Üzeyir KATIRCIOĞLU Haber Expres TV'ye konuştu!

Efendim bu hafta ÇORLU’dayız. Konuğum şarkı sözü yazarı Üzeyir Katırcıoğlu ve kendisiyle ilgili dobra dobra konuştuk. Haydi… o halde kendisini yakından tanıyalım.

Remzi ÖZKAN: Sayın hocam, Üzeyir Katırcıoğlu kimdir? Kısaca kendisini tanıtır mı acaba?

Üzeyir KATIRCIOĞLU: Merhaba Remzi kardeşim. Bana şiirlerle ilgili sohbet etme şansı verdiğiniz için çok teşekkür ederim.

Ben Üzeyir Katırcıoğlu. 1958 yılında Tekirdağ'a bağlı Çorlu ilçesi Pınarbaşı köyünde Dünyaya geldim. İlk okulu köyümde bitirdim. İlk okul 3. sınıfta terzi çıraklığına başladım. 15 yaşımda İstanbul giyim sanayiinde çalışmaya başladım. 40 yıl İstanbul'da kaldım. Emekli olunca memleketim olan Çorlu’ya döndüm. Şu anda Çorlu'da ikamet ediyorum.

Remzi ÖZKAN: Şiir ile nasıl tanıştınız? Şiir yazma serüveniniz nasıl başladı?

Üzeyir KATIRCIOĞLU: İlk okulu bitirmiştim. Terzilik işinde çalışıyordum. Bir gün yan komşumuz olan berber dükkanına girdim. Berber tezgâhının üzerinde bir defter duruyordu. Merak edip defteri açıp baktığımda içinde yazılı şiirleri gördüm. Hayatımda ilk defa şiir okumaya başladım. Ayaklarım yerden kesilmiş, havada uçuyormuşum gibi hissettim.

Kendime gelince kararlı bir şekilde ben de şiir yazacağım dedim ve yazmaya başladım. Ben hiç şiir kitabı okumadım. Şiir yazmayı da yaza yaza kendi kendime öğrendim. Becerebildiğim kadar yazmaya çalışıyorum.

Remzi ÖZKAN: Şiirlerinizi oluşturmak için belirli bir zamana veya mekâna ihtiyacınız var mı, yoksa her yerde yazabilir misiniz?

Üzeyir KATIRCIOĞLU: Başkalarını bilmem fakat şiir zaman mekân tanımaz. Gördüğüm, duyduğum herhangi bir şey ilgimi çekiyorsa duygularım dilde söze dönüşüyorsa şiir kendiliğinden başlamış olur kanımca. Şiir yazan kişi, yazmak için hep bir sebep arar zaten.

Remzi ÖZKAN: Şiirlerde en çok hangi temayı işlemeyi seviyorsunuz, neden?

Üzeyir KATIRCIOĞLU: Şiirlerimde en çok aşkı anlatıyorum. Şarkı ve türkü sözü yazmaya ilk şiir yazmaya başladığımda karar vermiştim. Daha sonraları ülkeme dair kaygılar duymaya başlayınca eleştirel şiirlerde yazmaya başladım. Ülkem adına kaygılarım olmasa da ben de yazmasam keşke ama hayatın gerçeklerinden kaçılmıyor.

Remzi ÖZKAN: Şiirlerinizde sıklıkla kullandığınız özel bir tekniğiniz var mı?

Üzeyir KATIRCIOĞLU: Belki başkalarına garip gelebilir, ben bütün şiirlerimi mırıldanarak yani okuyarak yazıyorum. Sözler oturmuyorsa daha doğru sözü bulana kadar, şiirlerde akıcılığı sağlayana kadar defalarca tekrar yaparım. Bu bana müthiş kolaylık sağlıyor ve buna duyguların dilde söze dönüşmesi diyorum.

Remzi ÖZKAN: Şiirlerinizi yazarken karşılaştığınız zorluklar neler?

Üzeyir KATIRCIOĞLU: İlk kıtayı yazmak çok kolay, çünkü kafada hikâyenin yolculuğu başlamış oluyor. Beni kıtalar arası geçişler zorluyor. Bütün kıtalar bir öncekinin devamı olması gerek, hikâye bütünlüğünün dışına çıkınca şiirin anlamı kalmıyor. Kıtalardaki anlatımlarda bütünlük sağlanınca yeni bir eser, yeni bir şiir kendiliğinden ortaya çıkmış oluyor.

Remzi ÖZKAN: Eserlerinizde öne çıkardığınız düzenli bir dilsel üslubunuz veya alışkanlığınız var mı? Şiirlerinizin taslakları veya ilk halleri ile nihai hali arasında büyük farklar oluşuyor mu, oluşuyorsa bu süreci nasıl yönetiyorsunuz?

Üzeyir KATIRCIOĞLU: Doğruyu söylemek gerekirse ben şiirlerimi bugünün konuşma diliyle anlaşılır yazmaya çalışıyorum. Bu bir dil, bir üslupsa buna dikkat ediyorum ve önem veriyorum. Şiirlerimin taslak hali şiirin % 90'ını oluşturuyor. Şiirleri resme çok benzetiyorum. %10'luk kısmını daha akıcı sözlerle rötuşluyorum ve son halini alıyorlar.

Remzi ÖZKAN: Bestelenmiş olan çok sayıda şiiriniz var. Peki üstat, şiirlerinizi kimler besteledi?

Üzeyir KATIRCIOĞLU: Ben kolay kolay yolumu değiştirmem. 20 tane şiirimi Ceyhan Porsuk besteledi. Son yazdığım "Gelde Göreyim" şiirimi de Ceyhan bey besteleyecek. Bir ay içinde çıkar herhalde. Bir tane de Sevgi Sunalp hanımefendi besteledi. Şiirimi beğenmiş bestelemek istediğini söyledi, bende olur dedim. Benim için sembolik bir değişiklik oldu. Ceyhan Bey’in

bestelemek için ayırdığı 30 tane daha şiirim var. Ömrüm bu şarkıları duymaya yeter mi bilmem ama yazan için, şiirlerinin bestelenmesi yazana ödül oluyor. Ayrı bir motivasyon katıyor.

Remzi ÖZKAN: İlk şiir kitabınızı piyasaya çıkardınız öncelikle hayırlı olsun. Okurunun bol olmasını diliyorum. Bu kitaptan bahseder misiniz?

Üzeyir KATIRCIOĞLU: Remzi kardeşim ikinci şiir kitabımı çıkardım. İlk şiir kitabım "Benim Şiirlerim" adı altında çıktı.

2. kitabım da yine "Benim Şiirlerim 2" olarak çıktı. Kitaplarım hakkında kısaca bahsedecek olursam, hayat yolcuğumu ve duygularımı anlatan şiirlerden oluşuyorlar.

Remzi ÖZKAN: Genç şair adaylarına tavsiyeleriniz neler olur diye son sorumu sorarken, konuğum olduğunuz için çok teşekkür ediyorum. Yolunuz daima aydınlıklara açılsın.

Üzeyir KATIRCIOĞLU: Tavsiyenin dışında düşündüklerimi söyleyeyim. Şiirle ilgilenen kişinin; hayata dair duyduklarını, gördüklerini çok iyi gözlemlemesi lazım, yazmayı çok çok sevmesi lazım. Şiir bir gönül işi. Hayatında 2-3 şiir yazan bende şiir yazıyorum, diyor. Bu, beni deli ediyor açıkçası. Şiir yazanın, en güzel şiirini ne zaman yazacağı bilinmez. Şiir yazan, ölene kadar yazar Remzi kardeşim. Beni röportajınızda ağırladığınız için çok teşekkür ederim. Şiir yolculuğumu okuyacak olanlara da sonsuz sevgi ve selamlarımı gönderiyorum.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

RÖPORTAJ Haberleri