Başkanlığını Prof. Dr. Vedat Ceyhan’ın yaptığı panele; Ahmet Kasap, Hatice Köksal ve Gürhan Ulusoy konuşmacı olarak katıldılar. Konuşmasında üniversite-sanayi iş birliğine değinen Prof. Dr. Mahmut Aydın, “Üniversitemizde bu tür etkinliklerin olması çok güzel. Çünkü üniversitelerin sanayi ile işbirliği içinde olması gerekmektedir. Sizler de öğrenciler olarak kendinizi çok iyi şekilde geliştirmelisiniz. Bunu yaparken de asla çekinmeyin. Hakkınızı arayın. Çünkü sizler talebesiniz yani; talep edenlersiniz. Üniversitenin sağladığı imkanları sonuna kadar değerlendirin” dedi.
Konuşmasında, Ziraat Bankası’nın neden ziraat mühendislerine ihtiyacı olduğuna değinen Hatice Köksal, “Ziraat Bankası tarımsal üretime kredi verdiği için her şeyden önce üretim sürecini bilen, gelir gider tablosunu oluşturabilen personele ihtiyaç duyuyor. Doğru kredinin belirlenmesi açısında ziraat mühendislerine önem veriliyor. Tabi tarım ekonomistleri bu açıdan bir adım daha öne çıkıyor. Bizler ürünün gelirin nasıl hesaplanacağını, gelir-gider projeksiyonunun nasıl oluşacağını üniversite sıralarında öğreniyoruz. Ziraat Bankası da bu öğrendiklerimizi pratikte uygulayabilme alanı olarak karşımıza çıkıyor. Kendinizi yetiştirirseniz, kendinize öz güveniniz olursa kesinlikle işsiz kalacağınızı düşünmüyorum. Önemli olan bu sıralarda hedefinizi belirlemek ve adımlarınızı ona göre atmaktır” diye konuştu.
Öğrenimin ömür boyu olduğuna değinen Prof. Dr. Vedat Ceyhan, “Özgüveni yüksek olanların mesleki alanda yükselmeleri daha kolay oluyor. Esasında eğitim her an devam ediyor. Sadece 4 yıllık eğitiminizi alıp bunu ömür boyu kullanacağız diye bir şey yok. Önemli olan sizin kendinizi geliştirmenizdir. Ben şöyle bir hayale inanıyorum; tarımın değeri o kadar artacak ki, ilerde ziraat fakültesi öğrencileri mezuniyet törenlerine şirket temsilcileri gelecek ve öğrencilerimize iş teklifinde bulunacaklardır” şeklide konuştu.
SAMMEY adına konuşan Ahmet Kasap, “Biz SAMMEY’i kurarken iki amacı gerçekleştirmeyi hedefledik. Bunlardan ilki; daha önce Karadeniz Bölgesi’nde tarım alanında çok ortaklı bir şirketin kurulabileceğini ve neler yapılabileceğini göstermekti. Karadeniz’e örnek olmak istedik. Şuanda da SAMMEY Karadeniz Bölgesi’ndeki tek çok ortaklı tarım kuruluşudur. İkinci olarak da yaptığımız işte farklı olmayı amaçladık. Bunu da Samsun’un önemli bir sorununa farklı bir çıkış yolu bularak yaptık. Samsun ovalarına yaz mevsimi geç geldiği için bu bölgedeki ürünler yaz ortasına geliyor ve böylelikle de ürünlerin fiyatı düşüyor. Biz de buna alternatif olarak meyveciliği getirdik. Bunu yaparken de bu konuda bilgili olanların bilgilerinden hiç çekinmeden, ‘biz yaparız’ demeden faydalandık. Öğrencilere tavsiyem yabancı dili öğrenmenizdir. Çünkü küresel ısınma ile birlikte tarımsal alanlar azalmakta ve böylelikle de tarımın önemi kat kat artmaktadır. Yabancı dil öğrenmeniz globalleşmenizin önündeki en büyük sıçrama tahtasıdır. Bizler de SAMMEY olarak kendinizi geliştirmeniz adına sizlere staj imkanı sağlıyoruz” şeklinde konuştu.
Ulusoy Un firması adına konuşan Gürhan Ulusoy, “Her işletme bir amaçla kuruluyor ve bu amaçla işlerin sürdürülebilirliğini sağlıyor. Bu da kar ile doğru orantılı oluyor. Kar etmeyen hiçbir işletmeyi, hiçbir kurum finansa etmiyor, kredi vermiyor. Her işletmenin temel amacı kar etmektir. Başarılı bir şirket bunu sağlayabilecekleri işe alıyor. Bu şirkete nasıl para kazandıracaksınız. Bu şirketin büyümesi için ne yapabileceksiniz işletmeler bunu görmek istiyor” ifadelerini kullandı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.