Sigara kullanımının milyonlarca insanın hayatını tehdit ettiğine dikkat çeken Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Nurhan Köksal, “Sigara, başta akciğer kanseri olmak üzere birçok kanser türüne, kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH), kalp hastalıkları, felç ve çeşitli solunum yolu enfeksiyonlarına yol açar. Dünya Sağlık Örgütü'ne (DSÖ) göre, her yıl yaklaşık 8 milyon kişi sigara ve diğer tütün ürünlerinin kullanımına bağlı hastalıklardan ölmektedir” dedi.
“Felç ve çeşitli solunum yolu enfeksiyonlarına yol açar”
Sigaranın neden olduğu hastalıklara değinen Prof. Dr. Köksal, “Sigara kullanımı başta olmak üzere tütün ürünleri, dünya genelinde en önlenebilir ölüm nedenlerinden biridir ve milyonlarca insanın hayatını tehdit etmektedir. Sigara, başta akciğer kanseri olmak üzere birçok kanser türüne, kronik obstrüktif akciğer hastalığı, kalp hastalıkları, felç ve çeşitli solunum yolu enfeksiyonlarına yol açar. Dünya Sağlık Örgütü'ne göre, her yıl yaklaşık 8 milyon kişi sigara ve diğer tütün ürünlerinin kullanımına bağlı hastalıklardan ölmektedir. Bu ölümlerin yaklaşık 1,2 milyonu, sigara içmeyen ancak pasif içicilik nedeniyle tütün dumanına maruz kalan insanlardır” diye konuştu.
“Sigara kanserin başlıca nedenlerinden”
Ülkemizde de sigara kullanımının oldukça fazla olduğunu söyleyen Prof. Dr. Köksal, “Ülkemizde, sigara kullanımının oldukça yaygın olduğu ülkelerden biridir ve bu durum halk sağlığı üzerinde büyük bir yük oluşturmaktadır. Türkiye Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre, her yıl yaklaşık 100 bin kişi tütün kullanımına bağlı hastalıklardan ölmektedir. Sigara, Türkiye'de kalp-damar hastalıkları, kanser ve solunum yolu hastalıklarının başlıca nedenlerinden biridir. Ayrıca, tütün kullanımına bağlı hastalıkların tedavi maliyetleri ve iş gücü kayıpları da ülke ekonomisi üzerinde ciddi bir yük oluşturmaktadır” şeklinde konuştu.
“Yasak alanların denetiminin arttırılmalı”
Sigara içen bireylerin ve çevrelerindeki pasif içicilerin, tütün kullanımının olumsuz sağlık etkilerinden doğrudan etkilendiğini belirten Prof. Dr. Köksal, “Özellikle çocuklar, hamile kadınlar ve yaşlılar gibi hassas gruplar, pasif içiciliğin zararlı etkilerine karşı daha savunmasızdır. Sigaranın zararlarından korunmak için kapsamlı bir yaklaşım benimsenmelidir. Kamu bilincini artırmak için düzenli eğitim kampanyaları düzenlenmeli, sigara bırakma destek hizmetleri yaygınlaştırılmalı ve tütün ürünlerinin satışına ve reklamına yönelik sıkı düzenlemeler uygulanmalıdır. Ayrıca, sigara içmenin yasak olduğu alanların genişletilmesi, yasak alanların denetiminin arttırılması ve sürdürülmesi tütün kullanımını azaltmada etkili stratejiler arasındadır” ifadelerini kullandı.
“Farkındalık kampanyaları yürütülmelidir”
Tütün ürünlerinden kaçınmak için bireysel ve toplumsal düzeyde çeşitli önlemler alınabileceğini dile getiren Prof. Dr. Köksal, “Bireyler, sigarayı bırakmak için profesyonel yardım alabilir ve nikotin yerine koyma tedavisi gibi yöntemleri deneyebilir. Toplumda ise, gençlerin sigaraya başlamasını önlemek amacıyla eğitim programları ve farkındalık kampanyaları yürütülmelidir. Ayrıca, sağlık kuruluşları ve sivil toplum örgütleri, sigara bırakma sürecinde destek sağlamak için kaynaklar sunmalı ve sigara içmeyen bir yaşam tarzını teşvik etmelidir. Bu şekilde, tütünsüz bir yaşamın sağlığa ve genel yaşam kalitesine olan katkıları daha geniş kitlelere ulaştırılabilir” dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.