Milletvekili Usta yaptığı değerlendirmelerde “Orta Vadeli Programın (OVP) özü ruhu nedir, bu programa bakarak Türkiye ekonomisi nereye gidiyor önce bu sorulara cevap arayalım. Öncelikle bu programın hayırlı olmasını diliyoruz. Program biraz geç açıklandı. Aslına bakılırsa Mayıs ayının sonuna kadar açıklanması gerekiyordu. 2006 yılından bu yana bir takım gerekçelerle zamanında açıklanmıyor. OVP’nin bütçe sürecini yönlendiriyor olması lazım. Bütçe süreci Nisan – Mayıs’tan başlayan bir süreç, dolayısıyla bunu orijinal vaktine çekmemiz gerekir.
Açıklanan OVP’ye baktığımızda rutini devam ettiren ve iddialı bir program olmadığını görüyoruz. İddialı olmadığı gibi bazı yönleriyle gerçekçi de değil. Şöyle ki özellikle içinde bulunduğumuz 2016 yılını irdeleyecek olursak aslında büyümeler düşürülüyor, cari açık arttırılıyor. Bu da zaten Türkiye’nin temel sorunudur. Yani Türkiye büyüyemiyor hem de yüksek oranda cari açık veriyor. Bir önceki programa göre büyümeyi düşürüyorsunuz fakat cari açığı yükseltiyorsunuz. Buda Türkiye’nin yapısal sorunlarının aslında aynen devam ettiğini hatta bir miktar daha arttığını gösteriyor. Türkiye’nin temel sorunu büyüme ve büyümenin finansmanı ise Türkiye’deki büyümenin kısıtlarını iyi okumamız lazım” şeklinde eleştiri getirdi.
Erhan Usta, geçtiğimiz haftalarda kredi kartlarında uygulanan taksit uygulamasını değiştirerek taksit miktarını artıran uygulamalar ilgi açıklama yapan başbakan ve bazı bakanları da eleştirerek, “buradan istenilen şeyin tüketimin artırılmasıydı. Oysa, Türkiye’nin temel meselesi finansman ve tasarrufun yetersizliğidir. Tasarrufun yetersiz olduğu bir ekonomide siz tüketimi artırıcı kararlar alıyorsunuz. Bunu anlamak mümkün değil” dedi. Usta daha sonra, “deniliyor ki tüketimi artırıp ekonomiyi büyüteceğiz ama böyle bir şey yok. % 15 tasarrufu olan bir ülkede büyümeyi artıramazsınız. Emsal ülkeler yani gelişmekte olan ülkelerde tasarruf oranı %30 iken bizim %15 tasarrufumuz var ve hükümet bu tasarrufu daha da azaltıcı kararlar alıyor. Bir yandan da hükümet temsilcileri tarafından deniliyor ki tüketim üzerinden büyüme, doğru bir şey değil. Madem doğru değil neden bu şekilde kararlar alıyorsunuz? Bir günde tüketeceğiniz bir ürün için 3 ay ödeme yapıyorsunuz. Bu uygulamayı tamamen ortadan kaldırmamız gerekirken şimdi kredi kartlarıyla ilgili daha genişletici kararlar alınıyor” şeklinde ifade etti.
Ekonomide çok ciddi manada belirsizlik ve güven bunalımının olduğunu ve OVP’nin bunu aşmaya yönelik herhangi bir şey getirdiğini ise söylemenin zor olduğunu ifade eden Erhan Usta, sözlerini son dönemde yaşanan Moody’s tartışmalarına getirerek, “bugünlerde Moody’s tartışması var. Moody’s’in bizim notumuzu indirmiş yada çıkartmış olması mesele değil. Piyasalardaki yerli ve yabancı oyuncuları rahatsız eden şey Moody’s’in not indiriminden sonra Cumhurbaşkanı, Başbakanı ve diğer hükümet üyelerinin yapmış oldukları açıklamalardır. “Bize Moody’s not veremez bize notu halk verir” söylemi doğru bir söylem değildir. Çünkü siz Moody’s bize not versin diye Moody’s’e para veriyorsunuz. Biz ülke olarak Moody’s ve Fitch gibi kredi derecelendirme kuruluşlarına bize not versin diye para veriyoruz. Bu kuruluşları not artırdığı zaman referans olarak gösteriyoruz ama not düşürdüğü zaman Moody’s bizi değerlendiremez gibi bir takım havalara giriyoruz. Bu yanlış bir yaklaşımdır” dedi.
Türkiye’de yeterli bir büyüme ve yatırım olmadığını belirten Erhan Usta, “Türkiye’de uzun süredir yatırımlarda istikrarsızlık ve negatif seyir var. İlk altı aylık büyüme çok niteliksiz bir büyüme, tüketime dayalı bir büyüme. Özel yatırımların büyümeye katkısı ciddi anlamda negatif.
Tüketimi arttırarak büyüme getirdiğimiz bir şey yok. Tüketim tarafında bir artış oluyor, fakat yurtiçinde bir yatırım olmadığı için üretim olmuyor, üretim olmadığı için siz tüketimde kamçıladığınız talebi ithalatla karşılıyorsunuz. İthalatla karşıladığınız içinde büyümede bir artış olmuyor. Yatırım az olduğu için tasarruf az oluyor” şeklinde sözlerini tamamladı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.