Pazartesi günü çok sıkıntılı geçti dersem yanlış olmaz.
Belki çoğumuz kar yağışını çok severiz.
Ama kar sevinç yerine daha fazla üzüntü, keder getirir.
Bunu unuttuğumuzu bir kere daha net gördüm.
Amasya’ da bulunan yeğenlerimden birisi kar sonrasında meydana gelen gizli buzlanma nedeni ile geçirdiği trafik kazası neticesinde hayata veda etti.
Amasya’ya kadar giderek onu ebediyete uğurladık.
Oysa o hiç tahmin edemeyeceğiniz kadar mert ve bir o kadar da güçlü birisi idi. Kaldı ki trafik kazasında üzerine düşen koskoca kamyonun altında kalmasına rağmen kendisi kaldırıp kendisini çıkarttıktan sonra 4 arkadaşını 112 acil ambulansı ile hastaneye yetiştirilmesini sağladıktan sonra iç kanamadan hayata veda etmiş.
Kimse anlamadı.
İşte Kaza sonrasında kim ne kadar ben iyiyim derse desin sağlıkçılar mutlaka ama mutlaka hastayı götürüp çok iyi kontrol etmelidir.
Sonrasında Çarşamba’ya akşamüstü döndüm, büroya girdim telefonum çaldı. Ayvacık yolunda sıkışmalı kaza var diyerek.
Olay yerine ulaştığımda yolda yerde yatan yaralı bir YILKLI AT gördüm. İşte o anda her şey netleşmeye başladı. Yılkı atın fotoğrafını çektikten sonra yaklaşık 150 metre ileride kanal yanında ki kaza yerine koşturmaya başladık.
Olay yerine gittiğimizde Şeker Fabrikası güvenliği ve YEDAŞ ekibi kaza yapan araca yardıma koşmuşlardı. Ve Kazancılı Köyü Muhtarını yaralı olarak araçtan çıkartarak 112 acil ambulansına getirdiler. Muhtarımızı kolundan tutup ambulansa bindirdim.
Kendisi bana “Erol bey araçta arkadaşlarım var onların durumundan bana bilgi versene demesi ile onu orada bırakıp aracın yanına gittiğimde gördüğüm manzara berbattı. 2 kişi sıkışarak olay yerinde hayata veda etmişti.
Gerisini anlatmaya gerek yok. Bir YILKI ve giden 2 can, yaralanan bir kişi ve sönen iki yuva…
Biz YILKI AT lar konusunda defalarca yazdık çizdik. Hatta Pazar günü Yeşilırmak yatağında Yılkı atlar olduğunu duyduk ama gidene kadar atlar gittiği için haberini yapamamıştık.
Kaldı ki Ayvacık yolu, Kuşhane, Sefalı Köyü ve Beyyenice Köyü, Terme karayolu, Salıpazarı karayolu ve daha onlarca yollarda ki sakinler de bu yılkı atlardan artık bıktılar.
Ama her nedense bu konuda yetkili bir Allah’ın kulu çıkıp da önlem almadı.
Alınsa idi bu olaylar olmayacak. Bari bu8ndan sonra alsalar da önlemleri bundan sonra kimsenin canı yanmasa…
Ne diyeyim. Bazen her konuda istemeseniz de bir yetkili çıkıp insanın hayatını yakıp, canını yakabilirken, YIL KI ATLARA çare arayacak, bir yetkili çıkmamasını bir türlü anlayamıyorum.
Şimdi bir kere daha sormak gerek: Bu YILKI ATLARA yani başıboş atlara kim önlem alacak. Yetkili kim?:
Besi ahırlarında ki büyükbaş ve küçükbaş hayvanlara küpe takmak, kayıt altına almak kolay. Bu atlara kim kayıt yapıp, küpe takıp onları yoldan alacak.
Sorumlular kim?
Ben merak ediyorum. Ya siz?
Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın…