Üniversitelerin giderek çoğalacağına işaret eden Saraç, “Üniversitelerimizin yeni eğitim yılına başladığı bugün üniversite giriş sınavlarına da kısaca temas etmek istiyorum. Yüksek öğretim dünyanın her yerinde dinamiktir. Özellikle de son 10 yılda ülkemizde sürekli genişleyen ve büyüyen bir yapıdadır. Dolayısıyla bu durum belli zaman aralıklarında, birtakım değişiklikleri de getirmektedir.
Türkiye’nin içinde bulunduğu şartlarda bugün için sosyal adalet ve fırsat eşitliği bakımından üniversiteye sınavsız geçiş mümkün olmamakla birlikte, giriş sisteminde aksayan tarafları giderecek, sınav stresini azaltacak, karmaşıklıktan uzak, daha yalın ve gerekli düzenlemenin Türkiye’ye kazandırılmasının kaçınılmaz olduğu da bir gerçektir. Eğitim öğretimin bütün kademelerinde öğrencilerimiz üzerinde sınav stresini azaltmamız icap etmektedir. Zira bunun eğitim öğretimin niteliği üzerinde olumsuz tesirlerini görüyoruz. Bilindiği üzere şu an uygulanmakta olan giriş sistemi iki aşamalı olarak gerçekleştirilmekte. Sınavların ilki mart, diğeri haziran ayında ve toplam 5 gün sürmektedir. Neredeyse 4 aya yayılan bu durum lise eğitimini olumsuz etkilemektedir. Yeni düzenleme ile sınavı bir hafta sonunda başlayıp, bitirmeyi planlamaktayız” ifadelerini kullandı.
PUAN TÜRLERİNDE DEĞİŞİKLİK
Diğer önemli değişikliğin ise puan türlerinde gerçekleşeceğini belirten Saraç, “Şu an var olan 18 puan türü aslında programların aradığı yeterlilikleri sağlamak açısından önemli bir işlev görmekte ise de bu kadar puan türü yönetilmesi gereken süreci zorlaştırmakta. Ayrıca, bazı programlar için aday havuzunu daraltmakta, ilaveten bazı puan türleri arasında da akademik farklılık zaten çok az olarak ortaya çıkmakta. Bundan dolayı bu 18 puan türünü de azaltmaya gidiyoruz. Bunlar, çok az sayıda adayın girdiği dil puanı dışında temel olarak sayısal, sözel, eşit ağırlık puan türleri olacak. Fakat her bir puan türünde temel Türkçe ve temel Matematiğin katkısı bulunacak. Yeni sistemde önemli bir değişiklikte, Türkçe ve Matematik sınavın merkezinde olacak. Bu iki daldaki eksiklik sonraki yıllarda telafisi en güç olanlarıdır. Bu, diğer müfredatın sorulmayacağı anlamına da asla gelmemelidir. Milli Eğitim müfredatı daha önce olduğu gibi yine sınavda sorgulanmaya devam edecek” şeklinde konuştu. Saraç, ifadelerini şöyle sonlandırdı:
“Araştırma üniversitelerinin belirleme sürecinde 58 devlet üniversitesi niyet beyanında bulundu. Sonunda 25 üniversite belirlendi.”