Şekeroğlu, Türkiye'nin önemli zeytin üretim merkezlerinden olan Kilis'te soğuk sıkım erken hasadının 15 Ekim'de başladığını hatırlatarak bu sıralar son günlerin yaşandığını aktardı.
Son dönemde tağşiş zeytinyağının gündeme gelmesiyle ilgili Şekeroğlu, şöyle konuştu:
"Tağşiş olayları, çok ciddi sorunlara yol açıyor. Başta Tarım Bakanlığı olmak üzere farklı birimlerce denetimler de yapılıyor. Yapılan araştırmalarda sahte yağların içerisinde çeşitli tohum yağlarının bulunduğu görüldü. Bu da tüketici açısından ciddi sıkıntılar oluşturuyor. Tüketicilerin bu konuda dikkatli olması gerekiyor. Zeytinyağına bu yağların katılışı aslında analizlerle belirlenmekle birlikte tüketici sahte zeytinyağını pek ayırt edemiyor. Uzun yıllardır zeytinyağıyla uğraşan birçok üreticimiz bile bu tağşiş yağları maalesef ayırt etmekte zorlanıyor."
"Gerçek bir zeytinyağı yeni biçilmiş çim kokusunu veya bir elma kokusunu ya da bir çilek kokusunu andırır. Zeytinyağını yudumladığınızda boğazınızda hafif bir acılık bırakıyor ve o acılık belli bir süre sonra geçiyor. Eğer bu acılık boğazınızda sürekli olarak kalıyorsa o acımış ve bozulmuş zeytinyağı demek. Yani yeni hasat soğuk sıkım zeytinyağı yeşil renkte, meyvemsi aromada ve içtiğinizde boğazda bir yakıcılık bırakır. Bu tatlı bir yakıcılık ve boğazımızda kısa bir süre sonra geçer ve boğazınızın rahatladığını hissediyorsunuz."
Zeytinyağı fabrikası işletmecisi Süleyman Mercimek de yaklaşık 4 kuşaktan bu yana zeytinyağı üretimi yaptıklarını anlattı.
Mercimek, çiftçilerin hasat ettiği zeytini bekletmeden fabrikaya getirdiğini ve modern makinalarla sıkımı yapılarak sofralara ulaştırdıklarını sözlerine ekledi.