İl Başkanlığı binasında yapılan basın açıklamasında SP İl Başkanı Av. Hasan Var, "28 Şubat post modern darbesinin sene-i devriyesinde yazılı ve görsel medyada bu darbe ile ilgili her şeyin konuşulduğunu, ancak darbenin niçin yapıldığının, arkasında hangi güçlerin olduğunun ve bu güçlerin Türkiye'deki uzantılarının konuşulmadığını ibretle ve hayretle gördük. Refahyol hükümetinin hangi icraatlarından dolayı bu müdahalenin yapıldığı, darbenin siyasi ve ekonomik sonuçlarının ne olduğu ve devam edip etmediği
konuşulmadan 28 Şubat'ı ve son 15 yıldaki olan olayları anlamamız mümkün değil. Bilindiği üzere Merhum Necmettin Erbakan Hocamız, 54. Hükümet Başbakanı olarak Türkiye'yi Dünya Siyonizmi'nin sömürgesinden çıkarmaya matuf olarak ekonomide havuz sistemi projesini dış politikada ise D-8 yani İslam Birliği projesini hayata geçirmişti. Bunun üzerine ABD Dış İşleri Bakanlığı'nın Ekim 1996 tarihli gizli bir şekilde hazırlayıp ilgili yerlere gönderdiği Kripto ile Refahyol hükümetinin düşürülmesinin planları
yapılmıştır. Yani emir ABD'den gelmiştir. Bunu nedense Türkiye'de yazarçizer takımı hala söylememektedir" diye konuştu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın grup toplantısı konuşmasında 'Biz, 28 Şubat'ın mağduru olarak bugün gururla ayaktayız' sözünün hedef saptırma olduğunu savunan Var, "Başbakan Erdoğan'ın sözü hedef saptırma ve gerçekleri gizlemekten ibarettir. Refah Partisi'nin ve ardından Fazilet Partisi'nin kapatılması, Erbakan hocamız ve bazı arkadaşlarının siyasi bir soruşturma ile siyasi yasaklı hale getirilmesi 28 Şubat sürecinden kimin mağdur olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Sayın Başbakan Erdoğan ise 28 Şubatın
aktörleri ile anlaşarak ve uzlaşarak Milli gömleğini çıkarması kaydıyla, ekonomide sömürünün devam etmesi ve Ortadoğu'da Büyük İsrail planlarına destek olmak koşuluyla siyasi yasağı kaldırılmış ve Başbakan yapılmıştır" şeklinde konuştu.
28 Şubat darbesinin siyasi sonucu AK Parti iktidarı olduğunu ifade eden Var şöyle devam etti:
"Bilindiği üzere darbenin ardından işbaşına getirilen Anasol-M hükümeti zamanında faiz, döviz lobisi faaliyetleri ve batan bankalar yolu ile 300 milyar dolar soygun yapılmıştı. Ekonomi yönetiminde iç ve dış borç toplamı 900 milyar doları bulan, yıllık faiz ödemesi ortalama 40 milyar TL olan, cari açığı gittikçe büyüyen, Dış Politikada Ortadoğu'da ABD'nin sözcülüğünü yapan bir Türkiye profili ile karşı karşıyayız. 28 Şubat ile yüzleşme üç beş tane paşanın içeriye atılmasından ibaret midir? 28 Şubat
darbesinin niye yapıldığı açıkken Başbakan'ın 28 Şubat sürecinin bittiğine dair açıklamaları ne kadar gerçekçi? Sayın Başbakan 28 Şubat süreci bitti diyorsa Derviş kanunlarını ilga etmeli ekonomi politikasını üretime dayalı hale getirmelidir. D-8 Projesi'ni hayata geçirmelidir."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.