Gazetecilik mesleği o kadar zevkli ve aynı zamanda riskli ve tehlikeli. Öyle konular var ki eğer küçük bir bölgede bu mesleği icra ediyorsanız, çok tepki çeker, insanların hedef tahtası haline gelir ve bürokraside, STK'da, belediye vb. devlet dairelerinde başka gözle görünürsün. Nedeni bu adam buralarda bir şeyler karıştıracak, işini görün bitsin ya da kurumdan içeriye almayın gibi düşünceler olduğu inancındayım. Adamlar yediklerini saklasalar da fısıltı haberleri, gizli sevişmenin bir gün aşikar olacağını düşünememekten ibarettir. Özellikle devlet kurumlarında vb. konumların amir, idareci, başkan konumunda ki şahısların denetleme mekanizmaların zayıf olduğu, görev verdiği, atadığı kişilerin cemaziye evvellerini iyi araştırmadığı kanısındayım. Şu yazdığım satırların iyi analiz edilip incelenmesini isterim. Bizlere öyle fısıltı haberler geliyor ki, bu haberleri örtbas etmemiz mümkün olmadığını bildiğimiz halde küçük bir bölgede gazetecilik mesleğini icra etmemizin sebebidir. Bu tezekküller bizlerde bir söz vardır; 'Minareyi çalan, kılıfını hazırlar.' Egolarını ve hırslarını tatmin etmek için kontrol edemeyeceğin vasıflarda ki Ademoğullarını denetlemeye gücünüz yoksa yoksa zamanı geldiğinde sizleri yoklarlar ve denetlerler diyoruz. Ben bu yazımı ortaya yazıyorum ama bizler gazeteci olarak neyin ne olduğunu kimin hamurunun neyden yapıldığını da iyi bilenlerdeniz. Bu ülkede ya da memlekette, koltukları, mevkiler ve insanlar gelip gider. Kimileri anılarıyla, kimleri de analarıyla anılır. Devletin her kurumu bizim için vakıftır. Vakıf idaresi çok önemli ve mesuliyet gerektirir. Biz kimseleri karalamak için bir şey yazmıyoruz ama herkesin kendine çeki düzen vermesi gerektiğini, dışarıdan her şeyin takip altında olduğunun bilincinin nasıl olması gerektiği inancındayım. Kimseyi töhmet altında bırakacak değiliz ama onlar kendilerini iyi bilir diye düşünüyorum. Belgesi olmayan işlevin, somut ve sonucunda biliyoruz. Ateş olmayan yerden duman çıkmaz bunu da biliyoruz. Halkın ne dediği, dilinde ne dolaştığı sizler için önemli olmasa da bizim için önemlidir diyorum. Burada kimseyi karalamadan, incitmeden bir nüansa dokunduk. İnşallah mesaj yerine gidecektir. Toplumu bu pandemide ekonomik ve psikolojik olarak etkilenmiştir. İnsanlarda ekonomik sıkıntılar neticesinde büyük sıkıntılar hakim olduğu görünmektedir. Halk geçim sıkıntısından dolayı ekmek telaşından dolayı kafasını kaldıracak mecali olmadığından yukarıda bahsettiğimiz konulara vakıf olamamaktadır. Şunu unutmayınız; Boynuzsuz koyunun, boynuzlu koyundan hakkını alacağımız günün hesabını yapınız. Ölümün olduğu bu dünyanın sonu olduğunu, hesabın ağır olacağı günü unutmayınız diyorum.