Vefa verilen sözlere sadık kalmak, unutmamak, dostluğun asaletine, ihanet katmamaktır. Gerçek vefa; tam, mükemmel, içten sağlam ve sarsılmaz kalp bağlılığı, sadakat ve üstün ahlak özelliğidir.
İnsan ilişkilerinde güven duygusunun oluşması ahde vefaya bağlıdır. Tutulamayacak söz verilmemeli, yapılabilecek özveriden de kaçmamalıdır. Verilen sözde mutlaka tutulmalıdır. Yapılan iyilikleri unutmamak, karşılığını ilk fırsatta fazlasıyla yapmak dostların sıkıntılarına katlanma, hatalarını hoşgörüyle karşılayarak görmezden gelmek, sözünü yerine getirirken severek güçlüklerine katlanmak vefanın gereğidir.
Toplumu kaynaştıran, gönülleri birbirine derinden bağlayan sevgi ve muhabbeti artıran vefa içerikli davranışlarımızdır. Anne - baba, eş, çocuklar yakın uzak akrabalarımız, öğretmenlerimiz, usta ve amir pozisyonunda emeği geçenler, komşularımız, arkadaşlarımız ve üzerimizde hakkı olan bütün insanlara karşı vefa borcumuz vardır.
Bunlara sevgide, saygıda, hatır sormada,, yardım etmede, ziyaretlerine gitmede ihmalkarlık yapmamalıyız. Başta çocuklar olmak üzere bütün insanlara, hayvanlara ve doğaya karşı hoşgörülü, merhametli olmalı, saygı ve sevgi ile muamele etmeliyiz.
Sevgi, şefkat, merhamet, iyilik, hoşgörü, değer vermek, unutmamak vb. duygular vefanın meyveleridir. Sevgi karşılıksız ve beklentisiz olmalıdır. Yaşlı bir adama sokakta bisikletli çarpmış, hafif yaralanmıştı. Hastaneye götürdüler. Görevliler röntgen çekmek isteyince, acelesi olduğunu ve röntgen istemediğini söyledi. Görevliler acelesinin nedenini sordular. 'Eşim huzurevinde kalıyor. Her sabah birlikte kahvaltı etmeye giderim, gecikmek istemiyorum' dedi. Görevli, eşinize telefon açar gecikeceğinizi söyleriz deyince yaşlı adam üzgünce 'Ne yazık ki eşim Alzheimer hastası, hiçbir şey anlamıyor, benim kim olduğumu dahi bilmiyor.' dedi. Görevliler hayretle 'Madem sizin kim olduğunuzu bilmiyor, neden her gün onunla kahvaltı yapmak için koşturuyorsunuz?' diye sordular. Adam, 'Fakat ben onun kim olduğunu biliyorum ya'' dedi.
Sevgiyle kalın.