İyi Parti Samsun Milletvekili Bedri Yaşar, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne verdiği Meclis Araştırma Önergesinde, Hükümetin esnaf ve işletmeler için açıklamış olduğu destek paketine benzer paketlerin tarım sektörüne yönelik olarak da açıklanması gerektiğini belirterek, ”Tarım Kredi Kooperatifi ve bankalar kullandırdıkları kredilerde kefil, arazi ipotek şartı, hayat sigortası gibi farklı uygulamalarla çiftçilerimizi zora sokmaktadır. Bu şartların azaltılmalıdır” dedi.
İyi Parti Samsun Milletvekili Yaşar, ayrıca Türkiye Ziraat Odaları Birliği ile birlikte Samsun İl ve İlçe Ziraat Odası Başkanları tarafından yapılan açıklamada, Samsun tarımının ve çiftçisinin yaşadıkları sorunların Covid-19 nedeniyle iyice arttığına işaret ederek Meclis Araştırma Önergesinde şu sözlere yer verdi:
“Tarım arazilerindeki verasetten kaynaklı mülkiyet sorunu üreticilere sıkıntı yaşatmaktadır. Tarım arazileri kayıt altına alınamamakta, desteklerden yararlanılmamaktadır. İşlenen tüm tarım arazilerinin kayıt altına alınabilmesi ve desteklerden faydalanabilmesi, verilen tarımsal desteklerden arazi sahibinin değil, üretim yapan kişinin yararlanabilmesi için ÇKS Yönetmeliğinde gerekli değişikliklerin yapılması gerekmektedir.
ÇKS yönetmenliğine göre destek başvurularda, dosyanın başvuru sahibi tarafından teslim edilmesi gerekliliği bulunmaktadır. 65 yaş üstü üreticilerimiz için başvuru dosyalarının birinci dereceden akrabaları ya da muhtarlıklar kanalıyla Tarım ve Orman İl/İlçe Müdürlükleri tarafından kabul edilebilmesi için gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.
Çeltik ürününün satışında düzenlenen faturalarda üreticilerimizden stopaj kesintisi yapılmaktadır. Yapılan kesinti miktarının üreticinin almış olduğu destek miktarına yakın olması, verilen desteklerden tam anlamıyla yararlanamamasına neden olmaktadır. Çeltik ürününe verilen 10 krş/kg prim desteği artırılmalıdır.
Çeltik Kanunun 19’uncu maddesinde il merkezine 3 km, ilçe merkezine 500 metre, belde ve köylerde 50 metre mesafede yapılacağı belirtilmektedir. Mesafe uygulamalarından dolayı çeltik üretimi giderek azalmıştır. Çeltik Kanununda gerekli değişiklikler yapılmalıdır. Çeltik ürününde uygulanan aylık sulama ücreti ödemeleri sorun olmaya devam etmektedir. Faturaların hasat sonunda ödenmesi yönünde gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.
Birinci sınıf tarım arazilerinin imara açılması engellenmelidir. Tütünde piyasada rekabet oluşturulmadığı için üreticiler, tüccarın verdiği fiyata ürününü satmak zorunda kalmaktadır. Tütün üreticilerinin, alan bazlı destek verilmesi konusunda da talepleri bulunmaktadır.
Çiftçilerimiz tarafından bölüm ayrımı olmaksızın tarım danışmanlarına verilen destek miktarının artırılması ve Mühendis sayısının ilçedeki ÇKS yaptıran çiftçi sayısına göre belirlenmesi istenmektedir.
Artan girdi fiyatları ve verilen destekler konusunda da sorunlar yaşanmaktadır. Çiftçilerimiz Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatiflerine olan borçlarına faiz affı getirilerek, uzun vadeli yapılandırma yapılması talep edilmektedir.
2B statüsünde yaklaşık 50 yıldır fındık üretimi yapılan araziler ÇKS kaydı olmadığı için verilen desteklerden faydalanamamaktadır. Bu arazilerin satışlarında 5 yıl olan ödeme süresinin 10 yıla uzatılmalı, ayrıca kullanılmayan orman arazilerinin kiralama yöntemi ile üreticilere verilmelidir. Çiftçilerimiz burada da ödemelerin hasat sonunda yapılması talep edilmektedir.
Yem fiyatlarındaki artışlar nedeniyle et ve süt üreticilerini zor duruma düşmeye başlamıştır.
Kuraklık, aşırı sıcak ve yağış kaynaklı ürün zararları TARSiM kapsamına alınmadığı için çiftçilerimiz büyük sorunlar yaşamaktadır.
Hasan Uğurlu ve Suat Uğurlu baraj göletlerine salınan İsrail sazanları nedeniyle yerli balıkların nesli azalmıştır. Bu iki baraj gölünden İsrail sazanları temizlenmelidir.
Küçükbaş hayvan hibe destekleri bir üreticiye 300 küçükbaş hayvan yerine daha fazla üreticiye küçükbaş hayvan olarak dağıtılmalıdır. Çiftçilerimiz, İl bazında yapılan değerlendirmelerin, ilçe bazında yapılmasının daha doğru olacağını belirtilmektedir.
Elektrik şirketlerinin alacakları karşılığında üreticilerin destek ödemelerine bloke koymaları büyük sorunlara neden olmaktadır. Blokeler kaldırılmalıdır.
Hükümet, esnaf ve işletmeler için açıklamış olduğu destek paketine benzer, tarım sektörüne yönelik olarak da paket açıklamalıdır.
Aynı firmaya ait ilaç ve gübre bayiler arasında farklı fiyatlarla satılmaktadır. Bu konuda gerekli denetimler yapılarak, fiyat farkları önlenmelidir.
Yüksek miktardaki tarım BAG-KUR primleri sebebiyle üreticiler prim ödeyemez hale gelmiştir. Prim miktarları yeniden değerlendirilmelidir. Ayrıca SGK’ya primlerini düzgün ödeyen EK-5 sigortalılarının da indirimden faydalanmaları sağlanmalıdır.
Çiftçilerimizin sözleşmeli üretim modelinin yaygınlaştırılması ve fiyatlandırmada iyi, orta ve düşük kaliteye göre farklı fiyatlar verilmesi konusunda da talepleri bulunmaktadır.
Şeker pancarında hem kota hem de düşük alım fiyatı üreticileri mağdur etmektedir. Şeker pancarı alım fiyatı artırılmalıdır. Ürün fiyatları hasat döneminden önce açıklanmalıdır.
Köyden kente göçün önüne geçilmelidir. Balık çeşit ve neslinin tükenmesine neden sorunlara çözüm bulunmalıdır. Toprak tahlil desteğinde 50 dekar olan arazi şartının, 20 dekara düşürülmesi talep edilmektedir.
Tarım Kredi Kooperatifi ve bankalar kullandırdıkları kredilerde kefil, arazi ipotek şartı, hayat sigortası gibi farklı uygulamalarla çiftçilerimizi zora sokmaktadır. Bu şartları azaltılmalıdır.
Fındık bahçelerinin gençleştirilmesi için proje yapılmalıdır. Yüzde 50 hibeli alet ve makine ekipman desteğine Karadeniz Bölgesi de eklenmelidir.
Kenevir üretimine verilen destekler yetersiz kalmıştır. Bu destekler artırılmalıdır. Kenevir sanayide işlenmeli ve hükümetin kenevir alımı yapması sağlanmalıdır.”