Değerli okurlarım, yerel seçimler yaklaşıyor. Belediyeler halka hizmet eden kurumlardır. Başında ise bizim seçtiğimiz kişiler vardır.
Öyleyse belediye başkanlarımızdan halkın yararına ve sağlıklı gıda için geniş kapsamlı çalışmalar isteyebiliriz. Gerekirse projeler yapıp bu oluşumlarda da yer alabiliriz. Çünkü bölgemiz coğrafi olarak tarım ve tarıma dayalı sanayi yatırımları ile ihracata yönelik üretim yapmaya müsait. Bu konuda atılacak adımları sıralarsak;
1- Her ile, ilçeye Milli Eğitim Bakanlığına bağlı ama belediye ile ortak çalışan tarım liseleri açılmalıdır. Tarım lisesinde öğrencilerin tarımı öğrenmeleri sağlanmalıdır. Bu okullarda tıbbi aromatik bitkiler de ekilerek hem gelir sağlanmalı hem de çevreye örnek olmalıdır.
2- Belediyeler, yerel tohum merkezleri kurarak yerel ata tohumlarımıza sahip çıkmalıdır. Yerel tohum merkezlerinde yerel tohumlar çoğaltılıp, tohumlarını ve fidelerini, tohumunu geri almak koşuluyla ücretsiz olarak üreticilerle paylaşmalıdır. Burada dikkat edilecek şey, tohumların gen bankalarına gitmesine engel olmaktır. Çünkü gen bankasına giden tohumlar, isteyen her hibrit tohum firmasına anlaşmalar gereği verilir. O yüzden atalık tohumlarımızın bu yolla hibrit firmalarının eline geçmesi engellenmelidir.
3- Pazar yerlerinde, pazarların kurulduğu günler pazar sonunda, çöplerin ayrıştırılarak toplanması gerekmektedir. Önce kompost yapılabilecek pazar yerindeki sebze ve meyve artıklarının toplanarak alınması, kompost yapılması, yapılanların park ve bahçelerde kullanılması, fazlasının ise halka dağıtılması.
4- Ayrıca halkın ve belediyenin yaptığı budamalardaki kesilen dallar için dal öğütme (patoz) makinesi almalı ve komposta katılıp gübre olması sağlanmalıdır. Budanan çimlere de katılmalıdır.
5- A-) Yerel tohumla üretilen ürünlerin satılması için, halkın ve belediyenin içinde olduğu, üretici ve tüketici kooperatifleri kurmalı, kooperatiflerde ürünleri ortak iştirak satışı için tanıtımına destek olmalıdır.
5-B-)Ya da belediye kendisi, üreticilere alım garantili olmak üzere tohumunu, fidesini dağıtmalı, garanti sözü üzerine aldığı ürünleri işleyerek halkın daha sağlıklı ve ucuz satın alabileceği marketler açmalıdır. Aynı zamanda yine alım garantili hayvancılığı desteklemelidir. Böylece sebzesinden, salçasına, tarhanasına, makarnasına, bulgurundan ununa, kuru fasulyesinden salçasına, zeytinyağına kahvaltılık sosuna, etinden sütüne, peynirine, ayranına, tereyağına zengin ama daha ucuz bir market olur.
Bu iki grupta da dikkat edilecek şey, işlenmiş ürünler bireysel yapılmayacak, ürün ham olarak gelecek, tek elden işlenecek. Böylece tüketici her zaman aynı tadı bulabilsin.
6-Alım garantili sistem yapılamadıysa, yerel tohumla üreten üreticilerin, pazarda ürünlerini satması için, farklı bir köşe veya farklı bir gün vermeli veya "yerel tohum, doğal tarımla üretilen ürünlerin satıldığı ayrı bir pazar yeri kurmalıdır.
7- Belediyeler, herkesin gelip çalışabileceği ve çalışmasının karşılığında yetişen sebzelerden alabileceği bir sistem kurmalıdır. Bu sistemde bu bahçelerde yetiştirilen ürünler, belediye marketleri aracılığı ile önceden muhtarlar vasıtasıyla tesbit edilen fakir halka ücretsiz dağıtılmalıdır.
8- Kent konseylerinde yerel tohum çalışma grubu kurulmasını sağlamalıdır. Bu çalışma gruplarının siyasetle asla ilgisi olmamalı ve yerel tohumlar, kimyasalsız doğal üretim üzerine köylerde çalışmalı, üreticileri bilgilendirmelidir.
9- Okulların bahçelerini tarım için düzenlemeli, okul çalışmaları yapılarak, yerel tohum ekerek, öğrencilerin tarımı öğrenmeleri sağlanmalıdır. Çünkü ağaç yaşken eğilir.
10- Belediye bedava vereceği hobi bahçeleri aracılığıyla yerel tohumla üretimini desteklemeli, ayrıca okul öğrencilerinin gelip toplayacağı bir meyve ormanı yapmalıdır.
NOT: Bütün bunların yapılmaması için hiç bir neden yoktur. Yeter ki seçtiğimiz belediye başkanının vizyonu açık olsun. Ocağınız şen ürününüz bol olsun. Kalın sağlıcakla..
Bir kısmı alıntıdır.