Karademir, Dünya Süt Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, sütün faydalarının saymakla bitmeyeceğini ifade ederek, "Bu kadar faydalı bir ürünü üreten süt üreticisinin dertleri saymakla bitmez. Dolayısıyla onların dertlerine kulak vermemiz gerekiyor" dedi.
Üreticinin, bin bir emekle ürettiği sütü iyi bir fiyattan satmak istediğini belirten Karademir, "Üretici, emeğinin karşılığını almak istiyor. Olmuyor. Tüketici uygun fiyata süt içmek istiyor. Olmuyor. Ne çiftçi istediği fiyattan sütünü satabiliyor ne de tüketici istediği fiyattan süt içebiliyor. Çiftçinin elinden çıkan sütün fiyatı neredeyse 3 katına çıkarak tüketiciye ulaşıyor. Çiftçiden yaklaşık 1 TL'ye alınan süt 3 TL'ye tüketiciye satılıyor. Peki, bu aradaki 2 TL'ye kim el koyuyor? Çok düşünmeye gerek yok elbette süt sanayicileri. Sanayiciler çiftçiden olabildiğince düşük fiyata almaya tüketiciye de en yüksek fiyata satmaya çalışıyor. Hem üretici hem de tüketici rantını baskılıyor. Tabii ki yem fiyatları dolayısıyla çiftçinin maliyetlerinin nasıl geliştiğiyle pek ilgilendiği yok" diye konuştu.
"SEK ÖZELLEŞTİRİLDİ ORTALIK KARIŞTI"
Süt Endüstrisi Kurumu'nun (SEK) 1995 yılında özelleştirilmesiyle hem üreticinin hem de tüketicinin kaybettiğini söyleyen Karademir, "Çünkü SEK piyasada fiyatın hem üretici hem tüketici lehine istikrarını sağlıyordu. Özelleşme öncesinde piyasada yüzde 27.4'lük paya sahipken özelleşme sonrası süt piyasasının piyasanın kontrolü 6 tane büyük firmaya kaldı" dedi.
Karademir, süt üreticisinin çoğunun küçük üretici ve örgütsüz olduğuna vurgu yaparak, çiftçilerin süt fiyatında avantaj elde edebilecekleri tek aracın kooperatifleşme olduğunu söyledi. Karademir açıklamasını şöyle sürdürdü;
"Ancak, devletin kooperatifleşmeyi teşvik ettiği pek yok. Çünkü sütte sanayici baskısı var. Sanayici ucuza süt almak istiyor çiftçiden. Ama çiftçi kooperatifte olursa çiftçinin pazarlık gücü artacağı için sanayici bunu istemiyor. Çiftçi sanayiciye mahkum olsun, sanayicinin belirdiği fiyattan çiftçi sütünü satsın istiyor. Türkiye'de süt kooperatifçiliğinde güzel örnekler var. Örneğin, Tire Süt Kooperatifi süt çiftçisi adına birçok başarılı işe imza attı. Devlet kooperatifleşmeyi destekleme sistemi üzerinden teşvik etse kooperatifleşme adına çok güzel sonuçlar çıkacak ancak devlet buna yanaşmıyor. Çiğ süt üretiminde bütün emeği veren çiftçi ama çiftçi süt üretmek için kullandığı girdilerin ne de sütün satış fiyatını belirleyebiliyor. Devlet de serbestleşme uygulamalarıyla piyasadan çekilince, çiftçi piyasada girdi-ürün piyasasını kontrol edenlerle baş başa kalıyor. Yemin fiyatını belirleyemiyor, sütün fiyatını belirleyemiyor. O ancak belirlenen fiyatlardan hareket etmek zorunda bırakılıyor. Yemciler diyorlar ki yeme zam yaptık bu fiyattan alacaksın. Sanayiciler diyor ki biz bu fiyattan alacağız, sen de bu fiyattan satacaksın. 2015 yılı için de sanayiciler çiftçiden aldıkları çiğ sütün fiyatını 1.15TL altına çekmeye çalışıyor."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.