Prof. Dr. Dr. h.c. mult. Bahri Öztürk, Yargı Reformu'nun yasallaşaması halinde 24 bin dosyanın uzlaşmayla halledilebileceğini kaydetti.
Adalet Bakanlığı'nın, çok sayıda sivil toplu örgütü ve akademisyenlerin görüşünü alarak hazırladığı “Yargı Reformu”na ilişkin ilk açıklama, Adalet Bakanlığı'nın oluşturduğu Yargı Reformu Komisyonu'nda görev alan Bahri Öztürk tarafından düzenlenenen bilgilendirme toplantısında yapıldı. Prof. Dr. Öztürk, teklifte yer alan ana başlıklara değindi.
Cezada Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Yöntemleri Geliştirilmesi
Bu teklifte Cumhuriyet Savcıları'nın takdir yetkileri artırılarak, ‘ön ödeme, uzlaşma ve kamu davasının açılmasının ertelenmesi' gibi iki yeni usul getirildiğini ifade eden Prof. Dr. Öztürk, “Bu iki yeni usulden biri, ön ödemede ödeme zorluğunu ortadan kaldırmaktır. 10 gün içinde ödeme yerine üç eşit taksitle ödeme imkanı getirildi. Uzlaştırma da ise iş ve çalışma hürriyetini ihlal, güveni kötüye kullanma ve suç eşyasının satın alınması suçları, uzlaştırma kapsamına alınarak uzlaştırmaya tabi suçların kapsamı genişletilecektir. Bu madde yasalaşırsa 24 bin dosya halledilmiş olacak. Bir diğer önemli husus ise kamu davasının açılamasının ertelenmesidir. 1 yıl hapis cezası gerektiren suçlarda, kamu davasının açılmasının ertlenmesi söz konusu olabiliyordu. Ertelemenin kapsamı da genişletilerek yetişkinlerde iki yıl, çocuklarda ise 5 yıla çıkarıldı. Terör ve cinsel istisamar gibi bazı suçlar, bu kapsamın dışındadır. Bu düzenleme mecliste kabul edilirse yıllık yaklaşık 174 bin dosya erteleme kapsamı içine girecekir” diye konuştu.
“Yıllık yaklaşık 180 bin dosya Seri Muhakeme Usulü kapsamına girecek”
Teklif içerisinde yargıda daha önemli işlerin (davaların) üzerine daha çok yoğunlaşmak amacıyla basit işlerin ilerleyişini hızlandıran tedbirlerin olduğunu kaydeden Prof. Dr. Öztürk, “Bunlardan biri ‘Seri Muhakeme Usulü' dediğimiz yeni bir usüldür. İspatı kolay ve önem dercesi düşük değerlendirilen sınırlı sayıda bazı suçlar için Cumhuriyet Savcısı ile şüpheli ve avukatın anlaşmasına bağlı olarak dosyayı sonuçlandıracak yeni bir Muhakeme Usulü getirilecektir. Burada kişinin şuçu kabullenmesi eleştiriliyor. Suçun kabulünün de bir karşılığı olmalı. Kişinin suçu kabul etmesi aynı zamanda pişmanılığını da beraberinde getirir. Bizim maksadımız kişileri topluma yeniden kazmandırmaktır. O nedenle bu maddede eleştirilecek bir durum yoktur. Bu şekilde mahkemelerin iş yükü ciddi bir şekilde azalmış oluyor. Suçlar, katalog halinde belirlenmiştir. Şühhelinin usulü kabul etmesi üzerine Cumhuriyet Savcısı yaptırımı belirleyecektir. Mahkeme şartların bulunması halinde şüpheliyi ve müdafisini dinledikten sonra cezayı onaylayacaktır. Aksi takdirde dosyayı geri gönderecektir. Yani işin en başından karar aşamasına geçilmiş olacaktır. Nitekim yıllık yaklaşık 180 bin dosyanın Seri Muhakeme Usulü kapsamına gireceği değerlendirilmektedir. Basit Yargılama Usulünde ise 2005 yılı öncesinde ceza adalet sisteminde yer alan Ceza Kararnamesi Usulü, revize edilerek yeniden getirilecektir. Basit Yargılama Usulü, Asliye Ceza Mahkemesi'nin görev alanına giren ve üst sınırı 2 yıla kadar olan suçlarda uygulanabilecek” dedi.
Savcıların, Soruşturmaları Daha Etkin ve Hızlı Yürütmesinin Sağlanması
Bu teklifle, bazı tedbirlerin öngörüldüğünü belirten Prof. Dr. Bahri Öztürk, “İddianamenin iadesi bir müessese olarak bu pakette geliştirilmektedir. Yani Seri Muhakeme, suçun sübutuna (gerçekleşmesine) doğrudan etki edecek mevcut bir delil toplanmadan iddianame hazırlanamayacak, dava açılamayacak. Hazırlandığı takdirde de red edilecek. Bu teklifin en önemli noktalarından biri, tutuklamaya ilişkin olanlardır. Soruşturma evresi bakımından tutuklama süresine üst sınır getirilmektedir. Bu kapsamda Asliye Ceza'lık suçlarda toplamda 1 yıl ve uzatma süresiyle 1.5 yıl olan sürecin, en fazla 6 aylık kısmı soruşturma evresinde geçirilebilecek. Ağır cezaların 1 yıllık, terör suçlarının ise 2 yıllık kısmı da soruştuma olarak geçirilebilecek” diye konuştu.
İstinaf düzenlemeleri
İstinaf Mahkemesi'nin, bu paketle birlikte yerel mahkemenin kararını daha kolay bir şekilde onaylayabileceğini belirten Prof. Dr. Öztürk, “İstinaf Mahkemesi'nin yerel mahkemenin kararını bozma yetkisi de biraz genişledi. Ayrıca bu paketle ifade özgürlüğü kapsamında olduğu belirlenen bazı suçlara istinaf incelemesinden sonra temyiz yolu açılmaktadır. Böylece hem iki kademeli bir denetim yapılmış olacak hem de ülke genelinde yeknesak bir uygulamaya imkan tanınacaktır” seklinde konuştu.
Yargı Reformu ile Hakimler ve Savcılar Kanunu'nda yapılması planlanan bir değişiklik de olduğunu söyleyen Prof. Dr. Öztürk, “Hakim, Savcı alımlarında 5 kişilik bir jüri görev yapıyordu, yeni düzenlemeyle bu sayı 7'ye çıktı” dedi.
Bu pakette hukuk mesleklerine (hakimlik, savcılık, noterlik) giriş sınavları olmayacağını ifade eden Prof. Dr. Öztürk, “Avukatlık sınavı bu pakette yok. Af da bu pakette yok. Bunlar, daha sonraki paketlerde olacak. Ayrıca hakim adaylığı sınavına girmek, avukatlık ve noterlik stajlarına başlayabilmek için yapılacak merkezi sınavdan 70 alma şartı getirilecek” diye konuştu.
İnternette erişim yasağı
İnternete erişim yasağının kademelendirileceğini aktaran Prof. Dr. Bahri Öztürk, ilgili sayfaya erişimin engellenememesi halinde sitenin kapatılmasının öngörüldüğünü söyledi. Prof. Dr. Öztürk, pasaport düzenlemesinde ise OHAL döneminde pasaportları elinden alınanların pasaportlarının iade edileceğini açıkladı.