Yanlışları ve hataları büyüterek bir yerlere varmak mümkün mü? Aksine bunları ufak bir gayretle yok saymaya yönelmek hatta bundan kurtulabilmeye çalışmak gerekmektedir. Çekinmeden insanlara diyebilirsiniz. Merak etmeyin hata ve kusurlar kolayca düzeltilebilir. Sonra da yapmaları gerekeni söyleyeceksiniz. Bir kere yapması gereken işlerin zor olmadığını hissetireceksiniz. Ne kendi işinizi, ne onların işini zorlaştıracaksınız. Sürekli cesaret ve isteklendirme aşılayacaksınız. Yabancı dil öğrenmede yaşadığı heyecanını bir arkadaş şöyle anlatmıştı: Pratik olarak biraz İngilizce biliyordum. Bunu geliştirmek için bir öğretmene gittim. Daha ilk derste sözü şu oldu: "Bildiğin her şey yanlış"
Yani her şeyi unutup baştan başlamalıyım.İyi bir dil öğrenebilmem çok zordu, bu açıklamaya göre... ben zaten çok iyi İngilizce öğrenme iddiasında değildim. Ama bu söz bütün hevesimi kırdı. Moralimi bozdu. Ders almayacağımı söyledim. Bir müddet sonra kendimi toplayıp bir başka öğretmene gittim. benim kırılan hevesimi bakın nasıl onardı: Bilmediklerimin fazla olmadığını söyleyerek bana güven gelmesini sağladı. Yabancı dile karşı çok iyi bir kabiliyetimin yani yeteneğimin bulunduğunu, söyledi. halbuki ben orta halli bir İngilizce öğreneceğimi hissediyordum. Gerçekten de derslerin sonunda orta derecede bir dil öğrendim... Bunu ikinci hocama borçluyum. Eğer o öyle söylemeseydi normal bir öğrenmem de gerçekleşmeyecekti.
Bir çocuğa, bir eşe, bir memura, bir şirket elemanına, şirket yöneticisine beceriksiz ve kabiliyetsiz olduğunu söylersek, onun bütün gelişme hevesini kırmış oluruz. Aksine onu, "yapabilirsin" "başarabilirsin" gibi motivasyon ifadeleriyle desteklersek birçok konuda ona güç vermiş oluruz. yapılacak işin zor değil, kolay olduğunu söylemeliyiz. Motive etmeliyiz. Yapamadıklarını da eleştirmeden önce yapabildiklerini ön plana çıkarıp övmeliyiz.
Onun kabiliyetine güvendiğimizi hissetirmeliyiz. o zaman daha iyi olmak için elinden geleni yapacaktır. bir sonraki yazımda görüşmek üzere esen kalınız.