Öğretim Üyesi Prof. Dr. Seyran Bozkurt, sıcak çarpmasının beyin dokusu ile kalp, karaciğer, böbrek gibi organlarda hasar bırakabileceğini, bu havalarda dışarı çıkarken koruyucu önlemler alınması gerektiğini belirtti.
MEÜ Hastanesi Başhekim Yardımcılığı görevini de yürüten Prof. Dr. Bozkurt, AA muhabirine, son günlerde "sıcak hava çarpması" sonucu gelişen rahatsızlıklar nedeniyle hastanelerin acil servislerine başvuruların arttığını söyledi.
Sıcak çarpmalarının kalıcı hastalıkların belirtilerini artırabildiğini vurgulayan Bozkurt, "Aşırı sıcak ve nemli ortama maruz kaldığında vücutta dengesizlik oluşuyor. Vücut ısısı artmaya başlayınca bazı hasarlanmalara yol açıyor. Beyin dokusu, kalp, karaciğer, böbrek gibi birçok sistemin bozulmasına neden oluyor." dedi.
Risk grubundakiler ince ve pamuklu kıyafetler giyip şapka takmalı
Çocuklar, yaşlılar, kronik rahatsızlıkları ve cilt hastalıkları bulunanların risk grubunda olduğuna dikkati çeken Bozkurt, "Sıcak havalarda belli risk faktörü olan kişilerin dışarı çıkmaması gerekiyor. Çıkması gerekiyorsa da koruyucu önlemlerini alarak çıkmalı. Vücut ısısını hapseden kıyafetlerden uzak tutacak ince ve pamuklu kıyafetler giymeli, şapka takmalı. Su tüketimine çok dikkat etmek gerekiyor." ifadelerini kullandı.
Bozkurt, güneşin etkisinin en üst düzeyde hissedildiği saatlerde denize girilmemesi gerektiğini söyledi.
Deniz suyu tuzlu olduğu için sıvı kaybını artırdığını vurgulayan Bozkurt, "Onun için güneşin dik gelmediği saatleri tercih etmek her zaman için uygun olacaktır. Vücudu sıcak havaya adapte etmek gerekiyor. Birdenbire çıkmaya kalkışırsak vücudun denge mekanizması şaşar. Kendimizi buradaki adaptasyona alıştırmak lazım." diye konuştu.
Sıcak çarpması yaşayan kişinin vücudu soğutulmalı
Sıcak çarpması vakalarıyla karşı karşıya kalanlara uyarılarda bulunan Bozkurt, şunları kaydetti:
"Kişinin sıcak kalmasına bağlı bazı semptomları gelişiyorsa yapacağınız şey vücudu soğutmaktır. Üstündeki kalın kıyafetleri çıkarmalısınız. Hasta gölge bir alana alınmalı, sert ve düz bir zemine uzandırılmalı. Kişiye ağızdan sıvı ve tuz dengesini sağlayacak içecekler içirilmeli. Sıcaklığa bağlı olduğunu düşündüğünüz ateş yüksekliklerinde, herhangi bir enfeksiyona bağlı değilse ateş düşürücü vermeyin, bu kişilerde işe yaramayacaktır. Bizim size önerimiz ateş düşürücü değil, sıvı desteğini sağlayıp vücudu dışarıdan soğutmaya çalışın."
Bozkurt, yaz aylarında egzersiz yapanların da günün serin vakitlerini tercih etmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.