Perakende Günleri 2014, İstanbul Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda başladı. Programa Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Cansen Başaran Symes de katıldı. Burada bir konuşma yapan Symes, “Türkiye’nin mutlaka ve mutlaka bu küresel gelişmeleri uygun bir yol haritası içinde ilerlemesi gerekiyor, zamanı ciddi bir şekilde de son yıllarda harcadık. Bunun acısını aslında hepimiz birlikte yaşıyoruz. Yoğun ve gergin geçen bir seçim döneminin ardından yeniden reform gündemine odaklanacağımız günlerdeyiz. Sayın Ahmet Davutoğlu iş dünyasında temsilen bu ay oldukça uzun saatler geçirdik. Yaptığımız görüşmelerden ben şahsen açıklanacak hükümet programının bu amaca hizmet edecek bir reform hükümeti olacağı konusunda ümitliyim. Buna hepimiz iş dünyası olarak inanmak istiyoruz. Burada gerekli katkıları vermeye hazırız. İktisadi reformlardan, yolundan hiç çıkmamız gereken AB yolunda atılması gereken adımlara eğitimden hukuk sisteminin iyileştirilmesine kadar uzun bir liste önümüzde duruyor. Yeni dönemde bu reformları kararlı bir şekilde uygulayan siyasi iradeyle ancak bütün bu gelişimlerle rekabet edebileceğimizi hepimiz çok net biliyoruz. Türkiye maalesef potansiyel büyümesini yeteri kadar gerçekleştiremedi. Eğer bu reformlar konusunda gerekli adımları atarsak biz potansiyel büyümeyi yakalayabileceğimizi, hatta belki de biraz üstüne çıkabileceğimize inanıyoruz. Aslında bu fırsat penceresi de bizi ileriye dönük heyecanlandıran yegane yol haritasıdır” dedi.
“TÜRKİYE’NİN YARGI BAĞIMSIZLIĞINI SAĞLAYACAK KAPSAMLI REFORMA İHTİYAÇ VAR”
Cansen Başaran Symes konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Burada ihtiyacımız olan sağlam temellerden bahsedeceğimiz listelerin başında hukuk reformu geliyor. Hukuk reformunun bu ihtiyaç listenin en tepesinde koymak durumundayız. TÜSİAD olarak sürekli tekrarladığımız gibi bir ilkenin ekonomik geliştirilmesi, demokratik bir hukuk devleti olmadan olmaz. Hukukun istikrarlılığı ve öngörülebilir olması, temel hak ve hürriyetlerin teminatı, girişim özgürlüğü ve elbette yatırım ortamı için çok önemli bir ön koşuldur. Adaletin ve adaletin gerçekleşeceğine dair inancın oluşabilmesi için devletin yargı işlevini etkin bir biçimde yerine getiriyor olması zorunludur. Bunu hepimiz en temel şart olarak biliyoruz. Türkiye’nin hem yargı bağımsızlığını sağlayacak hem de yargıda etkinliğini ve sürati artıracak kapsamlı reforma ihtiyaç var. Adalet Bakanlığı da bu konuda reform paketini bizlerle paylaştı. Bunu son derece önemsiyoruz. Bu konunun aslında AB süreciyle de son derece önemli bir ilişkisi var. Hukuk devleti ve hukuk güvenliği ilkelerinin harekete geçirilmesi ve yargının adil, hızlı ve istikrarlı yapıya kavuşturulması AB’ye tam üyelik yolunda atılması gereken en önemli adımlarında başındadır. AB müktesebatının 23’üncü müzakere başlığı olan temel haklar, özgürlük ve güvenlik başlığının müzakereye açıldığı ve başarıyla kapatıldığını varsaydığımız takdirde hukuk tarihi ve hukuk güvenliği açısından tarihi bir dönüşümü tamamlamış olacağız.”
“TÜRKİYE’DE BÜYÜME POTANSİYELİ YÜZDE 3’ÜN ÜZERİNDE”
Türkiye’nin büyüme potansiyelinin yüzde 3’ün üzerinde olduğunu belirten Symes, "Gerçek büyüme potansiyelini kullanmamamızın küresel faktörlerin de etkisi var. Ancak biz Türkiye’nin büyüme potansiyelinin yüzde 3’ün üzerinde olduğuna ciddi bir reform acentesiyle de bir potansiyelin gerçekleştirebildiğini biliyoruz. Şunu da biliyoruz ki, kontrollü bir enflasyon ve tasarruf açığımız üzerindeki yapılacak çalışmalar aslında bizleri içinde bulunduğumuz ülke grubundan ayırma imkanından pozitif olarak ayrışabiliriz” diye konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.