Erzurum Kongresi'nin 104'üncü yıl dönümü dolayısıyla Havuzbaşı Kent Meydanı'nda tören düzenlendi. Buradaki törene; TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Vali Okay Memiş, Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, AK Parti Erzurum milletvekilleri Selami Altınok, Mehmet Emin Öz, Abdurrahim Fırat, Fatma Öncü, AK Parti İstanbul Milletvekili Hasan Turan, MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Erzurum Milletvekili Kamil Aydın, CHP milletvekilleri Mustafa Sarıgül, İnan Akgün Alp, Kadim Durmaz, Sibel Suiçmez, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Naci Cinisli, 9. Kolordu Komutanı Tümgeneral Fedai Ünsal, Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı, parti il başkanları, belediye başkanları, kamu kurum müdürleri, gaziler ve vatandaşlar katıldı.
TBMM Başkanı Numan Kurtuluş, Vali Okay Memiş, Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen ve Tümgeneral Fedai Ünsal Atatürk Anıtı'na çelenk sundu. Buradaki tören saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla sona erdi. Törenin ardından katılımcılar, atlı ciritçiler eşliğinde ellerinde Türk bayraklarıyla Cumhuriyet Caddesi'nden tarihi Kongre Binası'na kadar kortej yürüyüşü yaptı.
Erzurum Kongre binasındaki programda ilk olarak saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kutlama mesajı okundu.
Büyükşehir Belediye Başkanı Sekmen, kongrede alınan kararların milletin kurtuluşunu ve Cumhuriyet'in doğuşunu sağladığını belirtti. Kongrede millet için alınan önemli kararların, milli iradenin temellerini attığını aktaran Sekmen, "Erzurum'da yakılan kurtuluş meşalesi, hürriyet aşkının, milli şuur ve ahlakın, sabrın, aklın, asalet ve cesaretin sembolü oldu. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün öncülüğünde Erzurum’da şahlanışa geçen milli irade, devletimizin yeni yol haritasına dönüştü" diye konuştu.
Vali Okay Memiş ise Türk tarihinin önemli sayfalarından olan, Kurtuluş Savaşı'nın ruhunu ortaya koyup şuurunu yansıtan ve milletçe varisi olmakla onur duyulan Erzurum Kongresi'nin 104'üncü yıl dönümünü yaşadıklarını söyledi. Vali Memiş, şöyle konuştu:
"Erzurum, tarihimiz açısından bakıldığında, mekanda mana kurduğumuz, vatan coğrafyasının müstesna parçalarından birisidir. Şehrimiz, medeniyetimizin önsözü mahiyetindedir, adeta topyekun tarihtir. Anadolu'nun dört bir yanından düşmanla sarıldığı bir dönemde Gazi Mustafa Kemal'in 19 Mayıs 1919'da Samsun'a ayak basmasıyla yaktığı Kurtuluş Meşalesi, Erzurum'da harlanmış, bu da tarihimiz açısından yeni bir başlangıcı işaret etmiştir. 23 Temmuz - 7 Ağustos arasında Atatürk'ün başkanlığında gerçekleştirilen ve toplanış şekliyle bölgesel alınan kararlarla ulusal nitelik taşıyan Erzurum Kongresi, Milli Mücadele'mizin yönünü şekillendirmiştir."
"Milli Mücadele ruhunu yeniden yaşamak, Kuvayi Milliye anlayışını yeniden idrak etmek, ulusal kurtuluş mücadelesinin hatıralarını yad etmek için bir aradayız"
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Anadolu kültürünün, Anadolu irfanının, milli seciyenin, milli ahlakın ve milli kültürünün merkez şehirlerinden birisi olan Erzurum'da olmanın mutluluğunu yaşadıklarını ifade ederek, "Bugün burada Milli Mücadele ruhunu yeniden yaşamak, Kuvayi Milliye anlayışını yeniden idrak etmek, ülkemizin vermiş olduğu o büyük ulusal kurtuluş mücadelesinin hatıralarını yad etmek için bir aradayız. Bugün burada Erzurum Kongresi'nin yüz dördüncü yıl dönümü dolayısıyla birlikte hem geçmişten bir şekilde geçmişi yad ederek o günleri hatırlayacağız. Sonraki nesillere hatırlatacağız ama herhalde daha önemlisi o günlerden alacağımız derslerle bugünün Türkiye'si ve bugünün dünyasına milli duruşumuzu sergilemek bakımından ne şekilde bakacağımız konusunda dersler çıkaracağız. Ben de sözlerimin başında Erzurum Kongresi'nde Milli Mücadele'ye öncülük eden, her birisi kendi bölgesinden, kendi yöresinden önemli şahsiyetler olarak buraya gelen ve başlarında Gazi Meclisimizin de kurucu başkanı olan, Cumhuriyetimizin de banisi olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bütün büyüklerimizi, bütün kahramanlarımızı, minnet ve şükranla anıyorum. Onların hatıraları önünde tazimle eğiliyorum. Değerli dostlar, sevgili Erzurumlular, çok şerefli, çok güçlü bir tarihe sahibiz. Tarihimizin her safhası yarın için ışık tutabilecek, yarın için ders çıkarabileceğimiz fevkalade önemli olaylarla doludur. Bunları anlatacağız" dedi.
Kurtulmuş, ülke olarak sırtımızı arkaya yaslayarak rahat içerisinde, huzur içerisinde, sıkıntısız yaşadığımız neredeyse bir tek günün olmadığını ifade ederek, "Hep mücadeleyle geçmiştir. Hep düşman saldırılarıyla geçmiştir. Hep dünya üzerinde atalarımızın gösterdiği gibi yol çizmek, yön vermek, mücadele etmekle geçmiştir. Onun için Anadolu topraklarındaki varlığımızın en önemli hususiyetlerinden birisi, en son yaklaşık beş milyon kilometrekare olan Osmanlı cihan devletinin yirmi sene içerisinde paramparça edilerek bölük pörçük parçalanmasından sonra işte Erzurum Kongresi'ndeki ruh, Misak-ı Milli sınırlarını yeniden belirleyen ve bu sınırlar üzerinde ayağa kalkmamızı sağlayan bir ruhtur. Şimdi ise Türkiye'nin yine çok problemli, çok sorunlu bir coğrafyada, başta Doğu Akdeniz ve Ege olmak üzere Misak-ı Milli'ye benzer bir şekilde mavi vatan hedeflerinden vazgeçmeden yürümek mecburiyeti vardır" şeklinde konuştu.
Erzurum Kongresi ruhunun öğrettiği Misak-ı Milli'yi korumanın şiarlarından birisi olduğunu söyleyen Kurtulmuş, şöyle devam etti:
"Aynı şekilde bütün dünya ülkeleri hele dünyada büyük iddiaları olan büyük ülkelerin uzayda yarış yaparken uzayda büyük bir mücadele verirken Türkiye'nin bundan geri kalması, kendi sınırlarını koruyabilme kabiliyetini azaltacak bir husustur. Onun için diyoruz ki, dün Misak-ı Milli ne kadar önemliyse bugün uzay vatan da o kadar önemlidir. Siber vatan da o kadar önemlidir. Erzurum Kongresi'nden şahsen benim çıkardığım birinci ders budur. Misak-ı Milli'yi bugünün anlayışı içerisinde yeniden güçlü bir şekilde değerlendirecek ve Türkiye'nin milli menfaatlerini koruyacak her türlü adımı atmakta tereddüt göstermeyeceğiz. İkincisi, az evvel de ifade edildi. O günün dünyasında dediğim gibi topu tüfeği kalmamış, kazması, küreği kalmamış bir milletin paramparça olmuş, koskoca bir cihan devletinin üzerinde küllerinin üzerinde ayağa kalkan Misak-ı Milli ruhuna sahip çıkan Kuvayi Milliye ruhuna sahip çıkan ecdadımız aynı zamanda da bir şekilde Türkiye'nin mandacı ve himayeci anlayışla asla yürümeyeceğini yani bağımsız bir ülke olarak ayağa kalkmaktan başka bir çaresi olmadığını cümle aleme ilan etmiştir."
Ülkenin hem gücünü hem itibarını arttıracaklarını ve Erzurum Kongresi'nin ruhuna sahip çıkacaklarını anlatan Kurtulmuş, "Erzurum Kongresi'nin üçüncü olarak ruhunun bize söylediği şey, Milli Mücadele'nin merkezinin, Milli Mücadele'nin karargahının, Milli Mücadele'nin merkez üssünün Kuvayi Milliye olduğu ve ardından kurulacak Büyük Millet Meclisi olduğudur. Bu da bize her zaman hem milletin değerlerine ve kültürüne sahip çıkmamız hem de bu ülkenin birlikte uzlaşarak, anlaşarak işlerini istişare ile yapmak mecburiyetinde olduğunu hatırlatan fevkalade önemli bir unsurdur. Yani o şartlarda bile meclisi kurmayı düşünen, o şartlarda bile farklılıkları bir arada yaşatabilmeyi kendisi için rehber kabul eden o Kuvayi Milliye ruhu aslında Türkiye'de demokrasi anlayışının da başlangıcını gerçekleştirmiştir. Bugün işte Türkiye Büyük Millet Meclisi içerisinde temsil edilen milletin farklı kanaat ve düşüncelerinin temsilcisi olan siyasi partiler demokrasimize sahip çıkarak demokrasiyi daha da ileriye götürerek, bu ülkenin demokrasi içerisinde gelişebileceğini, güçlenebileceğine inanan unsurlar olarak varlığını kurduruyor" ifadelerine yer verdi.
Konuşmaların ardından Erzurum Devlet Tiyatrosu oyuncuları, Milli Mücadele ve Erzurum Kongresi'nin 104'üncü yıl dönümünde, Kongre Binası'nda "Erzurum Kongresi"ni canlandırdı. Erzurum Kongresi'nde alınan kararların basıldığı gazetenin vatandaşlara dağıtıldığı programda, Erzurum Halk Oyunları ekibi ve Erzurum Büyükşehir Belediyesi Mehteran Takımı gösteri yaptı.
İHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.