Çarşamba Ziraat Odası Başkanı İsmail Güngör ile oda binasında bir araya gelen OMÜ Ziraat Fakültesi Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Hüsnü Demirsoy, Yard. Doç. Dr. Tekin Kara, Yard. Doç. Dr. İsmail Sezer, Yard. Doç. Dr. Hakan Aslan, Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsünden Ziraat Yüksek Mühendisliği Müdür Yardımcısı İdris Macit ve TEMA Çarşamba Temsilcisi Selman Çubukçuoğlu samimi ortamda konuyu tartıştılar. Çarşamba için olmaz olmaz denilen sulama kanalları ile birlikte drenaj kanallarının gelecekte nasıl olması gerektiğini masaya yatıran yetkililer projelerin güncelleşmesi gerektiğinde hem fikir olduklarını beyan ettiler.
Sulama kanalları ve drenajların yıllar öncesinde yapıldığı ve bu gün bu kanalların yetersiz kaldığı fikrinde birleşen Mühendisler çarpıcı açıklamalarda bulundular. Öğretim Görevlileri ve diğer katılımcılar drenaj kanallarının kesinlikle kapalı sistemle yapılamayacağını belirttiler. Buna neden olarak deniz seviyesi ile baraj kotunun engel olduğunu dile getiren yetkililer, sulama kanallarının ise eski adı ile Toprak Su Müdürlüğü, drenaj kanallarının ise DSİ tarafından yapıldığını belirttiler.
Drenaj kanallarından önce 1970'li yıllarda başlayıp 80'li yıllarda yapılan kanalları sayan TEMA Çarşamba Temsilcisi Selman Çubukçuoğlu, "Drenajların yapılmasında ilk olarak hedefin sıtma hastalıklarını koruma, ikinci amacının taban suyu seviyesini düşürerek rahat bir ziraat yapılmasını sağlamak ve sonrasında ise taşkın koruma tesisi olarak yapıldığı biliniyor. Çarşamba'nın sağ sahilinde 48 kanalın uzunluğunun 246 bin 902 metredir. Bunlara Termede yapılan kanallarımızı da eklersek 381 bin 318 metredir. Sol sahil şeridinde ise 17 kanal ve 17 kilometrelik bir kanal ve özel şirketlerin ihalelerle yaptığı kanalları da eklersek yaklaşık 400 ila 500 kilometrelik bir kanal yapımı bulunmaktadır" dedi.
OMÜ Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Yard. Doç. Dr. Tekin Kara, açıklamasında, Çarşamba Ovasının sulamaya acil ve çok fazla ihtiyacı olduğunu dile getirerek, sulama kanallarının yüksek eğimle ve çok geniş bir şekilde başlayarak denize doğru daralarak giden bir sulama kanalı projesi gündeme alınmalıdır. Drenaj kanalları ise farklıdır. Bu kanallardan önce 70'li yıllarda yapılan halk arasında kılçık denilen toprak altında yapılan kapalı drenaj kanallarının yanı sıra geniş drenaj kanalları olmak zorundadır" şeklinde konuştu.
Drenaj kanallarının Çarşamba Ovasını bir bakıma kurtardığını dile getiren heyet Atakum'da bir anda bastıran yağmur sularının sel baskını şeklinde meydana gelmesinin nedenleri arasında drenaj ve alt yapının yetersizliğini dile getirdiler. Canik ilçesinde de aynı şekilde sıkıntılar olduğunu belirten heyet, yıllar önce yapılan drenaj kanallarının iyi fikir olduğu ancak bu gün yeterli olmadığı fikrine vardıkları ve yapılan drenaj kanallarının 1 metre 80 santim taban seviyesinin baz alınarak yapıldığını ancak buna bu gün bölgede yetiştirilen fındık, kivi, kavak ağaçları gibi ağaçları düşünerek değil mevsimsel ürünler düşünülerek yapılmasından kaynaklandığı belirtildi.
Heyet toplantı sonunda sulama kanallarının Çarşamba Ovası için kaçınılmaz bir ihtiyaç olduğunu ancak kapalı sistemle sulama kanalının yapılamayacağı belirtilerek fikir birlikteliğine varılırken drenaj kanallarının da olmayan alanlara yapılması için hızlı çalışılması gerektiğine ve ovanın tarımsal bakımdan daha verimli hale getirilmesi gerektiği fikir birlikteliğine ulaştılar. Heyet bir süre daha Çarşamba ovası tarımını tartıştıktan sonra Ziraat Odasından ayrıldılar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.