Evet, evet almış başını bir Kızıl Elma Ülküsüdür gidiyor. Sosyal medyada bile herkes üçe, beşe bölündü. Yıllardır Ülkücü- Milliyetçilerin dilinden düşmeyen Kızıl Elma düşü nedir? Bunca yıldır Kızıl Elmayı MHP’lilerden ve Ülkü Ocaklarından başkası dillendirmezdi. Hatta bunu dillendirenlere Faşist Ülkücü, kafatasçı MHP’li denilirdi.
Bu söylemi belki de yıllar sonra ilk kez TSK bünyesinde köhne, adeta köle kanunu gibi kanunla görevlendirilen, özlük hakları inada verilmeyen, ailelerini geçindirmek amacı ile ama asıl gayesi Vatan savunması olan, emir verildiğinde girilmeyecek mağaraya arkasına bakmadan giren, kurşuna bile bile göğsünü geren, bayrağı, toprağı, vatanı ve milleti için ölüme toya gider gibi koşan 3269 sayılı kanuna tabi Uzman Çavuş kardeşim, meslektaşım dillendirdiğinde; “Kızıl elmaya gidiyoruz.” sözleri bir anda Ülkeyi birleştirdi. Ne enteresan değil mi? KIZIL ELMA ÜLKÜSÜ.
Hepsi iyi güzel de, şimdi aklıma deli sorular takılıyor? Ne oldu Ülke birden bire KIZIL ELMA ÜLKÜSÜ ne tutuldu? Kızıl Elma Ülküsünü bilmemek ayıp mı? Kızıl Elma nedir yenilir mi?. Bildiğiniz yeşil, kırmızı elma ya mı kızıl elma denilir. Kur’ an’da yeri var mı?. Ayet mi var? şeklinde önceleri eleştirilmeye kalkışıldı. Ama Dr. Devlet Bahçeli hepsine cevabını verdi.
Kızıl Elma nedir. İlk kez Orta Asya Türkleri arasında doğduğu, Ergenekon Destanında Ergenekon'dan dışarıya çıkma ve kaybedilmiş eski yurdu geri alma idealini simgelediği kabul edilir...
Türk milliyetçiliğinin önemli sembolü, Türk devletleri için bir hedefi ve amacı simgeler. Ulaşılması gereken bir yeri, fethedilmesi gereken bir beldeyi ifade ettiği gibi kimi zaman bir devlet kurma idealini, kimi zaman cihan hakimiyeti idealini, kimi zaman da Türk birliği idealini ifade etmiştir.
Osmanlı İmparatorluğundan sonra ki süreçte yaşanan Kurtuluş Savaşı ile vatan sathı korunarak ülkü yerine getirilmiş ve Atatürk’ün İlke ve İnkılaplar adı altında Türk Ülküsü bir araya toplanmıştır.
Ancak Atatürk’ün hayata vedasından sonra İlkeler yani Ülküden uzaklaşıldığına inanan Merhum Alparslan Türkeş, bu defa Kızıl Elma Ülküsünü, MHP ile yeniden şaha kaldırmaya karar vermiş ve MHP’lilere bunu da aşılamayı iyi başarmıştır.
Ama Türkeş ve milliyetçi - ülkücüler yıllar geçtikçe bu ülkü ve MHP’nin 9 ışık doktrinine rağmen zamanla ayrışmaya başladılar. Türkeş’li ilk yıllarda bomba atılsa ayrılmayacak kenetlenme varken, ülkenin sigortası gibi görünmeye başlayan bu hareket halktan da büyük destek almaya başlamıştı.
Ama Ülkücülere ne oldu ise 1980 darbesi sonrasında oldu. Bu darbe adeta MHP ve Ülkücülere yapılmıştı! Darbede taş medreselere giren, orada acı, ızdırap çeken bazı Ülkücüler taş medreselerden çıktıklarında Başbuğlarına, Ülkücülüğü unuttuğu ve o çizgiden çıktığı iddiası ile ayrışmaya başladılar. Bu ayrışma da ilk kez unutulmayan isim Merhum Muhsin Yazıcıoğlu ve ekibi ile oldu..
Onun ardından Merhum Alparslan Türkeş’in ani vefatı ile bocalamaya giren MHP’ de Dr. Devlet Bahçeli Ülkücü ve MHP’lilerin oy birliği ile yeni Başbuğ olduktan sonra geçen 20 yılı aşkın sürede Kızıl Elma, Ülkücülük davasından, vizyonundan, özellikle Milliyetçi davasından ayrıldı, uzaklaştı denilerek yeni bir kırılma, ayrışma başladı. Aslında içinde ki ülküyü unutanlar uzaklaştı yorumlarına mazhar olan bu ayrılıklar asla Merhum Muhsin Yazıcıoğlu’nun ayrılması gibi olmayacağı da dillendirilmesi dikkat çekici.
Şimdilerde MHP’liler de, Kızıl Elma, Ülkücülük davası değişmemiş ama dava yara almıştır. Ama MHP'lilerde Kızıl Elma Ülküsü ve Milliyetçi Ülkücülerin dava sevdası damaklarında ilk günkü tat ile hala devam ettiğini göstermektedir.
Bakın görün ki; Kızıl Elma Ülküsü söylemi bir Uzman Çavuş’un iki dudağından düşse de bu düşünceyi "Devlet Bekası" diyerek MHP'yi bir kenara bırakmış gibisine Devletin ayakta kalması uğruna AK Parti ile bir araya gelerek Milli Mutabakatı sağlayan Sayın Dr. Devlet Bahçeli, Ülkenin bekası adına ülkücü ve milliyetçi ruhu yeniden Cumhurbaşkanımızla birlikte tüm Türkiye'ye yeniden yaymayı başarmıştır. işte Afrin Zeytin Dalı Operasyonu da bu ruhun yeniden şaha kalkması ile yapılmaktadır.
Türkiye Cumhuriyetinin yeniden KIZIL ELMA ÜLKÜSÜ çıldırtmıyor aksine Türkler’in Milleti, Vatanı ve Bayrağı için yeniden sınırlarının ötesinde operasyonlar yapmasını sağlıyor. Ama bir şartla; Bu günkü Türklerin Kızıl Elma Ülküsü vatan sınırlarının güvenliği için. Tüm dünya ve içimizde ki hainler bunu iyi anlamalı ve unutmamalıdır ki; düşmanın dillendirdiği “Hasta Türk artık iyileşti. Kızıl Elma yürüyüşüne hazır.”
Rus bir Generalin dediği gibi; “Türk’ler, bir tane Türk’ün kanı nerede aktıysa o toprakları vatan edinmeden geri dönmez.” Bundan sonrasını hainlerle düşmanlar düşünsün...
Mutlu ve (sağ)lıcakla kalın...