Sekiz asrın üzerinde tarihi bulunan çivisiz Göğceli Camii’nin restorasyonu için Çarşamba Belediye Başkanlığı Samsun Vakıflar Bölge Müdürlüğüne müracaat etmiş, 2007 yılında restorasyon tamamlanmıştı. Çevre düzenleme çalışmaları da yapılan Göğceli Camii Çivisiz camii yeniden ibadete açılmıştı. Dünyaca bilinen tarihi çivisiz Göğceli camii günümüzde yerli yabancı ziyaretçi ziyarti ile ilçenin ilk turistik ve gözde mekanı olarak dikkat çekmeye başladı. Çarşamba Belediyesi ve Vakıflar Bölge Müdürlüğü bu noktada Değirmenbaşı Caddesi üzerinde bulunan tarihi Çınar ağacını da koruma altına alırken, diğer tarihi alanların korunması ve tadilatı için hiçbir çalışma ve girişimin yapılmaması da tepkilere neden oluyor.
Bu onarımı beklenen tarihi alanlardan birisi de Batıyaka sahil yolu ve çevre düzenlemesi alanı içinde kalan tarihi hamam. Tarihi hamam yıllardan beridir İstasyon Düğün Salonu İşletmecilerinden Ahmet Çamur’un kendi imkanları ile önce hamam girişine toprak dökülerek korunmaya çalışılmış ve tahribatı önlenmişti. Daha sonra hamamın kapısına belediye tarafından demir kapı yapılarak tahribatı önlenmiş ancak, saha sonra hiçbir çalışma yapılmaması da dikkat çekiyor.
2011 yılı sonlarında yol açma çalışmaları ile birlikte tarihi hamam ortada yapa yalnız kalırken hiçbir tadilat girişiminin olmaması bir kere daha gündeme geldi. Belediye veya Vakıflar Müdürlüğünün tarihi hamamı onararak eski görünümüne kavuşturulması için vatandaşlar yapılacak çalışmaları beklediklerini ve bu tarihi alanın yok edilmemesi gerektiğini dile getirdiler.
Yine tarihi hamamdan sonra bazı okuyucularımızdan gelen bilgilere göre ise; Çarşamba İlçesi Ahubaba (Semayil) Köyünde bulunan Mezarlıkta yer alan türbenin kapısında, içinde yer aldığı arazinin vakfedildiğini belirten bir yazı bulunmaktadır. Söz konusu arazide (mezarlıkta) bulunan tarihi ağaçlar adeta talan edilmiştir. Şu anda bir tane yaşlı ağaç ayakta kalmıştır. Bari bu son kalan ağacın kurtarılması için koruma altına alınması, aynı mezarlığın yaklaşık 600 metre kuzeyinde yol kenarında (eski değirmen yatağı) Osmanlı döneminden kalma olduğu canlı şahitlerinden aktarılmış olan etrafı taş ile çevrili tek bir mezar bulunmaktadır. Define arayıcıları tarafından zaman zaman talan edildiği köylülerce bildirilen söz konusu mezarın da koruma altına alınmasını insanlık görevi olarak bilinmesi ve gereğinin yapılmasını bekliyoruz” şeklinde mesajlar göndererek tarihi varlıkların acil oalrak korumaya alınmasını istemesi dikkatlerden kaçmadı.
HABER MEKREZİ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.