Samsun'da Su Yönetimi Genel Müdürü Arife Sever ve 12 ilin kurum müdürleri ile temsilcilerinin katılımıyla Kızılırmak Havza Yönetim Heyeti Toplantısı yapıldı. Özel bir otelde gerçekleşen toplantıda suyun kullanıma ve önemi dair önemli bilgiler verildi.
"Kurak bir ülke haline gelebiliriz"
Toplantıda konuşan Samsun Valisi Zülkif Dağlı, "Kızılırmak Havza’sı 12 ili kapsayan bir havzadır. Üzerinde 16 tane baraj vardır. En büyüğü ise Altınkaya Barajı altında ilimiz sınırları içerisindedir. Bizler iklimler kaydı diyoruz. Bazıları diyor ki Türkiye Muson iklimine doğru gidiyor. Nereye gittiğini bilemiyoruz ancak gidişat hiç iyi değil. Aslında bu iklim değişikliği değil bizim konuştuğumuz iklim düzensizliği konusudur. Mevsimler kaybolduğu gibi günler itibariyle artık takip edemez durumdayız. Dün itibariyle Samsun 39 buçuk dereceydi. Dün Samsun’da tüm yöneticilere bir mesaj gönderdik. Orman yangınlarına karşı duyarlı olalım şeklinde. Bugün itibariyle akşamüzeri aşırı bir fırtına olacağından dikkatli olunması ve denize kesinlikle girilmemesi şeklinde bir mesaj gönderdik. Dün Samsun yöneticilerine gönderdiğimiz orman yangınları konusunda dikkatli olunması konusunu vatandaşımıza bugün duyururuz diye düşünmüştük. Baktık ki bugün gündemden düştü. Bu kadar hızlı bir değişim var. Bu artık iklimin tamamen düzensiz hale gelmesidir. Biz 2 yıldır Bafra’da damlama sulama yöntemiyle pirinç ekimini özendirmeye çalışıyoruz. Suyu az kullanma gayesindeyiz. Aynı topraktan 3 ürün alınabiliyor. Ancak vatandaş onun masraflı olduğundan, zor olduğundan bahisle yaklaşmak istemiyor. Bizim teşvikimiz ile süreci yönetmeye çalışıyoruz. ‘Mavi Vatan’ denilince ülkemizin denizlerini anlıyoruz. İç denizlerimizde, suyumuzda mavi vatandır. O kadar çok stratejik ki keşke her ferdimiz anlayabilse. Bunları yapmalıyız. Eğer yapmazsak kurak bir ülke haline gelebiliriz. Çölleşme ile karşı karşıya geleceğiz. Bundan endişe ediyoruz" diye konuştu.
"İnsanlar ülkemizi su zengini zannediyor, biz su stresi yaşayan bir ülkeyiz"
Konuşma yapan Su Yönetimi Genel Müdürü Arife Sever ise, " Kızılırmak Havzası içerisinde genel duruma baktığımızda birçok ilimizin su stresi altında olduğumuzu görmekteyiz. Biliyorsunuz son dönemlerde Samsun’da da gerçekleşen taşkınlarla mücadele ediyoruz. Bununla beraber özellikle Güneydoğu ve İç Anadolu Bölgemizde, Ege Bölgesi’nde, birçok ilimizde yaşanan sıcaklıklarla beraber kuraklıkla da mücadele ediyoruz. Dün itibariyle İstanbul 42 santigrat dereceydi. Barajlarda buharlaşma sonucu su kaybı söz konusuydu. Biz 2016 yılında Su Yönetimi Genel Müdürlüğü olarak İklim Değişikliğinin Su Kaynaklarına etkisi projesini tamamladık. 3 tane model ve 2 tane senaryo üzerinde bu sonuçları el ettik. Elde edilen sonuçlara bakıldığında ise; kış yağışlarında azalma, karlı günlerde azalma, sıcakların Türkiye genelinde 4 ile 6 santigrat derecede artması, sıcakların artması ile nem oranın düşmesiyle beraber orman yangınlarında artış, yağış rejiminin düzensizliği nedeniyle taşkınlarının olmasıdır. Son 3 yılda maalesef bu çıktıları son 3 yılda yaşıyorsunuz. Dünyada iklim değişikliğinin su kaynakları üzerinde birçok çalışma yapılmıştır. Türkiye’nin de içinde bulunduğu Akdeniz Havzası’nda Ortadoğu ve Asya’da iklim değişikliği ve etkileri daha çok etkileyecek. Birleşmiş Milletler nezdinde bir takım envanterler açıklanıyor. 2 milyar insan dünyada sağlıklı suya ulaşamıyor. Her gün bin 400 tane 5 yaş altındaki çocuğu sağlıklı suya ulaşamama nedeniyle kaybediyoruz. Bu rakamları ülkemizde görmüyoruz. Biz su zengini bir ülke değiliz. Bir takım anket çalışmaları yaptırdık. O çalışmalarda şunu gördük ki vatandaşlarımızın birçoğu bizim su zengini olduğumuzu düşünüyor. Ülkemiz su stresi yaşayan bir ülkedir. Özellikle Havza bazında suyun yönetimi Entegre Su Yönetiminin temelini oluşturmaktadır. Kişi başına düşen su miktarında dünya genelinde yüzde 20 bir azalma var" şeklinde konuştu.
Toplantı konuşmaların ardından kurum temsilcilerin sunumuyla son buldu.
- İHA