Klinikte oluşturulan konforlu dış bakım ortamı ve uygulanan başarılı tedavi yöntemleriyle hayvan ölümleri, büyük oranda düştü. Bugüne kadar tedavi edilen çeşitli türden çok sayıdaki yabani hayvan, doğal yaşamlarına geri döndürüldü.
Ormanlık alanda doğaya uygun ahşap malzemeler kullanılarak yapılan ve geçen yıl hizmete giren Büyükşehir Belediyesi Kuş Cenneti İlk Yardım Rehabilitasyon Kliniği, yaban hayvanları için hayati önem taşıyor. Ülkede yaban hayat sahaları içinde belediyeye bağlı kurulan ilk ve tek rehabilitasyon kliniği olan tesis, konforu ile göz kamaştırıyor. Klinikte 1 muayene ve operasyon odası, 8 iç bakım kabini, 6 dış bakım odası, öksüz yavruların vücut ısılarını dengede tutmak için 1 adet kuvöz bulunuyor.
Yaralanma, ağır travma ve ateşli viral enfeksiyonlar sebebiyle yaban hayvanlarına acil müdahale eden veterinerler, tedavi ve operasyonları biten hasta hayvanları rehabilitasyon için içleri ahşap tünekler, yaprak dallarıyla süslü dış bakım odalarına bırakıyor. Burada hasta ve yaralı hayvanlar, stresten uzak ve doğal yaşamdan kopmadan tedavilerinin tamamlanmasını bekliyor.
Rehabilitasyon kliniği sayesinde daha önce acil müdahale edilemediği için yaşanan yabani hayvan ölümleri de en aza indi. 1 yılda başta gündüz yırtıcılarından şahin olmak üzere, gece yırtıcılarından Peçeli Baykuş, Kulaklı Orman Baykuşu, Alaca Baykuş, Puhu, Su kuşlarından Gümüş Martı, Akbalıkçıl, Küçük Akbalıkçıl, Gri Balıkçıl, Balaban gibi çeşitli türlerden 144 yaban hayvanı tedavi edildi. Tedavi edilen en sık türlerin başında ise delice doğan, atmaca, kerkenez, ebabil kuşu geliyor. Bunlardan 120’si doğaya salınırken, doğal yaşamına dönemeyecek 16 hayvan ise uyutuluyor. 2’si baykuş, 1’i orman baykuş’u, 2’si martı, 1’i leylek, 1’i kızıl şahin ve 1’i yaban güvercini olmak üzere 8 hayvanın ise tedavileri devam ediyor.
Yetim yavrulara anne şefkati
Kliniğe nisan ve mayıs aylarında çok sayıda annelerini kaybetmiş yetim yaban hayvanları getirildiğini ifade eden Veteriner Hekim Paria Tabatabaei, bu hayvanlara da anne şefkatiyle yaklaşıp sahip çıktıklarını kaydetti. Daha çok peçeli baykuş, alaca baykuş ve leylek yavrularının geldiği bilgisini veren Tabatabaei, “Yavrularımız kliniğimize geldiğinde getiren kişinin bilgisi dahilinde ilk etapta yuvanın nerede olduğunun tespitini yapıyoruz. Sonra yavruları kayıt altına alıyoruz. Eğer anne hayatta ise yavruların travmatik bir yarası yok ise tedavilerini yapıp tekrar yuvaya bırakıyoruz. Annenin yaşayıp yaşamadığını bilmemiz gerekiyor. Çünkü anne bakımı yavruların hem doğru besleme hem de avlanma içgüdülerin gelişmesi için çok önemli. Eğer anne yaşamıyor ise bakımlarını biz yapıyoruz. Tüylerine bakarak yavruların yaşını tespiti ediyoruz. Buna göre de uygun mama ve gıda takviyeleri veriyoruz. Vücut ısılarını kontrol edemeyecek kadar küçük olanları kuvözlere alıyoruz. Yavrular tamamen yavru tüylerini attıktan sonra rehabilitasyon alanımıza bırakıyoruz. Burada içgüdüsel olarak uçmayı öğreniyorlar. Doğaya dönüşlerinde ise alındıkları yuvanın yakınlarında bir alana bırakıyoruz” şeklinde konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.