Olamadığı kadar hareketli bir günle merhaba dedik dün güne. Öncelikle eğitim seviyemizden dem vuruyorduk ya? İşte o noktada dün yazdığım gibi ilk olarak OMÜ Çarşamba Mustafa Kemal Güneşdoğdu yerleşkesinde tamamlanarak bu yıl eğitim kervanına kattığımız İletişim Fakültemizin açılışına gittik.
Açılış çok hoş, neziz, şaşadan uzak ve çokta sıkmadan güzel bir şekilde gerçekleştirildi. Açılışta İletişim Fakültesi Araştırma Görevlisi ve Öğrenci Temsilcisi ilk olarak çıktı kürsüye ve ilk yıldan sıkıntılarını hemencecik 3 cümle ile anlattı. İletişim Fakültesi Araştırma Görevlisi ve Öğrenci Temsilcisi Kevser Akyol dedi ki: Takdir edersiniz ki bizler hayatın başlangıcındayız ve desteğe ihtiyacımız var. Sizin bizleri her konuda destekleyeceğinizi ümit ediyoruz. Ama başarımız için araç, gereç, barınma, kütüphane ve ulaşım konularında var olan ihtiyaçlarımızın giderilmesinde"
Valla ne yalan söyleyeyim hiç dinlemedim bu güne kadar kendilerini ama en güzel cevabı OMÜ Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Akan verdi. Elimizin altında ki zaten bizim diyerek gözlerimiz görmüyor. Kendi ülkemizde ki güzellikleri görmeyiz, görmeye gitmeyiz ama yabancı ülkelerde kiler bizde değil diyerek koşarak gideriz. Elinizin altında var oraları bir gezin görün bakalım nasılmış. 20-30 yıl sonra bu günleri iyi hatırlayacaksınız ve hoş duygular ve anılar olarak anacaksınız" dedi.
Harbiden belki de ilçede ki en can alıcı haberleri ve manşetleri biz attık bunu inkar etmiyorum. Ama durup bu öğrencilerimizde düşünmesi gerekir. Herkes ülkenin bir yerlerinden geliyor. Kendi memleketlerinde bu tür yerler ve olaylar, sıkıntılar yaşanmıyor mu? Elini vicdanlarına koyacak herkes. Kaldı ki bu yeni gelen öğrencileri de bu şekilde uyaran eski öğrenciler. Kardeşim biz OMÜ'yü seçtik Çarşamba'yı değil muhabbeti sıkmaya başladı.
Rektör Akan güzel söyledi. 2000 adet kitap kütüphane için istenildi hemen talimat verdim kitaplar alınacak ve elektronik ortamda da istediğiniz kitaplara ulaşacaksınız. Eeee, ne kaldı geriye. Ben söyleyeyim. Baylar bayanlar eğlence yerleri kaldı değil mi?
Bu noktada İlçenin evet en büyük sorunu Büyük ve güzel bir Sinema hala yapılmadı. İnada inat neden yapılmaz anlamadım. Oysa adapark çevresi olabilir, Fakülte civarında olabilir büyük bir sinema neden yapılmaz ya da yapmak isteyene müsaade edilmez ki? Yapın şu sinemayı, Cemil Şensoy Kültür Merkezinde tiyatro gösterilerini sıklaştırın olsun bitsin sıkıntının en büyüğü.
Geriye müzikli eğlence yerleri kalıyor. Samsun' da çokmuş. İşte bu nokta müzik her ne kadar sizlerin ihtiyacı olsa da bence siz buralara kadar okumak, eğitim almak için geldiniz. O zaman anneleriniz, babalarınız sizi okuyor bilirken kimse kusura bakmasın eğlenerek, yiyip içerek, gezerek tozarak eğitim almayı düşünüyorsanız buna karşıyım. Her şey dozunda olacak. Ama eğlencenizi de yapmayın eğlenmeyin demiyorum elbette ki. Her şey karşılıklı yani.
O zaman bir kere daha diyorum ki Mustafa Güneşdoğdu Yerleşkesi Sorumlusu Dekanı Sayın Mustafa Tiftik, Adalet Meslek Lisesi Dekanı ve şimdi yeni kervana katılan İletişim Fakültesi Dekanlarımız, Kendisini çok sevdim güler yüzlü ve sanırım dobra birisi. Sizler de birazcık çaba sarf edip ilçe ile bütünleşin ki öğrencileriniz de sizinle birlikte Çarşamba ile bütünleşsinler. Üzüm üzüme baka baka kararırmış. Öğrenciler de size bakarak sanırım bu mantığı şak diye yapıştırıyorlar.
Çarşamba'da sahi kaç esnafın, bürokratın veya siyasetçinin kapısını çaldınız merak ediyorum. Bizler en azından bir kaç kez kapınızı tıkladık. Valla Rektör bile sizden çok geldi Çarşamba'ya. Ya siz?
Artık bu ikilemin kalkması sanırım yöneticiler olarak sizlerin elinde. Bu çocukların Samsun, sosyal aktivite falan muhabbetini bitirmenin vakti bu yıl. Ya siz de katılacaksınız ya da bu sıkıntıyı siz çözeceksiniz. Bunun başka çaresi yok. Koskoca Rektör gelip çözecek değil sanırım ne dersiniz?
Sonuç olarak tüm sorunlarımızın nedeni iletişimdi onun da okulu açıldı sanırım bu konu da kapanacaktır artık. Ne dersiniz?
Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın...