Çocuklar dahil her yaştan insanı etkileyebilen sinüzit; burun tıkanıklığı ve akıntısı, öksürük ve yüzde baskı hissi gibi semptomlara yol açıyor. Medicana Sağlık Grubu Doktorlarından Opr. Dr. Cemal Ayhan, semptomların kişileri fiziksel, işlevsel ve duygusal olarak olumsuz etkileyebileceğini ifade ederek sinüzitin, genellikle ilaçlar ile tedavi edilse de ilerleyen vakalarda cerrahinin de bir seçenek olduğunu belirti.
Sinüslerin bulundukları kemiğe göre sınıflandırıldığını dile getiren Kulak, Burun ve Boğaz Uzmanı Opr. Dr. Cemal Ayhan, “Sinüsler, sfenoid, maksiller, frontal ve etmoid sinüs olarak 4’e ayrılır. Sağlıklı sinüsler, sinüslerin ve burun kanallarının içini nemlendiren mukus üretir. Burun çevresinde yer alan sinüsler; kafatası ağırlığının azaltılması, burundaki hızlı sıcaklık dalgalanmalarında hassas yapıların korunması, yüzde meydana gelen travmaların etkilerinin azaltılması, immünolojik savunma gibi farklı görevlere sahiptir. Sinüzit meydana geldiğinde ise şişen ve iltihaplanan mukozal astar, çok daha fazla miktarda iltihaplı mukus üretir. Bu durum; sinüslerde tıkanıklık ve rahatsızlık, burun akıntısı ve tıkanıklığı, koku duyusunun azalması gibi semptomlar ile kendini gösterir. Sinüzitler de akut, kronik ve nazal polipozisli sinüzit olarak 3’e ayrılır. Alerjik rinit veya astımı olan kişilerin kronik sinüzitten muzdarip olma ihtimali yüksektir. Bunun nedeni, bu hastalıkların varlığında solunum yollarının iltihaplanma ihtimalinin daha yüksek olmasıdır” dedi.
Risk faktörü oluşturan faktörler
Risk faktörlerinden bahseden Opr. Dr. Cemal Ayhan, “Sinüzit, sıcaklık veya hava basıncındaki değişiklikler ya da sinüse neden olan veya mukus temizliğini engelleyen herhangi bir faktör nedeniyle ortaya çıkabilir. Alerjiler, burun spreylerinin aşırı kullanımı, sigara içmek, yüzme, dalış ve nazal polipler sinüzit için risk faktörleri şunları içerebilir. Sinüs içinde virüs, bakteri ya da mantar gelişmesi durumunda sinüzit; sinüs enfeksiyonuna dönüşür. Bu tür enfeksiyonlar, virüsün sinüs astarına saldırarak şişmeye ve daralmaya neden olduğu soğuk algınlığının ardından gelişebilir. Vücudun daha fazla mukus üretme tepkisi, kısıtlı drenajla birleştiğinde bakteri büyümesine neden olan bir ortam oluşturur ve sinüs enfeksiyonuyla sonuçlanır” diye konuştu.
Belirtileri ve tedavisi
Hastalığın belirti ve tedavisi hakkında da bilgi deren Opr. Dr. Ayhan, şunları söyledi:
“Sinüzit belirtileri arasında yüz ağrısı ve basınç, burun tıkanıklığı, burundan nefes almada zorluk, burundan sarı veya yeşil mukus akıntısı, dişlerde ağrı, geceleri öksürük, koku veya tat alma duyusunun kaybı, baş ağrısı, yorgunluk, boğaz ağrısı ve ağız kokusu yer alır. Bu belirtilere ek olarak; ateş, yüz veya gözde ağrı ya da şişlik, yanak veya göz çevresinde kızarıklık, şiddetli baş ağrısı, bilinç bulanıklığı veya boyun tutulması gibi semptomların görülmesi durumunda vakit kaybetmeden bir sağlık kurumuna başvurmak gerekir. Sinüzit tedavisinde en sık kullanılan tedaviler, ilaçlar ve sinüs cerrahisidir. Spreyler, antibiyotikler ve steroidler gibi ilaçlar, sinüzit semptomlarını tedavi etmek için öncelikli olarak tercih edilir. Buhar solumak ya da nazal tuzlu su spreylerini veya damlaları kullanmak da sinüs rahatsızlığını hafifletmeye yardımcı olabilir. Bu ilaçlar; sinüslerin içindeki şişliği azaltmada, enfeksiyonla mücadelede ve tıkanıklıkları gidermede etkili olabilir. İlaç tedavisinden yanıt alınamadığında sinüs cerrahisi önerilebilir. Cerrahi; fonksiyonel endoskopik sinüs cerrahisi olarak bilinen geleneksel yöntem ya da balon sinuplasti ile gerçekleştirilebilir. Balon sinoplasti işlemi, minik balonlar da dahil olmak üzere sinüs boşluklarının açılmasını sağlayan gelişmiş bir prosedürdür. İşlem sırasında endoskopide de kullanılan ince ve esnek tüplerden yararlanılır. Cerrah, bu tüpleri kullanarak tıkalı sinüs geçiş yoluna küçük bir balon yerleştirir. Daha sonra sinüs geçiş yolunun yapılandırılması ve açılması için balon şişirilir. Bu işlem, normal sinüs drenajını ve fonksiyonunu geri kazandırmaya yardımcı olur. Genellikle herhangi bir doku veya kemiğin çıkarılması ihtiyacını ortadan kaldırdığı için geleneksel sinüs cerrahisinden ayrılır. Ameliyatın ardından özellikle kronik sinüzit tekrarlayabilir. Sinüs ameliyatı geçiren hastalar, kronik sinüzitin tekrarlanmaması için devam eden tıbbi tedaviye ihtiyaç duyabilir.”
Sinüzitte risk faktörleri
Yayınlanma:
Opr. Dr. Cemal Ayhan, alerji, burun spreylerinin aşırı kullanımı, sigara kullanımı, yüzme, dalış ve nazal poliplerin sinüzit için risk faktörü oluşturduğunu söyledi.
Bunlar da İlginizi Çekebilir
Sağlık
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.