Mersin Ziraat Odası Başkanı Cengiz Gökçel, “Ambargonun sadece söylentisi bile olumsuzluk yaşanmasına yetti. Umutsuzuz, hükümetten bir an önce önlem almasını talep ediyoruz” dedi.
Türkiye ile Rusya arasında Rus uçağının düşürülmesiyle başlayan kriz, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, Türkiye’ye yönelik ekonomik tedbirler içeren 6 maddelik yaptırım kararını imzalamasıyla doruk noktasına ulaştı. Bu yaptırımlar içinde Türkiye’den ithal edilen bazı ürünlerin alımının da geçici olarak durdurulacağının veya yasaklanacağının yer alması, Rusya’ya ihracat yapan Türk firmaları ile özellikle yaş meyve-sebze üreticilerini ağır şekilde etkileyecek. Rusya’nın, narenciye başka olmak üzere yaş meyve ve sebzede Türkiye’nin en önemli ihracat kapısı olması, yaptırımların ekonomiye de sıçramasıyla gelişmeleri adeta diken üstünde izleyen Türk üretici ve ihracatçılarını endişelendirdi. Üreticiler, ihracattaki olası olumsuzluklara karşı hükümetin şimdiden önlem almasını istiyor.
“AMBARGONUN SÖYLENTİSİ BİLE YETTİ”
Rusya krizi ve ihracata olumsuz etkilerini İHA muhabirine değerlendiren Mersin Ziraat Odası Başkanı Cengiz Gökçel, Rusya’nın Türk ürünlerine ambargo uygulayacağının konuşulmasının bile yaş meyve-sebze sektöründe olumsuz bir hava esmesine yettiğini söyledi. Türkiye’nin, özellikle narenciye ve yaş sebze, meyvede en fazla ihracat yaptığı ülkenin Rusya ve Rusya’dan dağıtımını yaptığı diğer komşu ülkeleri olduğunu belirten Gökçel, Rusya ile Türkiye arasında son günlerde yaşananları yakından takip ettiklerini ve endişelerinin giderek arttığını dile getirdi. Türkiye’nin yaş meyve, sebze üretiminin son yıllarda sürekli artış gösterdiğine işaret eden Gökçel, “Bu üretim fazlası ürünleri ihracat yoluyla yurt dışına satamazsak, biz iç piyasanın oluşmasında çok büyük sıkıntılar çekiyoruz. Dolayısıyla ürünlerimiz para etmiyor. Şimdi elimizde tek bir pazar diye söyleyebiliriz Rusya’yı. Rusya ile son günlerde yaşanan olayları biz de takip ediyoruz. Rus hükümetinin özellikle meyve, et, süt gibi Türkiye’den aldığı ürünlerde ambargo uygulamasına geçilmesi yönünde 6 maddelik kararlar almasını kaygıyla izliyoruz. Başta bizi ilgilendiren ürünlerle alakalı ambargo uygulayacağını söylüyor ki, burada zaten bunun konuşulması, sadece söylentisi bile şu anda yaş meyve-sebze sektöründe olumsuz bir ortamın yaşanmasına sebep oldu. Dolayısıyla umuyoruz ve bekliyoruz ki, Rusya böyle bir ambargo uygulamasına geçmez, biz de bundan ekonomik olarak etkilenmeyiz” diye konuştu.
“SORUN ÇOK CİDDİ. UMUTSUZLUĞUMUZ VAR”
“Ama ne yazık ki, yine basından gözlemlediğimiz kadarıyla Rusya’ya giden tarım ürünlerinin Rus sınırında TIR’ların içinde bekletilmesi, gemilerin boşaltılmaması, o ürünlerin içeriye bir türlü sokulamaması zaten bir şeylerin habercisiydi. Ayrıca, Rusya’ya ticari veya turistik amaçlı giden iş adamlarımızın havalimanlarında sanki bir suçlu gibi tecrit edilmeleri, kapalı bir odada tutulmaları bizimle alakalı ne kadar ciddi bir sorunun ortada olduğunu gösteriyor. Biz inşallah diyoruz ki, böyle ekonomik bir sıkıntıya sebep olmaz bu kriz. Ama böyle bir umutsuzluğumuz var” ifadelerini kullandı.
Rusya ile yaşanan krizin Türkiye’nin diğer pazarlarını da olumsuz etkilediğine dikkat çeken Gökçel, “Rusya dışında ihracat yaptığımız Avrupa ülkeleri ya da Irak gibi ülkelerdeki alıcılar da deyim yerindeyse fırsat bekliyorlar. Bizim buradaki olumsuz koşulları onlar da takip ediyor ve ‘Sizin iç piyasada sıkıntı var, Rusya da ürün almıyor. Biz bunu yüzde 50 düşürüyoruz ya da daha ucuz almak istiyoruz’ diyorlar. İhracatçılarımız böyle olumsuz tekliflerle karşılaşıyorlar. Yani Rusya krizi, diğer pazarladı da olumsuz etkiliyor” şeklinde konuştu.
“ÖZELLİKLE NARENCİYEDE KAYIP ÇOK BÜYÜK OLABİLİR”
Narenciye ürünlerinin yüzde 70’ini Rusya’ya yaptıklarını da söyleyen Gökçel, bu noktadaki endişelerini ise geçmiş yıllarda yaşadıkları olumsuzlukları anımsatarak şöyle anlattı: “Önceki yıl Moskova Hali, narenciyenin tam da hasat sezonunun başında bir süre kapandı. Mandalina gönderdiğimiz sırada bu oldu. Dolayısıyla talep gelmeyince 20 kuruşa bile biz mandalinamızı satamadık, dalda kaldı, çürüdü. Narenciye ürünlerinin yaklaşık yüzde 70’inin ihracatını yaptığımız Rusya, bizim için çok önemli. Narenciyede çok önemli, çünkü narenciyede ilk sırada ihracat yaptığımız en önemli ülkelerden bir tanesi Rusya. Dolayısıyla kayıp çok büyük olabilir.”
“HÜKÜMET BİR AN ÖNCE TEDBİR ALMALI”
Rusya’ya ihracatta yaşanacak olumsuzluklara karşı devletin bir an önce tedbir almasını isteyen Gökçel, şunları söyledi: “Hükümetimizden beklentimiz, buradan çiftçilerin eğer mağduriyeti olacaksa bir an önce piyasaların olumsuz bir havaya bürünmemesi için destekler açıklanması, oluşabilecek zararların devletimiz tarafından nasıl karşılanabilecekse bunun bir an önce duyurulması gerekli. Talep de ediyoruz bunu. Örneğin narenciyedeki 150 lira ihracat desteği artırılabilir ya da zarara uğrayan ihracatçıların zararları, belirlenecek bir planla karşılanabilir. Ayrıca, bir an önce yeni pazarlar oluşturulması için hükümetimizin yetkililerinin mutlaka devreye girmesi lazım. Devletin bir an önce bu kayıpların ortadan kaldırılabilmesi için yeni pazarlar bulmakla ilgili bir çabası olması, hem çiftçiyi hem ihracatçımızı rahatlatacak bir çaba ortaya konup sonuç alınması, ek olarak desteklerin artırılması, piyasada oluşacak olumsuz havanın ortadan kaldırılması gerekiyor. Yoksa bu narenciye sezonu da diğer meyveler ve sebze de bundan çok olumsuz etkilenecek. Bunun endişesi içindeyiz.”