TATLI SÖZLÜ GÜLER YÜZLÜ
Konuşmak, insanlar arasında ki iletişimi, muhabbeti ve anlaşıp kaynaşmayı sağlayan büyük bir ilahi lütuftur. Yani insanlar duygu ve düşüncelerini, arzu ve taleplerini çoğu kez konuşarak ifade ederler. Bir kimsenin kullandığı dil ve üslup, onu hayatta başarılı kılabildiği gibi hüsrana da uğratılabilir. Hatta kişinin dilini muhafaza etmesi, cenneti elde etme vesileleri arasında zikredilmiştir. Konuşurken az ve öz konuşmalı ve daima hayır söylemelidir. Lüzumsuz boş sözlerden kaçınmalıdır.
Büyüklerin yanında onların izni olmadan söze başlamamalıdır. Herkesi rahatsız edecek şekilde bağırarak, yüksek şekilde konuşmamalıdır. Konuşurken gıybet etmemeli, kimseyi çekiştirmemelidir. kimse ile alay etmemeli, başkalarını güldürmek için bile olsa yalan söylememelidir. Müstehcen ve argo kelimeler kullanılmamalıdır. Kibar ve nazik konuşmamalıdır. Telefon edince önce kendimizi tanıtmalı, telefonda cevap verirken (Alo) dememeli buyurun diyerek karşılık vermelidir.
Konuşurken daima tatlı dilli ve güler yüzlü olmalıdır. Tatlı dil yılanı deliğinden, kötü söz ise insanı imandan çıkarır. Münafık ise çatık kaşlı ve acı sözlüdür... Düşünmek ve konuşmak insanı diğer canlılardan ayıran en mühim vasıftır. Aralarında ki alaka sebebiyle konuşma, sahibinin akli seviyesini ve fikir yapısını gösteren pürüzsüz bir ayna gibidir. Dolayısıyla insanı insan yapan dilidir. İslamiyet, müminlerin söz disipline sahip olmalarını istemiş ve bu sahada pek çok esaslar koymuştur. Bir mümin, her şeyden önce Besmele çekerek ve Allah'a hamdederek konuşmaya başlamalıdır. Böyle başlanmayan her mühim iş bereketsizdir.
Hadis-i Şerifte buyrulur ki: (Allah'ı zikretmek sizin çok konuşmak kalbi katılaştırır. Katı kalpli olanlar ise Allah'tan en uzak kimselerdir.)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.