Türkiye’nin gündeminde ki Kentsel Dönüşüm Çarşamba’ da vatandaşların korkulu rüyası oluyor. Çarşamba Belediyesi tarafından ilçenin 3 mahallesinde gerçekleştirilecek olan ‘Kentsel Dönüşüm’ projesi nedeni ile mahalleliler Belediye Başanı Hüseyin Dündar’ a ateş püskürüyor. Vatandaşlar, “Kentsel dönüşüm değil, arazi ve evlerimizi rant uğuruna almaya çalışan Başkan Dündar, bize darbe yapıyor. Konuyu Cumhurbaşkanına taşıyacağız” iddiaları dikkat çekti.
‘Kentsel Dönüşüm ile bizi tehdit ediyor’
Çarşamba Belediyesi tarafından projelendirdiği ve ilçenin 3 Mahallesi olan Yeni Orta(eski hayvan pazarı bölgesi) , Helvacalı (Kavakdibi) ve Hasabahçe Mahallelerinde 700 ü aşkın bina ve arazilerin ‘Kentsel Dönüşüm’ projesi çerçevesinde rayiç bedelin altında fiyat ile ellerinden almaya çalışıldığını, vatandaşlara adeta darbe yapıldığını iddia ettikleri Belediye Başkanı Dündar için vatandaşlar, “Kendisi Avukat olan Dündar bizi kandırıp, devlet baskısı ve korkusu ile elimizden evimizi, arazilerimizi düşük fiyata alabilmek için bizi tehdit ediyor” diyerek tepkilerini dile getirdiler. Bundan sonra tepki ve eylemlerini de arttıracaklarını haklarını Cumhurbaşkanına kadar iletecekleri gibi mahkemeye de taşıyarak ev ve arazilerini vermemek için sonuna kadar mücadele edeceklerini dile getirdiler.
'Arazilerimiz rais bedelin altında fiyata zorla alınacak?
Çarşamba Belediye Başkanı Hüseyin Dündar tarafından projelendirilen Kentsel dönüşüm projesinin kendilerine iletildiğini ve bir kaç toplantı ve ayrıca birer kişiyi makamında görüştüğünü ancak ev ve arazileri için rais beledinin altında yok pahasına ellerinden zor kullanarak alınmaya çalışıldığını iddia eden vatandaşlar Yeni Orta Mahalle’de (Eski Hayvan Pazarı bölgesi)bulunan Merkez Kıbrıs Camii’nde kılınan namaz sonrası toplanan vatandaşlar tepkilerini dile getirdiler.
‘212 mülk sahibinden 190 hayır imzası toplandı’
Merkez Kıbrıs Camii önünde toplanan vatandaşlar, Çarşamba Belediyesi’nin ‘Kentsel Dönüşüm projesi’ adı altında mahallelerinde bulunan 212 ev ve arazilerine belediye tarafından değerinin altında komik ücretler verildiğini, mağdur durumda bırakıldıklarını iddia ettiler. Vatandaşlar, belediye başkanının devlet tehdidi ile ellerinden zorla ve baskı ile arazi ve evlerinin alınacağını iddia ederek, Belediye Başkanı Dündar’ın toplantı ve görüşmeler de, “Eğer belirlenen bedelleri kabul etmeyip anlaşmadığınız takdirde, kamulaştırma yoluyla belirlenen ücretlerin çok daha altında bir fiyata vermek zorunda kalacaksınız. Bu gün verilen ücretleri de alamayacaksınız!” şeklinde vatandaşlara baskı ve tehdit yapıldığını iddia ederek “Evimizi, arazilerimizi bu fiyat ve tavırlara kesinlikle vermeyecek sonuna kadar direneceğiz. Şu anda mahallemiz de kentsel dönüşüme arazi ve evlerimizi vermeyeceğimizi belirten 212 ev ve arazi sahibinden 190 dan fazla hazır. Başkana ev ve arazilerimizi bu şartlarda kesinlikle vermeyeceğiz" diyerek isyanlarını dile getirdiler.
‘Neden önce izin verdi, şimdi ise yıkıyor’
Camii önün de Kentsel Dönüşüme ve ev ile arazilerinin zorla alınmasına karşı tepkilerini göstermek üzere toplanan Mahalle sakinlerinden Adem Çakır, “Burada 100 yıldan çok geçmişi olan ve en az 40-50 yıldır yaşayan vatandaşlarız. Şimdi belediye başkanı Hüseyin Dündar, gelecekte daha değerlenecek dairelerimize 50 bin lira, müstakil evlere 60 bin lira veriyor.Mahallede daha bir-iki yıl öncesinde yapılan daireler var. Bunların ruhsatını da belediye bizzat verdi.10 yıl öncesinden belirlenen bir proje var ise, belediyenin bize buraya ev yapmayın, burada şu çalışmaları yapacağız demesi gerekirdi. Ama bu iş altı ay öncesinde çıkmış bir olay.Vatandaş borçlanmış ve bu evleri yapmış. Ama bu olaydan kimsenin haberi yok. Bu vatandaşlara yıllar öncesinden buraya yapılacak projeyi sunmamışsın, anlatmamışsın.Benim de burada evim var ve 60 bin lira değer biçildi.” dedi
‘Ruhsat vereceğim dedi ama...’
Aynı mahaleden Ekrem Yavuz, “Benim tek isteğim burada vatandaşın konuşması. Birde bu konuyla ilgili bir avukat tutmamız. Kimse ikna olmadan hiçbir şeyinin vermemeli. Önce bizim ikna olmamız lazım. Biz evlerimizi yaptık, başkan bize söz verdi. Başkan mahalle olmak için yapılan referandum esnasında size ruhsatlarınızı vereceğim dedi. Şimdi ise bizi ruhsat için Büyükşehir yasasını öne sürerek kendisinin vermesi gereken ruhsat için Büyükşehir bakıyor diyerek bizleri dinlemeden oraya sepetledi.” şeklinde ifadelerle tepkisini dile getirdi.
‘7 daire 1 dükkan için 370 bin lira reva mı?’
Referandum yaparken başkan bizlere bu alan da Kentsel Dönüşüm projesinin gerçekleştirileceğini daha önceden bizlere belediye başkanı söylemediği, aksine kendisinin tamam diyerek bu mahalle gibi diğer mahallelerde de inşaat yapılmasına izin verdiğini belirten Namık Aslan, “Bize buraya evlerimizi yaparken yapmayın burada kentsel dönüşüm olacak denilmedi. Bu gün çıkmış kentsel dönüşüm projemiz var evlerinizi, arazilerinizi alacağız diyor. Hadi yapılsın ama mevcut bina ve arazime verilen değer 370 bin lira. Bu fiyat 7 daire 1 dükkan için veriliyor. Bu bize reva mı? Başka da birşey söylemeye gerek yok.” dedi
’56 bine alacak 2+1 e 180 bin verecek, niye borçalanayım ki?’
Sosyal medyada da tepkisini ilk gösteren Mahalleli Fahri Aydın, “Hayatımı Pazarcılık işiyle yaşamımı devam ettirmeye çalışıyorum. Bunun yanı sıra ailemi geçindirebilmek için hafta sonraları bulabilirsem 50 liraya düğünlere gidip müzik yapıyorum, ailemi geçindirebilmek için ayrıca pazarlarda 5 liraya aldığım malzemeyi 6 liraya satarak geçimimi sağlamaya çalışıyorum. Zor şartlar altında yıllar önce çalışıp didinerek 120 metrekare bir daire aldım. Şimdi dairemi başkan elimden zorla alıp üstüne geçimimi zor sağlarken beni borçlandırmaya çalışıyor. Bu nasıl bir mantık, adalet?. Kentsel Dönüşüm olsun, olmasın demiyorum ama benim 120 metrekare evime tutup 56 bin 500 lira değer biçiyor. Karşılığında ise bana 2+1 ev verecekmiş. Bu evi de almak için üstüne para 60-70 bin lira verecekmişim. Bunu kabul etmek mümkün mü? Neden borçalnayım hadi borçlandım desem nasıl ödeyeceğim, ailemi nasıl geçindireceğim. 120 metrekarelik ev ile 2+1 daire bir mi? Başkan vatandaşlarla dalga mı geçiyor? “ diyerek şöyle devam etti.
‘Mahallemiz güzelleşir diye düşünürken...’
Açıklama ve tepkilerini sürdüren Aydın, “Başbakanımız Binali Yıldırım, kentsel dönüşümün Türkiye’nin her yerinde yapılacağını ama adaletli ve rıza ile olması gerektiğini söylüyor. Biz buna kabulüz. Allah razı olsun. Ama Başbakanımız bu proje yapılırken halkın mağdur edilmemesini de söylüyor.Herkesin hakkının verileceği bir şekilde olmasını söylüyor. Başkan bizim rızamızı almayı bırakın mağdur, tehdit ediyor. Zamanında burasının belediye alanına dahil olunması için çok uğraştı. Bizlerde belediyenin hizmetlerinden faydalanırız diyerek kabul ettik. Mahallemiz güzelleşir diye düşündük. Ama şimdi böyle bir durumla karşı karşıyayız. Evimizi elimizden almak için uğraşıyor. Ne diyelim yani gel buyur mu diyelim. Mecburen diyeceğimiz belli! ” diyerek sert tepkisini hareketleri ile vermesi dikkat çekti.
‘2011 de verdiği sözler yalanmış, bizi kandırmış’
Mahalle Sakinlerinden tepki gösteren bir başka isim ise Tahsin Semiz ise, “2011 yılında mahalle olmak için bize neler vaat etti ve sonrasında referandum yapılarak mahalle olduk. Çıkan oylama sonucunda burası Belediye alanına dahil edildi. Bizlere o zamanlar belediye tarafından bazı belge mahiyetinde kağıt verildi. Meğer o sözler yalanmış, bizi kandırmışlar. Şimdi bırakın izni, ev ve arazilerimizi elimizden bedavaya zorla almaya çalışıyor. Buradan hiçbir hizmet ve evrak için ücret alınmayacaktı! Bu zamana kadar yapılan evler ve işyerleri ruhsatlandırılacak denilmişti. Sonra seçim zamanı oy için gelindi. Ama şimdi evlerimiz yıkılacağı zaman en azından Kentsel dönüşüme razı olup olmadığımıza dair burada bir kere daha referandum yapılması gerekirdi. İnsanlar burada şuan öyle şekilde kandırılıyor ki; böyle bir şey olamaz.Verirseniz bu şartlar altında vereceksiniz, vermezseniz bu paranın altında para alırsınız diyerek bizi tehdit ediyor. Biz şuanda aramızda imza topladık. Mahallede 212 binayı tespit ettik. Elimiz de şuan 190 tane Kentsel Dönüşümü istemiyoruz, hayır tepki imzası var.” dedi
‘Devlet Hastanesini müteahhit bitirdi de bizim burayı mı bitirecek?’
Bir süre kendi aralarında Kentsel Dönüşüm nedeni ile arazilerin TOKİ’ye verilerek yapılmasını, müteahhitlerin kendilerine güven vermediğini, belediye başkanının 2 yıl sonra proje bitmeden gittiğinde tamamen ortada kalacaklarını belirterek, örnek olarak iş yerleri ve evlerinin hemen yanında inşaatı yılan hikayesine dönen Çarşamba Devlet Hastanesi inşaatını göstererek, bu inşaatta Milletvekili Suat Kılıç döneminde görkemli törenle temeli atılarak müteahhide verildi ancak 2015 yılında açılması gerekirken hala inşaatın bitirilemediği ortada iken biz neden bunlara razı olalım? Ya ev ve arazilerimizin tam bedelini versin ya da bize dokunmasın diyerek aralarında da sinirler gerildikçe tartışmaya girmeleri gerginliğin gittikçe arttığını gösterdi.
‘Belediye Başkanı kendini bizim yerimize koysun’
Bu arada ki toplantının peşine aynı kaderi paylaşan Helvacalı mahallesinde ki toplantı da Yeni Orta Mahallesinde ki tepkilerden az değil daha fazla idi. Çarşamba İlçesi Helvacalı Mahallesinde (Kavakdibi mevkii) kentsel dönüşüm için tepki ve eylem yapan vatandaşlardan Vedat Aslan’da tepkisini dile getirirken, “Biz Kenstel Dönüşüm projeside verilen fiyata karşıyız.Yerim bin 800 metrekare. 165 metre kare içerisinde 2 tane evim, 1 tane dükkanım var.Bana verilen para 480 bin lira olarak biliyorum.Ve ben bu miktarı 5’e böleceğim.Böldüğüm de bana 100 bin lira bile düşmüyor.Çocuklarımı nasıl okutacağım, geleceklerini nasıl kuracağım. Belediye başkanına buradan söylüyorum. Bu iş Cumhurbaşkanımıza kadar gidecek. Cumhurbaşkanımıza telefon açacağım. Cumhurbaşkanımızın tek bir kelimesiyle sokağa dökülün dedi sokağa indik 15 Temmuz gecesinde sokaklara çıktık. Bunun için mi sokağa indik. Ben yerimi kesinlikle bu şartlar da vermeyeceğim.Verilen para bize cazip gelmiyor.Belediye Başkanı kendini bizim yerimize koysun.” şeklinde konuştu
‘Müteahhit değil, vatandaş kazansın’
Mahallelilerden Abdullah Kaşıkçı, “Bizlere bu mahallede görüntü kirliliğinin olduğu söyleniyor.Birlikte bakalım çok bozuk bir yer varsa hep birlikte düzeltelim.Başkangelsin, vatandaşla müteahhiti anlaştırsın. Müteahhit değil, vatandaş kazansın.Burada birilerine para kazandırma uğruna niye bizler zor durumda bırakılıyoruz.Burada inşaat şirketleri para kazanacaklar.Bu durum aşikar değil mi?Burada vatandaşların kârı nedir onu söylesinler bizlere?” ifadelerini kullandı.
'Suriye'ye mi gidelim ne yapalım'
Helvacalı mahallesinde kendi lastik tamirinde çalışan Resul Aydın ise, Memlekete Suriyeliler geldi. Suriyelilere kimlik verildi, vatandaşlık verildi. Bizim gençlerimiz Suriye' de şehit düşüyor. Burada ise evimizi iş yerimizi elimizden almak istiyorlar. Burada biz taş üzerinde ekmeğimizi kazanıyor, geçimimizi sağlamaya çalışıyoruz. Ben daha evlenmedim, evlenmek istiyorum ama kazancım buna yetmiyor. Bizim elimizden ev ve arazilerimizi neden almak istiyorlar. Bize neden böyle baskı yapılıyor. Suriyeliler ülkemize geldi, biz de arazi ve evimizi elimizden aldıklarında Suriye'ye mi gidelim ne yapalım. Bizimle neden böyle oyun oynuyorlar. Bu neyin rantı bilelim" diyerek tepkisini dile getirdi.
‘Başkanın amacı zengini daha zengin yapmak’
Helvacalı Mahallesi’nde yıllardan beridir ikamet ettiğini dile getiren Gülay Çakır ise belediye başkanının proje ile tamamen 'zengin insanları daha zengin yapmak için, bizim gibi fakir durumda olanların varlıklarına el koyuyor. Rant meselesi için Belediye Başkanı da dahil olmak üzere zenginleri daha zengin yapmak istiyorlar. Yıllardan beri oturduğumuz bu evimizi, arazimizi, yerimizi, yurdumuzu elimizden almaya çalışıyorlar. Üstüne bizleri borçlandırıyor, tehdit ediyorlar. Burada 4 katlı binamı alıp yerine sadece bir daire veriyor. Birde referandum da verdikleri sözü inkar edip kendilerinin verdikleri ruhsatı kabul etmiyor. Sizin aldığınız ruhsatlar geçersiz diyorlar. Peki o ruhsatları ve alınan paraları neden aldınız, belgeyi neden verdiniz?” diyerek tepkisini en üst perdeden şöyle sürdürdü.
‘Büyük darbeyi başkan bize yaptı’
Gülay Aydın, “15 Temmuz’da sokakta eşim, çocuklarım belediye meydanına Cumhurbaşkanımızın bir sözü ile sokağa döküldük. Ailece, milletçe meydanlarda direndik. 15 Temmuz gecesi eşim ve çocuklarım meydanlara Devletimizi korumak için nöbete gitti. Ama Başkan Dündar o gece makamında oturdu. Demek ki, o gece bizim evlerimizi almak için plan yapmış makamında, bu şekilde de büyük darbeyi bize yaptı. Ama o darbeyi asıl bize o yaptı. Konuyu Cumhurbaşkanımıza mutlaka ileteceğiz. Bizim başkanımız, Cumhurbaşkanımız var. Onun da bizim arkamızda olması gerekiyor.”diyerek şöyle sordu.
Aydın, "Buradan Başbakanıma, Cumhurbaşkanıma sesleniyorum, soruyorum; Belediye Başkanı Hüseyin Dündar'ın ev ve arazilerimizi alıp müteahhitlere vermesi bizleri mağdur etmesi için emri kendisi mi verdi?. Belediye başkanı bu gücü nereden alıyor ki ailemi, bizleri perişan edip sokağa atıyor. Kentsel dönüşüm yapacaksa memlekette boş o kadar arazi var neden burayı istiyor?. " diyerek diğer vatandaşlar gibi tepkisini gösterdi. Bu arada küçük çocuklar ise evimizi almayın, kimseye evimizi vermeyeceğiz, biz daha okula gideceğiz. Bizi dışarı mı atacak" diyerek ailelerine destek olmaları dikkatlerden kaçmadı.
‘Önümüzde ki günlerde eylemler artacak’
Önümüzde ki günlerde Kentsel Dönüşüm projesi kapsamında baskılar veya geri adım atılmadığı takdirde hem belediye önünde eylem yapacaklarını hem de Başbakan ve Cumhurbaşkanına telefon açacak, Ankara’ya giderek yardım isteyeceklerini dile getirdiler. Belediye Başkanı Dündar'ın böylesi baskı, tehdit ve oyunlarla vatandaşların evini, arazisini almaya çalıştığını ama bu şartlarda kesinlikle vermeyeceklerini, istemediklerini, bir daha da Dündar'ı belediye başkanı olarak görmek istemediklerini, aday yapılmamasını gündeme getirerek, yetkililerin projeden ya dönülmesinin sağlamasını ya da arazileri ile evlerinin gerçek bedellerinin kendilerine borçlandırma yapılmaksızın daire, iş yeri ve arazilerine göre hamurlama yapılarak haklarının verilmesini istediklerini beyan ettikten sonra olaysız şekilde toplandıkları alandan ayrıldılar.
HABER-FOTO: Nevzat AKKAYA