Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde konuşan İYİ Parti Samsun Milletvekili Bedri Yaşar, deniz kirliliği konusunda daha önce iktidar partisini uyarmalarına rağmen hiçbir önlem alınmadığını hatırlatarak, deniz salyası (müsilaj) sorununun bugün Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde olması gerektiğini vurguladı. İYİ Parti Samsun Milletvekili Yaşar, Avrupa Birliği ülkeleri başta olmak üzere yurt dışından yapılan plastik atık ithalatının ülkemize, çevreye, insan ve hayvan sağlığına önemli zararlar verdiğine de işaret ederek konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Dünyada plastik üretimi 8 milyar tona yükselmiştir. Bu artışla birlikte başta çevre olmak üzere hayatın her alanında kirlenme başlamıştır. Sadece çevresel kirlilik değil, denizler de kirleniyor. Dünyada her yıl yaklaşık 8 milyon ton çeşitli plastik ürünleri deniz ve okyanus sularına karışmaktadır. Son yıllarda yakalanan balık ve balinaların karnından plastikler çıkmaya başlamıştır.
Avrupa Birliği bu durum karşısında evsel atıklar ve tek kullanımlık plastikleri yasaklamış ve bununla ilgili mevzuat değişikliğine gitmiştir. Avrupa Birliği ülkelerinde plastik konusunda bu adımlar atılırken bazı ülkelerde de plastik ithalatı yasaklanmıştır.
İTHALAT 173 KAT ARTMIŞ
Buna karşılık, Avrupa ülkelerinden Türkiye'nin almış olduğu plastik atıkların miktarı 2004 yılına oranla tam 173 kat artmıştır. Türkiye 2019 yılında sadece Avrupa'dan 582 bin 296 ton plastik atık ithal etmiştir. Yine, son bir yılda yaklaşık 13 kat artmıştır.
Türkiye, 2020 yılında Avrupa Birliği ülkeleri ve İngiltere'den toplam 659 bin ton plastik atık ithal edilmiştir.
EN FAZLA PLASTİK ALAN ÜLKEYİZ
Böylece, Türkiye, Avrupa plastik atık ihracatının yaklaşık yüzde 28'lik bölümünü karşılamıştır. Türkiye, Avrupa'dan en fazla plastik atık alan ülke konumundadır. 2020 yılında ne yapmışız: İngiltere'den 209 bin ton, Belçika'dan 137 bin, Almanya'dan 136 bin, Hollanda'dan 49 bin, Slovenya'dan 24 bin 884 ton Avrupa Birliği ülkelerinden plastik atık ithal etmişiz.
DENİZE VE DOĞAYA ATILIYOR
Türkiye kesinlikle Avrupa'nın çöplüğü olmamalıdır. Bu gelen atıkların bir miktarını biz bazen Akdeniz'de veya farklı bölgelerde, geri dönüşümün yapıldığı bölgelerde, doğada da görmeye başladık. Yani Türkiye, Avrupa'nın çöplüğü değildir, Avrupa'nın çöplüğü olmamalıdır.
HÜKÜMET ADIM ATMALI
Nitelikli malzeme, nitelikli ham maddenin ithalatı başka bir şey; çöpün, ne varsa Türkiye'ye getirilmesi başka bir şey. Dolayısıyla, bizim önerimiz şu: Kesinlikle, bakın, bunun belli standartlara bağlanması lazım. Böyle, 659 bin ton çılgın bir rakam, Türkiye bu çöpü taşıyamaz. Yani, buradan da ben uyarıyorum! Yarın, öbür gün yine başımıza bela olmadan, yine Türkiye'nin gündemine oturmadan bununla Hükûmetin adım atması lazım”