TARİH SİZDEN SORACAK!..
Aylardır doğru dürüst ne köşe yazısı yazabilmiş, ne de haberlere gidebilmiştim. Artık şükürler olsun yavaş yavaş eski formumuza yaklaşmayı hedefliyorum. Yani kaldığımız yerden son hız devam etmeyi umuyorum. Elbette ki bu nokta da okuyucularımızdan ve halkımızdan da her konuda destek ve yardım bekliyorum.
Haber Expres Gazetesi bu ilçede yayın hayatına başladığından bu yana çok farklı bir yerel habercilik Çarşamba’da yaşanmaya başladı. Bizden önce çok kişi bunu denedi olmadı. Olanlar ise çok yaşamadı. Yaşayan bir gazete vardı. Her neyse Haber Expres Gazetesi kimseden ve hiçbir kurumdan destek almadan sadece okuyucularının katkıları ile 8 yıldır yoluna emin adımlarla ilerliyor. O kadar baskı, sıkıntı ve engellemelere rağmen. Şükürler olsun ilk günkü kadar tarafsız, objektif, doğru haberciliğimizi hiç değiştirmedik. Kimseyi karalamadık, kimseye ön yargılı yaklaşmadık. Bu başarı önce bizleri ilk günden bu yana destekleyen okurlarımız ile dostlarımıza sonra da tüm Çarşamba’ya borçluyuz. Hepsine, hepinize teşekkür ediyorum. Bu Mübarek Ramazan ayında Allah’ım hepimize yardımcı olsun. Umarım daha nice 8- 88 yıllara hep birlikte ulaşırız.
Neyse konumuz yine Çarşamba. Ama bu defa ben ve bazı kesimler hem çok üzgün hem de tedirgin…
Neden derseniz. Geçmişini çok iyi bildiğim ÇARŞAMBA ŞEKER FABRİKASI elimizin altından kayıp gidiyor. Unutmuyorum. “ALTIN YUMURTLAYAN TAVUK” manşetini attığımda o kadar güzel tepkiler almıştım ki. Evet Çarşamba’nın tek sanayi kuruluşu var-dı!?. Dı diyorum artık o da resmen olmasa da gayri resmi olarak yarım şekilde artık yok. Bu ilçeye trilyonlarca maddi girdisi olmasına rağmen özellikle ve üzülerek belirteyim ki ilk önce bazı AK Partililer ŞEKER İŞÇİ VE MEMURLARI BURADA KAZANIYOR SAMSUN DA OTURUP, ORADA HARCIYOR Yalanı ile bu fabrikayı bitirmenin ilk fitilini ateşlediler.
Sonra bu memurların sayısı bile tespit edilmeye uğraşıldı. Akabinde şeker pancarına düşük kotalar koyularak bölge çiftçisinin ekimi engellenmeye başlandı. O kadar makul şekilde gidildi ki vakit geldi yıllarca Şeker Pancarı taban fiyatları her şeye zam gelmesine rağmen düşürüldükçe düşürüldü ve çiftçi küstürüldü. Çünkü kar etmiyor zarara yönlendiriliyordu.
Sebebi neydi derseniz belliydi. ÇARŞAMBA ŞEKER FABRİKASI KAPATILMALI. Dahası ARAZİSİ VE BİNALARI MÜKEMMEL BİR YERDİ. Ve olan oldu. Önce arazisinin bir parçası Çöp Fabrikası için istimlak edildi. Sonra Şehir stadı ve TÜRKTUV, TOKİ için istimlak ve yapılanlar ortada. Yetmedi. Şeker pancarı düşük kota, düşük fiyat ve ekim olmaması nedeni ile buna bir de şeker oranı düşük bahanesi ile gruplara bölündü ve C Portföyü denilen grupta ihaleye çıkartıldı.
Hiçbir siyasetçimiz, yöneticimiz, sivil toplum örgüt yöneticimiz çıkıp laf etmedi. İşine geliyordu. Makam mevki için sustular. Bu olayı planlayanların planları ise tıkır tıkır işledi. Halbuki AK Parti kurucusu Başbakan Erdoğan’ın hocası konumunda olan rahmetli Necmettin Erbakan bu fabrikanın temelini attığında bunları düşünmemiş bu bölgenin kalkınması, sanayi kalkınmasının ilk temeli ve fitilini ateşlemişti. Bu günleri görse idi. Kendi yetiştirdiği ve bu gün Başbakan Erdoğan’ın bu fabrikayı sırf arazi uğruna sattığını görseydi kemikleri sızlardı. Belki de sızlıyordur. İnşallah satışa onay vermez ve o imzayı atmaz diye umuyorum. En azından Hocasına vefasını gösterir…
Lakin bir Allah’ın kulu çıkıp şunu sormadı: Yahu bu fabrikanın temeli 1974-79 yılları arasında atıldı. Alt yapısı incelendi ve ne şeker oranı düşük ne bilmem ne yalanları ortada yoktu. Kaldı ki 1989 yılına gelindiğinde ancak açılabilmişti. Ve yıllardır en az sayısı ile bin kişiye ekmek kapısı oldu. Yan istihdamları ile binler ve trilyonları bu ilçeye getiriyordu. Bu fabrikanın yapılmaması için yıllarca yalanlar söylendi. Gidin hepsi sağ. Tek rahmetli Ağabeyim Efdal Şeker yok aralarında. Bir küçük anıyı anlatıp keselim. Rahmetli Ağabeyim Efdal Şeker, fabrikada memurken, bu fabrikanın malzemelerinin siyasi nedenlerle başka fabrikalara gönderildiğini duyunca Mahmut Semizoğlu ile Selahattin Bartın’ a giderek bu işi durdurup bu fabrikanın açılması gerektiğini ısrarla anlatıyor. Bu ikili Ankara’ya giderek CHP iktidarında bu parçaların yeniden Çarşamba’ya yönlendirilmesini sağlıyorlar ve fabrika sonunda açılıyor. O yıllarda bu fabrika Türkiye’nin ilk ve tek en modern Şeker Fabrikası olarak inşaat ediliyordu. Herkesin ağzı açık. BU FABRİKAYA İMRENİRKEN BİZİMKİLER BU CANIM YATIRIMIN ÖZÜR DİLERİM AMA KISA SÜREDE İÇİNE EDİP BIRAKTILAR.
Bu fabrikanın değerini bu yıl ve gelecek yıl kimse anlamayacaktır. Ama 3-4 yıl sonra herkes kafasını duvarlara vuracak ama nafile. Tek sanayi kuruluşu olan Şeker Fabrikası kapanınca bu İlçe göç vermeye başladığında herkes pişman olacak ama nafile. Örneği çok uzakta değil. Burnumuzun dibinde. Suluova Şeker Fabrikası. 1970 li ve 80 yılların yıldızı parlayan Şeker Fabrikası özelleştikten sonra ilçe göç dalgasına kapıldı ve nerede ise hayalet ilçe oldu. Şimdi sıra bizde görün bakın. Demedi demeyin.
Sonra hiçbir siyasi ve sivil toplum örgütü ağlamasın. Makam ve koltuklar bu gün sesini çıkartmayanlara da gelecektekilere de kalmayacaktır. Bu fabrika satıldı ve belki SİLAH veya belki de doğalgazlı Elektrik üretim fabrikası olacak. Az işçi sayısı ile çok kazanç sağlayacak AK-CAN Şeker. Adının Şeker olduğuna bakmayın. Adının ardında şeker var ama asıl işi Cengiz İnşaat ve Mobil Santral ortaklarından sahiplerinden birisi.
Şimdi beyniniz biraz çalıştı mı bilmem ama. BU İLÇEYİ, SİZ YOK EDİYORSUNUZ, SİZ SATIYORSUNUZ, PARE, PARE… Bunun cezasını da, sualini de TARİH SİZE SORACAKTIR…
Ne dersiniz?
Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.