Samsun'un genç halk ozanı, yerel sanatçısı Ali Seven, gazetemizi ziyaret ederek müzik hayatını ve müzikle tanışmasını, halkın ilgisini anlattı. Seven, "Halk Müziği asla ölmez ama, Müziği müzik olarak yapanlardan çok gürültü haline getirenlerin dinlenmesi dikkat çekici" dedi.
Ayvacık İlçesinde 1979 yılında Eski adı ile Ardıç, yeni adı ile Güzelyurt Köyünde dünyaya geldiğini ve müzikle uğraşan bir ailenin çocuğu olduğunu dile getiren Yerel Sanatçı Ali Seven, "Dedem eskiden köylerde düğünlerde zurna çalarmış. Tokat'ın bile çoğu köylerinde tanınırdı. Babam müzikle bağlama ile askerde tanışmış. Ben dünyaya geldiğimde sala dünyaya geldim yani müzikle doğdum diyebilirim" ifadeleri ile müzik hayatına nasıl başladığını ifade ederek şöyle devam etti.
Seven, "Yerel sanatçı olarak genelde Türk Halk Müziği ile uğraşıyoruz. Halk Müziği ölüyor, yok oluyor diyorlar. Ama arabesk, pop gibi müzikler bizim özümüz, müziğimiz değil. Bu dışarıdan içeriye bakış meselesidir. Halk Müziği asla bitmez. Kültür Bakanlığının Güzel Sanatlar bölümünden biz büyüğümün dediklerini aktaracak olursam dünya genelinde yerel müziğini genelde % 1 ila 5 dinlenirmiş. Türkiye'de ise % 75 halk müziği dinleniyormuş. Bizden başka Türk devletleri de var. ABD de % 27, Japonya'da % 23 oranında Türk Halk Müziği dinlendiği öğrenilmiş. Bizim sıkıntımız kendi içimizde ki müzikle uğraşanlardan kaynaklanıyor. Umarım devlet yetkililerimiz bu konuya duyarlılık gösterirler. Çünkü Halk Müziğimiz bizim örfümüz, adetimiz, öz değerlerimizdir. Müzikten fazla kaybolan çok değerlerimiz var. Öncelikle bunların düzeltilmesi gerekiyor" dedi.
Türkülerin getirdiği ve götürdüğü değerler vardır. Halk Müziği tükenmeye başladığı anda örfümüz, adetimiz tükenir. Yabancılaşırız şeklinde konuşan Ali Seven, Türküler geniş bir alanı kapsar. Ama son zamanlarda türkü, pop, arabesk gibi kafasına göre iki dörtlük ekleyerek para kazansın mantığı, tanınayım mantığı ile yapılan müzikler nedeni ile parlıyorlar ama bir süre sonra yok olup gidiyorlar. Mesela Ankara havaları çok popüler ama göreceksiniz bunlar da tükenecek. Çünkü devri bitecek. Fakat Halk Müziği Türk halkının ruhunu, özünü anlatır. O nedenle halk müziği asla ölmez diyorum".
Yerel Sanatçı Ali Seven, Yerel sanatçılara, Halk Müziği sanatçılarına bürokrasi, siyasetçiler ve işadamları bazen yardımcı oluyor. Ama bunlar genelde bir elin parmakları kadar az. Dikkat çeken gösterişli olan iş adamları veya siyaset, bürokratlar değil de tam aksine hiç tanınmayan, ağırbaşlı siz müziğinizi icra ederken adabı ile dinleyip sonunda gelip teşekkür ederek desteğe başlıyorlar. Böyle bu müziği seven işadamlarımız, siyasetçilerimiz var elbette ki. Bunu daha da arttırmak hem sanatçı olarak bizlere hem de dinleyici kitlesi olarak insanlarımıza halk müziğinin değerini, güzelliklerini mutlaka hatırlatmalı ve gürültü kirliği ile değil özünü yansıtan nağmelerinde bir şeyleri anlatan kah hüzünlendiren, kah neşelendiren müziklerle halka kendinizi göstermelisiniz. Çevre kirliği yapan müzik değil kulağa, kalbe hoş gelen nağmelerle müzikler yaparak bunu göstermeliyiz ki unutulmasın."
Para vererek program yaptırabilir ama sanatçıya asla bunu kimse yaptıramaz. Çünkü müzik duygu iletişimidir. Akortu bozuk bir bağlama ile müzik yapmakla, bağlaması, müziğin ahengi ve halk müziği icra edenin sesi ile güzelliklerini sunmak gerekir. Müzik, bağlama iyi bir sanatçının parçasıdır. Mesela ben bağlamamdan bu yaşıma kadar 20 gün ayrı kaldım. Geriye kalan her yerde yanımdadır ve elimin altındadır. Bunun yanında albümler yapıyoruz. Bunların söz ve müziklerin bazıları bana bazıları ağabeyime, ebediyat öğretmeni Serhat Oğuz kardeşime ait. Bu şekilde yapıyoruz albümümüzü."
Türk Halk Müziğine aşina bürokratlarımız var. Mesela şuanda ikamet ettiğim Ankara Kazan ilçesi Kaymakamı ve Belediye başkanı kültüre, sanata böyle çok güzel sanatçı gözüyle bakarak öyle hareket eden insanlar. Belediye başkanımız ve Kaymakamımız ilgi gösteriyorlar. Mesela Kaymakamımız Veysel beyin bir şiirin bestesini yaptım ve onu seslendiriyorum. Ona da Belediye başkanımıza da çok teşekkür ediyorum.Türküler halkın içinde değil önce sanatçının içinde olmalıdır. Mesela bir Tarih Profesörümüz derdi ki: Tarihi bir yere gittiğiniz zaman orada ki taşlara ellerinizi sürün, temasta bulunun. Onu da bir insan oraya yaptı insan eli değdi ve o tarihe gideceksiniz. O taşların ne zaman nasıl yapıldığını, neler yaşandığını tarihte anlarsınız. Müzikte öyledir. Yaşamalısınız, anlamalısınız.Sonuç olarak tabi ki müzikle uğraşanlar elbette ki bu meslekle, sanatla ailesini geçindirecek. Ama bunu sanatı, halk müziği veya başka müziği katletmeden yapsın yeter. "
Bu vesile ile müzikte herkes kendi yaptığı işinde güzellikleri yakalayabilir. Herkes kendi işinin güzelliklerini öğrensinler. Halk Müziği halkala ilişkilidir ama halk bir programı yönlendirme yetkisi ve etkisi yoktur. O programı yapanlar düzgün işler yapar düzgün müzikler yapılmasını sağlarlar. Kısacası bu kültürün araştırılması için çok ciddi ve gerçekçi değerleri görmek gerekiyor. Kısa ve özü sanat ve sanatçı müziği müzik oalrak yaptığı gürültü kirliliğinden uzak sanat gibi yaptığı sürece dinlenir, dinletilebilir. Bu duygular içinde bu yolda bizlere destek olan Diyanet İşlerinde görev yapan Yaşar Yiğit hocama da çok teşekkür ediyorum. Ne zaman yanına gitsem maneviyatı çok yüksek olan türkülerle geçmişle günümüz arasında ki değer ölçülerini de baz alarak parçalar söylüyoruz. Bizlere ilk günden bu yana destek veriyor. Bu vesile ile kendisine ve bizlere de bana bu açıklamalarla sesimizi duyurduğunuz için çok teşekkür ediyor başarılar diliyorum" ifadelerini kullandı.
Yerel Sanatçı Ali Seven, açıklamaları sonrasında gazetemizde bir kaç bestesini türkü haline bağlaması ile seslendirdikten sonra veda etti. Haber Expres Gazetesi olarak bizler de Ali Seven sanatçımıza başarılar diliyoruz. Haberin görüntü ve bazı türkülerini www.sekerhaber.web.tv den izleyebilirsiniz.
HABER-FOTO: Nurhan GÜZEL- Nuri Oğuzhan ŞEKER- Kenan GÜN
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.