Çarşamba ilçesinde süt üreticileri işletmelerini son dönemde kapatma kararı alıyor.Çarşamba Süt Üreticiler Birliği, üreticilerinebuzağı desteklemelerinin, süt desteklemelerin,buzağı küpe dönemi ve aşı döneminin başladığı bu zamanlarda süt üretiminin zamanla azaldığının vurgusunu yaparak bu azalışın son 1 yılda daha fazla olduğunu paylaştı. Üreticiler süt üretmeye teşvik edilse de, süt üretimi alarm veriyor.
"Tarım aylık, yıllık planlama değildir"
Çarşamba Süt Üreticiler Birlik Başkanı Ahmet Akbaş, birlikteki çalışmaların tam gaz devam ettiğini fakat son 1 yıl içerisinde düşüş yaşandığını belirterek," Çalışmalarımızda devam ediyor ama işlemelerimizde büyük bir düşüş var. Bazen köy köy geziyoruz. Gözlemlediğimiz kadarıyla işletmelerin toplamının yüzde 25'inin üzerinde kapandığını söyleyebiliriz. Bu çok feci bir şey. Bu yıl kapanan işletme sayısı yüzde 25'di. 2025'e geldiğinde bu oran yüzde 75'e çıktı diyelim.Ne olacak peki bundan sonra? Tarım Bakanlığı ‘ben tarımı ayağa kaldıracağım’ dese de yapamaz bunu. Çünkü o zaman tarımda geç kalınmış olunur. Aylık , yıllık plan bazlı bir şey değildir tarım. Bir hayvanın doğumu, büyümesi verim alması tam 10 yılı alır bir işletmenin. Eğer bir insan 10 yılını verip bir şey kazanamadım derse, bunu gören çocuğu da bu işi yapmak istemez. "
“Süt üretiminde süreklilik yok”
Üyelerin ortalama 55 ile 65 yaş arasında kadınlardan oluştuğunu söyleyen Birlik Başkanı Ahmet Akbaş,kadınlara hitap eden bu işin ekonomik olarak yeterli gelmeyince vazgeçtiklerini anlatarak "Merkez Birliğimize geçmişten kalan borcumuzdan dolayı birliğin sıkıntısı var. Bu yüzden tam aktif olamıyoruz. Bunu da üyelerimize anlatamıyoruz. Üyelerimiz 55-65 yaş arası bayanlar olduğu için ülke ekonomisi ile ilgili hayvanı satıyor mesela. 2 yıl ara veriyor. Sonra et ve kurban pazarlarında kıpırdama olunca yeniden başlamak istiyorlar. Yani işletmede kesik kesik olan bir bölüm var. Bazen de tam kapanan bir bölüm var. Artıkbu iş son kapıda olan kişilerin elinde kalmış bir şey. Onda da şu sorun var. Memnun musunuz satışlardan diye soruyoruz. Evinin masrafının tamamlayamıyor. Belli bir gıdayı karşılıyor. Vatandaşlardan bir markete gittiği zaman sırf kartla alıyor diye sütü aradaki pahalı fiyatıyla alıyorlar. Bizde oluşan kültür, ben markete giderim, fiyatı önemsemem çekerim kredi kartımı evime giderim' bu olmuş." diye konuştu
"Tarımı kaybetmememiz lazım"
Tarımın öneminin gün geçtikçe arttığını ve en yakın örneğini Kovid-19 Salgınında gördüklerini hatırlatan Başkan Ahmet Akbaş, "Tarımı kaybetmemiz lazım. Pandemi de bunu yaşadık. Dünya silah, tank, tüfekle karın doyurmuyor.Tarım desteklemeleri, 300-400 buzağı veya dönüm paraları çiftçiyi tatmin etmiyor. Bu bir şey değil. Bu 10 yıldan beri uygulanan bir politika peki bunun karşılığını incelemediniz mi ? Çiftçiye tohum başına,buzağı başına şu kadar yardım verileceği karar alınır ve uygulanır. Peki bu politikayı İl Tarım veya İlçe Tarım Müdürlüklerinden bir rapor isteyipinceleyemezlermi? Bunun görülmesi lazım. Bu çözüm değil önemli olan verim alınıyor mu ? Çiftçi memnun kalıyor mu bu önemli. Çiftçi ile birebir muhatap olunmalı." şeklinde konuştu
Ayrıca gençlerin üretmekten yana olmadığını söyleyen Akbaş, çiftçi her şeyin önüne geçtiğini gençlerinde tarımda teşvik edilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
HABER-FOTO: Büşra KOCATAŞ- Aybüke ŞEKER
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.