AK Parti Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar, “Eğer seçime yakın bir zamana kadar HDP barajı aşabilecek bir potansiyele ulaşamazsa PKK’yı aktif olarak devreye sokabilirler. Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da öyle bir risk var ama onu yaparlarsa yüzde 7’yi bile geçemezler” dedi.
İhlas Haber Ajansı (İHA) ve TRTG Haber Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar’ın programına konuk olan AK Parti Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar, gündeme dair açıklamalarda bulundu. Yaklaşan 7 Haziran seçimleri dolayısıyla meydanların yavaş yavaş ısınmaya başladığını dile getiren Tayyar, 7 Haziran seçimlerine 10 gün kala tansiyonun tavan yaptığı bir dönem olacağını aktardı. Türkiye’nin artık bir seçim atmosferine girdiğini vurgulayan Tayyar, liderlerin sahaya inmesinin, kadroların sahada çalışmaya başlamasının, birçok faktörün bunu etkilediğini kaydetti. Sahada gözlemlerini de açıklayan Tayyar, “Şunu açıkça söylemem gerekir, başlangıçta muhalefetin medya üzerinde oluşturduğu güçlü bir rüzgar vardı. AK Parti düşmanlığında birleşen basın-yayın organları ‘HDP’nin barajı aşacağı’, ‘MHP’nin yüzde 18’in üzerinde oy alacağı’, ‘CHP’nin büyük bir sıçrama yapacağı’ ve ‘AK Parti oylarının eriyeceği’ yönünde bir algı operasyonuna başladı. Çünkü onlar yaptıkları bütün analitik değerlendirmelerde AK Parti’siz bir Türkiye formülasyonunu bu senaryo üzerine oturtmuşlardı. HDP barajı aşarsa, MHP yüzde 18’i geçerse, CHP oylarını birkaç puan attırırsa AK Parti 276’nın altına düşer diye varsayıyorlardı” diye konuştu.
“AÇIK ATTIRMAYA ÇIKTI, İŞİ SULANDIRDILAR”
Tayyar, medyada bir rüzgarın estirildiğini ve sonra arka arkaya vaatlerde bulunmaya başladıklarının altını çizdi. Muhalefet partilerinin asgari ücretten emekli maaşlarına ikramiye gibi vaatlerde bulunduğuna dikkat çeken Tayyar, “Vaatler öyle bir hale geldi ki bu vaatler açık attırmaya çıktı ve muhalefet palavra rekabetine girdi neredeyse. İşi sulandırdılar “dedi.
“SEÇMEN BUNA ÇOK FAZLA İTİBAR ETMİYOR”
Seçim beyannamelerinde açıklanan vaatlerin başlangıçta ciddi bir kafa karışıklığı oluşturduğunu belirten Tayyar, “Bu doğrudur. Biz sahada da bunu hissediyoruz. Biz asgari ücretin bin 500 TL’nin üzerine çıkarılacağı, emekliye iki ikramiye verileceği, 400 bin öğretmen ataması yapacağı, mazotun fiyatının indirileceği gibi kampanyaların seçmen zihninde bir karışıklık oluşturduğu doğrudur. Ama zaman içerisinde bunun gerçekçi olmadığı, böyle bir vaatler zincirinin gerçekleşmesi halinde ellerinde var olanı da kaybedecekleri düşüncesi güçlü bir şekilde kanaate dönüştü. Seçmen buna çok fazla itibar etmiyor. Siyaseten bunu kullanmak isteyenler var mı, siyaseten bunu kullanmak istiyorlar” diye konuştu.
“AK PARTİ’DEN YANA TERCİH KULLANIYORLAR”
Tayyar, son birkaç haftadır muhalefet açısından rüzgarın tersine dönmeye başladığını kaydetti. “Şimdi kararsızların adı stratejik seçmen oldu” diyen Tayyar, konuşmasına şöyle devam etti:
“Araştırma uzmanları bu değerlendirmelere gizemli hava katmak için bazen bunu söylüyorlar. Kararsız seçmen hep vardı. Ya da şu sebeple, bu sebeple iktidar partisi, bize kırgınlığı olan insanlar, ‘bu sefer oy vermeyeceğim.’ Bir sebeple bir incinmişlik duygusu yaşayabilir ama sandık psikolojisi çok farklıdır. İncinmiş ve kırılmış olsa bile kişisel bir öfke ile hareket etme yerine ülke menfaatlerini öne aldığı zaman yine sandığa giderken AK Parti’yi tercih ediyor. Çünkü AK Parti’nin 12-13 yıl boyunca bu ülkeye yaptıklarını ve geçmişle mukayese ederek değerlendirmesini onlar da yapıyor. Bizim bu kamuoyu araştırmalarında en dip nokta yüzde 44’tü. Yani yüzde 44’ün altına hiç inmedi. Şimdi 44’ten 46’ya doğru bir sıçrama var. Biz bunu sadece kamuoyu anketlerinden falan değil, sahadaki reaksiyonlardan da hissediyoruz. Yani 20 gün önce oluşan atmosferin bugün giderek daha olumlu hale geldiğini, geçmişte mesela farlı partiye oy vermiş çok geniş ailelerin, grupların AK Parti’ye katılımlar yaptıklarını görüyoruz. Bu talepler kendilerinden geliyor. Onlar da artık bu işin nereye gittiğini görmeye başladılar. Oyunun, tezgahın farkına vardılar ve istikrardan yana bir tercih kullanıyorlar.”
“KILIÇDAROĞLU, HAYDAR BAŞ İLE YARIŞIYOR”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yarışının Haydar Baş ile olduğunu dile getiren Tayyar, Kılıçdaroğlu’nun yarışının AK Parti’yle olmadığını vurguladı. AK Parti’nin seçim stratejilerinin gerçeklik üzerine oturduğunu, CHP’nin palavra siyaset yaptığını söyleyen Tayyar, “Onlar palavrada bir rekabete giriyorlar. Bizim onlarla bu bağlamda bir rekabet etmemiz mümkün değil” dedi.
“BATI İKİYÜZLÜLÜK YAPIYOR”
İngiltere’de Cameron’un zaferiyle sonuçlanan seçimleri de değerlendiren Tayyar, Camero’un düşük bir oy oranı ile iktidar olduğunu hatırlattı. Türkiye’de böyle bir durumun olması sonrasında ‘diktatörlük’ ifadelerinin kullanılacağını dile getiren Tayyar, “Batı ikiyüzlülük yapıyor. Bizde böyle bir durum olsa diktatörlükle suçlarlardı. Bizim içimizdekilerde aynı. İtalya bir kanun çıkardı, koalisyonu yasakladı. Avrupa bize yüzde 10’luk barajı kaldırın diyor, kendileri yüzde 40’lık bir baraj koyuyor. İtalya Avrupa Birliği üyesi değil mi? Aslında baraj fiilen yüzde 40 demektir. Hükümeti kurma görevi yüzde 40 barajı ile kurulacak “diye konuştu.
“BAHÇELİ’NİN YAPTIĞINI AZİZ YILDIRIM DA YAPMIŞTI”
2002’den bu yana MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin AK Parti karşısında girdiği her seçimi kaybettiğini dile getiren Tayyar, “Oyunu korudu, bir puan attırdı ve bunu bir seçim zaferi gibi ortaya sundu. 2000’li yıllarda istifa etmedi, ‘bırakıyorum’ dedi sonra imzalar toplandı, ‘sen bizim büyüğümüzsün, sen bizim ağabeyimizsin.’ Bunların hepsi hikaye, bunların hepsini Aziz Yıldırım da yaptı Fenerbahçe’de. Sonra birileri yürüdü ‘biz seni geri istiyoruz’ falan diye kaldı. Şimdi bu çadır tiyatrosunu filan bırakmamız lazım. Daha nereye kadar kaybedeceksiniz. Kemal Kılıçdaroğlu 2010’da geldi, 5 seçim kaybetti. Peki bunların seçmenin mesajlarını anlaması için kaç defa kafalarına balyoz inmesi gerekiyor. Kaç defa sandığa gömülmesi gerekiyor. Allah aşkına İngiltere’deki ve diğer ülkelerdeki siyasi tecrübeden bunların da nasibini alması lazım” şeklinde konuştu.
“CHP’YE MİLLETİ, HDP’YE ALLAH’I ÖĞRETTİK”
Selahattin Demirtaş’ın son günlerde yaptığı açıklamaları sert bir dille eleştiren Tayyar, konuşmasına şöyle devam etti:
“CHP’ye milleti, HDP’ye de Allah’ı öğrettik. Bu AK Parti’nin bana göre en büyük hizmetlerinden biridir. Taksim’i Kabe yapan Selahattin Demirtaş’ın diline yüce Rabbim Allah kelamını düşürdü. Hangi sebeple olursa olsun Allah’ı ansınlar. Şimdi yakın bir zamana kadar kamuoyu yoklamalarında HDP’nin oyu yüzde 10’nun üzerinde gözüküyordu. Yüzde 10-11 aralığında. Aşağı yukarı kamuoyu şirketlerinin tamamında bu böyleydi. Şimdi bir-iki kamuoyu şirketi hariç kalanların tamamı HDP’yi yüzde 10’un altında gösteriyor. Onlar bunu gördüler. HDP şuanda çok açık bir şekilde barajın altında.”
HDP’nin yüzde 10’yuk barajın altına düşmesinin birçok sebebinin bulunduğuna işaret eden Tayyar, HDP’nin çatışmacı ve kötü üslubunun oylarını aşağıya çektiğini vurguladı.
“HDP, PKK’YI BARAJI AŞAMAZLARSA DEVREYE SOKACAK”
Selahattin Demirtaş’ın Ateist ve komünist söylemlerinin oyların düşmesinde büyük bir etki yaptığını kaydeden Tayyar, PKK’nın seçimler öncesinde yaptığı silahla baskı ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. PKK’nın baskısı ile ilgili olarak “Yüzde yüz olmasa bile bir aşama kaydedildi. Birçok bölgede alan hakimiyeti büyük ölçüde sağlandı” diyen Tayyar, konuşmasına şöyle devam etti:
“Ağrı’da, Siirt’te, Van’da, Batman’da birçok yerde hala baskı kurmaya çalışıyorlar. Özellikle işte HDP’li sivil gruplar üzerinden yapmaya çalışıyorlar ama onların nereden cesaret aldığını biliyoruz. HDP’nin çözüm karşısı söylemi, Ateist söylemi, din karşısı söylemi HDP’yi hızla aşağıya doğru çekmeye başladı. Taksim’i Kabe olarak tarif etmesi, zorunlu din dersini kaldıracağını ifade etmesi, imam hatipleri kaldıracağını iddia etmesi bunun gibi ifadeleri biraz da muhafazakar Kürtler’de reaksiyona yol açtı. Biz bunu sahada görüyoruz. Sahada bunu açık görüyoruz. Israrla Diyanet’i kaldıracağını söylemesi ciddi bir tepkiye yol açtı ve aşağıya doğru gitti. Eğer seçime yakın bir zamana kadar HDP barajı aşabilecek bir potansiyele ulaşamazsa PKK’yı aktif olarak devreye sokabilirler. Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da öyle bir risk var ama onu yaparlarsa yüzde 7’yi bile geçemezler.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.