TARIM ZARARLILARINA KARŞI DOĞAL MÜCADELENİN ÖNEMİ

Tarımda ekilen her üründe neredeyse zirai mücadele ilacı kullanılmaksızın ürün veremeyecek bir döneme gelindiğini söyleyen OMÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nazmi Polat, "Çiftçilikle uğraşan insanlara bakıldığında her ektikleri ürünün yanında biyolojik hastalık sebebiyle zirai mücadele ilacı kullandığını görürsünüz. Ayçiçeği, bitkilerde, arpa, buğday, domates, biber, patlıcan vs. diğer sebzelerde de böyle. Kullanılan bu zirai ilaçların geri dönüşümü insanlarda, onunla beslenen canlılarda mutlaka olumsuz bir birikmeye neden oluyor. Bu birikmelerin ise çok değişik rahatsızlıkları ortaya çıkardığı görülüyor. Artık bilinen bir gerçek var. Zirai mücadele ilaçları hedef kitleyi yok ediyor ama hedef kitleyle birlikte doğada mutlaka olması gereken, doğada birçok mineral ayrıştırarak bitkiler kanalıyla ondan beslenen zincirde etkili olan fauna ve flora elemanlarının zirai mücadele ilaçları adıyla verdiğimiz ilaçlarla yok edildiğini biliyoruz. Herkes duyduğumuz bazı şeyler var; 'yediğimiz domatesler eski domatesler değil', 'yediğimiz elmanın tadı eskisi gibi değil'. Bunda kullandığımız zirai mücadele ilaçlarıyla birlikte yok ettiğimiz ve bitkilerin beslenmesine engel olan ayrıştırmaları yapacak canlıları yok etmemiz sebebiyle bu rahatsızlıkların ortaya çıktığını biliyoruz" dedi.

"HER İLDE BİYOLOJİK MÜCADELE ENSTİTÜLERİ'NİN KURULMASI GEREKİYOR"
Biyolojik mücadelenin gündemde olması gereken bir çağda olunduğunu belirten Prof. Dr. Nazmi Polat, "Biyolojik mücadeleye zaman, kaynak ayırmayan ve biyolojik mücadeleyi gündemine almayan bütün ülkelerde ya verimsizlikle karşılaşacağız ya da sağlıklı ürünlerle beslenemeyeceğiz. Onun için çok acil olarak üniversitelerimizle alakalı olarak Biyolojik Mücadele Enstitüleri'nin kurularak tarımdaki zararlıların ilaç kullanılmaksızın o canlıları yok edecek, o canlıların doğal düşmanı olan canlılarla yok etme yolunu seçmeliyiz. Bunun şimdi bile geç kalmış durumdayız. Ne yapıp edip doğadaki zararlıları yok edecek doğal predatörleri o bölgeye yerleştirip ilaç kullanmaksızın ürün elde etmeliyiz. Onun için de Biyolojik Mücadele Enstitüleri'nin kurulması gerekiyor. Bu enstitülerde her rahatsızlığa sebep olan canlılarla ilgili olarak onun biyolojisini ortaya çıkaracak, onun yaşam döngüsünü doğru bilgiler üstüne kuracak araştırma merkezleri kurmalıyız ki bunun önlemini alalım. Her ilde biyologların çalışmalar yapacağı Biyolojik Mücadele Enstitüleri'nin olması gerekiyor. Ürünlerle ilgili olarak zararlıların önlenemez artışını engellemenin tek yolu bunlarla biyolojik olarak mücadele edecek sistemlerin kurulması gerekir. Aksi takdirde yediğimiz gıdalarla her geçen gün biraz daha fazla zehirlenmiş olacağız. Zehirli zirai mücadele ilaçlarının yediğimiz ürünlerdeki birikmesinden kaynaklanan zararı sonraki nesiller görecektir" diye konuştu.