Başbakan Binali Yıldırım, Okan Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Tuzla Hastanesi ile Acıbadem Polikliniğinin açılış töreninde konuştu.
“Bu harekat tercih değil, mecburiyet sonucu yapıldı”
Konuşmasında “Zeytin Dalı” harekatına da değinen Binali Yıldırım, “Harekatın 8. gününde çalışmalar planlandığı şekilde gidiyor. Bu harekat bir tercih değil, bir keyfiyet değil, bir mecburiyet sonucu yapıldı. Herkes bir şey söylüyor. Yani sizin İran’dan Akdeniz’e kadar bütün hudutlarınız ötesinde bir şer koridoru oluşacak, buraya bir terör sözde devleti yapılanması içerisine girişilecek, Türkiye de böyle hiçbir şey yapmadan bekleyecek. Böyle bir şey olur mu? 40 yıldır bizim bu terör örgütü ile ne mücadele verdiğimizi tüm dünya biliyor. Şimdi Irak’ta olan bu mücadele, bu operasyonları Suriye alanına da yaygınlaştırmaya çalışıyorlar. PKK Irak’ta konuşlanmıştı, orada emperyalistler desteğini veriyordu. Şimdi yetmedi Suriye’ye de taşımaya karar verdiler. Maksat Türkiye’yi kuşatmak, enerjisini azaltmak, meşgul ederek gelişmeyi geciktirmek. Plan çok açık ve alçakça. Ama Türkiye buna pabuç bırakmaz. Afrin operasyonu başlar başlamaz millet 15 Temmuz’daki gibi kenetlendi. Her türlü farklı fikirde olan vatandaşlarımız bir oldu, beraber oldu, kardeş oldu ve birlikte ayyıldızı bayrağımızın altında birleştik” diye konuştu.
"Bunlar katil, alçak. Bunların işi savunmasız insanları öldürmek"
“Zeytin Dalı” harekatının gerçekleştirilmesinin nedenlerini de sıralayan Başbakan Yıldırım, “İki yıldan beri Fırat Kalkanı bölgesinden, Afrin bölgesinden ülkemize sayısız roket saldırıları oldu. Şehitlerimiz oldu. Sivil vatandaşlarımız hayatını kaybetti. Daha ne bekleyeceğiz. Milletimizin can ve mal güvenliğinden daha önemli ne var. Yetmedi sınır güvenliğimizin teminat altına alınması lazım. İşte Fırat Kalkanı bölgesinde 2 bin kilometrelik alanda bugün huzur var sükunet var. 130 bine yakın Suriyeli evine döndü yerleşti. Her türlü hizmet veriliyor. Ancak 2014’den beri bu alçak PKK örgütü PYD, YPG adı altında Afrin’de oradaki insanlara zulüm yapıyor. Orada kim var Araplar var, Türkler var, Türkmenler var. Hani bunlar Kürtlerin haklarını savunuyordu. Kürtlerin çocuklarını daha ufak sabileri askere alıyorlar. Zorla cepheye taşıyorlar. Haraç istiyorlar. Zorla vergi topluyorlar, evlerini iş yerlerini ellerinden alıyorlar. Dünya şunu biliyor mu acaba bunların zulmünden kaçıp Türkiye’ye sığınan 350 bin Kürt var. Hani nerede Kürtlerin hakkını savunmak. Bunlar katil, alçak. Bunların işi öldürmek. Savunmasız insanları öldürmek. Bir de onlara DEAŞ karıştı. Rakka’da operasyon yaptılar hesapta. Hop oradaki bütün DEAŞ’lıları davulla zurnayla koruma da vererek çıkardılar Afrin’e gönderdiler, Mısır’a gönderdiler, Türkiye üzerinden Avrupa’ya göndermek için yola çıkardılar” şeklinde konuştu.
"Zeytin Dalı harekatı siyaseti birleştirdi"
Tüm yaşananların dünyanın önünde gerçekleştiğine dikkat çeken Yıldırım, “Kendini avutuyorlar. ‘Efendim mecburduk bunlara iş tutmaya. İşimiz bitince bırakacağız’. Siz bırakacaksınız da onlar bırakacak mı? Bir terör örgütü ile işbirliği yaparak başka bir terör örgütü yok edilebilir mi? Bu operasyon siyaseti de birleştirdi. Hem ana muhalefet, hem MHP Genel Başkanlarına gelişmeleri anlatma fırsatımız oldu. Tek ses, tek yürek olarak milletimizle beraber kahraman ordumuzun başarısı için duamız devam ediyor. Unutmasınlar 80 milyon onların arkasında” ifadelerini kullandı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.