Prof. Dr. Beytullah Yıldırım, erken evre yemek borusu, mide ve bağırsak tümörlerine dair merak edilen konulara açıklık getirdi. Tümör oluşumunun nedenlerine değinen Prof. Dr. Beytullah Yıldırım, “Yemek borusu, mide ve bağırsak tümörlerinin, sıklığı yıllara, toplumdan topluma ve cinsiyete göre farklılık göstermektedir. Fonksiyonları, içerdiği hücreler ve yapıları farklı olsa da sindirim kanalı olarak da adlandırılan bu bölgelerin ortak özelliği temelde oluştukları duvar katmanlarının benzerliğidir. Sindirim kanalının çoğu kısımları mukoza olarak adlandırılan iç tabaka, submukoza denilen ara tabaka, muskularis propria (kas tabakası) ve seroza denilen dış tabakadan oluşur. Bu katmanlarda bulunan yapıların aşırı çoğalmasına bağlı köken aldığı katmana göre değişen ve farklı özellikler taşıyan tümörler gelişebilmektedir” dedi.
“Sigara ve alkol yemek borusu kanseri riskini artırıyor”
Sigara ve alkol kullanımının yemek borusu kanserini arttırdığına dikkat çeken Prof. Dr. Yıldırım, “Sigara içme ve alkol kullanımı skuamoz hücreli yemek borusu kanseri riskini artırırken; obezite, sigara içme ve reflüye bağlı barrett özofagus gelişimi adenokarsinom türü yemek borusu alt uç kanseri riskini artırmaktadır. Helicobacter pylori enfeksiyonu, tuz kullanımı, obezite, kızartılmış yiyecekler, işlenmiş et ve balık tüketimi mide kanseri riskini artırır. Yaş, iltihabi bağırsak hastalığı mevcudiyeti, karın bölgesine radyasyon uygulanma hikayesi, obezite, diabetes mellitus, sigara kullanımı, alkol kullanımı, işlenmiş et tüketimi ve düşük fizik aktivite kolon kanseri gelişimi için risk faktörleridir. Risk faktörlerinin bilinmesi ve azaltılmasının kanser gelişim riskini de azaltacağı aşikardır. Ayrıca yüksek riskli hastaların bilinmesi hekim-hasta duyarlılığını artırmakta ve tümörlerin erken evrede yakalanmasını kolaylaştırmaktadır” diye konuştu.
Belirti ve tanı yöntemleri
Tümörlerin belirti ve tanı yöntemleri hakkında da bilgi veren Beytullah Yıldırım, “Tümörlerin çoğu erken evrede herhangi bir belirti vermemekte ve tanıda gecikmelere yol açmaktadır. Hangi bölgede olursa olsun anemi (kansızlık), dışkıda kanama bulguları (siyah ya da taze kan) veya kilo kaybına yol açabilirler. Ayrıca yemek borusu tümörleri yutma zorluğuna, mide-bağırsak tümörleri karın ağrısına ve bağırsak tümörleri dışkılama alışkanlığında değişikliğe neden olabilirler” şeklinde konuştu.
“Yemek borusu, mide-bağırsak kanserlerinde erken tanı önemli”
Kanser tedavilerinde erkan tanının önemine vurgu yapan İç Hastalıkları ve Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Beytullah Yıldırım, “İyi huylu olan tümörlerin fonksiyon bozukluğuna (yutma zorluğu, mide boşalımında gecikme veya kanamaya yol açtığında, tümör büyüklüğünün müdahale gerektirecek boyutlara ulaştığında veya kötü huylu tümöre dönüş riski arttığında çıkarılması önerilirken; kötü huylu tümörlerin erken evrede yakalanıp tedavi edilmesi önemlidir. Yemek borusu, mide-bağırsak tümörlerinin erken evrede yakalanması ve endoskopik tedavisi hasta açısından kolay ve etkili bir tedavi yöntemidir. Bu tümörlere cerrahi uygulanması ameliyat yarası, günlerce hastanede yatma ihtiyacı yanında organ kaybı, dışkı kontrolünde zorluk ve bağırsağın karın duvarına ağızlaştırılması (kolostomi) gibi ciddi riskler taşımaktadır” ifadelerini kullandı. İHA
Yemek borusu ve mide-bağırsak kanserlerinde erken tanı önemli
İç Hastalıkları ve Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Beytullah Yıldırım, yemek borusu, mide-bağırsak tümörlerinin erken evrede yakalanmasının ve endoskopik tedavisinin hasta açısından kolay ve etkili bir tedavi yöntemi olduğunu söyledi.