Bu karanlık adamı milletvekili yapan, şimdi de arkasında duran bir genel başkan bana göre aynı yolun yolcusudur" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde Amasya, Ardahan, Bingöl, Isparta, Karaman, Kilis, Manisa, Muş, Rize, Sivas, Kütahya ve Uşak’tan gelen muhtarlarla 17. Muhtarlar Buluşması’nda bir araya geldi. Programda konuşan Erdoğan, "Türkiye ile İran savaşa girse İran’ın yanında yer alırım" tweeti ve Rus televizyonunda "Türkiye DEAŞ’a sarin gazı satıyor" iddiasıyla gündeme oturan CHP İstanbul Milletvekili Eren Erdem’i sert bir dille eleştirdi.
Geçen haftadan beri Rusya’nın sınırımızı ihlal ettiği için düşürülen uçağının karakutusu üzerinden bir propaganda yürüttüğünü belirten Erdoğan, "Karakutudaki bilgilerin kendi iddialarını ispat edeceğini iddia eden Rus yetkililer, bu işi bir şova dönüştürmüşlerdi. Sonra karakutu açıldı ve tahribattan dolayı içindeki bilgilerin okunamadığı ifade edildi. Bizim kendi elimizdeki bilgiler açık ve sağlam olduğu için konuyla ilgili en küçük bir tereddüdümüz yoktu. Türkiye’nin haklılığı tüm dünya tarafından kabul edilmişken bu tür zorlama propaganda şovları, bunlardan medet umanları daha da mahcup etmenin ötesinde anlam taşımıyor. Rusya belki düşen uçağının karakutusunun içindekileri deşifre edemedi ama bu olay ülkemizde pek çok şeyi deşifre etti. 100 yıl önce Balkan Harbi sırasında, ’Edirne’ye ’Enver’ gireceğine ’Bulgar’ girsin’ diyen zihniyetin bugünkü temsilcileri ne diyor biliyor musunuz? ’Erdoğan haklı çıkacağına Putin haklı çıksın’ mantığıyla ortaya döküldüler" dedi.
"BANA GÖRE AYNI YOLUN YOLCUSU"
"Biz eskiden Sovyetler Birliği yanlısı olanların sırf ideolojik tutumları sebebiyle böyle davrandıklarını sanıyorduk" diye konuşan Erdoğan, "Bugün eski tüfek sosyalistlerin, güya bir takım liberallerin, bir takım ulusalcı hatta güya milliyetçi bir takım isimlerin Rusya safında yer aldığını görünce asıl gerçeğin farkına vardık. Meğer bunlar şucu veya bucu değil sadece ve sadece bu ülkenin, bu milletin düşmanıymışlar. Diğer tüm sıfatları bu düşmanlığı sürdürebilmek için birer kılıf olarak, birer araç olarak kullanıyorlarmış. Bunlardan biri de anamuhalefet partisinin milletvekili sıfatını taşıyor. Kendi ülkesinin karşısında İran varsa İran, Rusya varsa Rusya’nın, başka hangi ülke varsa onun yanında yer almanın dışında hiçbir vasfı olmayan bu isme Anamuhalefetin Genel Başkanı da sıkı sıkıya sahip çıkıyor. Ne diyor, ’Milletvekilimi yedirmem’ diyor. ’Yedirmem’ dediği milletvekili kim? Burası çok önemli, ’eğer İran ile Türkiye karşı karşıya gelirse Türkiye’ye karşı İran’ın yanında yer alırım’ diyen bir hain. Kardeşlerim, aynı kişi Gezi olaylarında en başta yer alıyordu. Milletimizin paralel ihanet çetesine karşı verdiği mücadelede de yine karşımızda bu ismin olduğunu görmüştük. Bugün de ’kendi ülkesinin teröristlere sarin gazı sattığı’ iddiasını bulduğu her mecrada dile getirerek ihanetini katmerleyen bir karanlık adam. Gırtlağına kadar böyle bir ihanet çukuruna gömülmüş bu karanlık adamı milletvekili yapan, şimdi de arkasında duran bir genel başkan bana göre aynı yolun yolcusudur. Elbette yoldaşını yedirmeyecek ama bu millet onlara kustukları tüm kinleri, yaptıkları tüm iftiraları birer birer yedirecek. Bundan kimsenin şüphesi olmasın" ifadelerini kullandı.
"KILIÇDAROĞLU’NA MEKTUP YAZIN VE..."
Kılıçdaroğlu’na yönelik eleştirilerini, CHP liderinin esnaftan kendisine mektup yazmasını istemesi konusunda da sürdüren Erdoğan, “Ben de milletimin bu zata mektup yazmasını istiyorum. Milletimizi nasıl sefalete mahkum ettiğini anlatmaya çağırmasını istiyorum. Hatta babanızdan kalma nüfus kağıtları varsa, o ekmek almak için beklenen karnelerin fotokopilerini de gönderseniz çok isabetli olur. Kaset kumpasıyla partisinin başına geldiğinin yüzüne vurulmasını istiyorum. Paralel Yapı’nın kuklası haline gelmeyi nasıl içine sindirdiğini sormanızı istiyorum” dedi.
"TERBİYESİZCE"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun üslubunu ise “terbiyesizce” diye niteleyerek, “Bu sözlerimin Cumhurbaşkanın tarafsızlığıyla bir ilgisi yoktur. Bu zatın, eskiden beri şahsıma yönelik terbiyesizliğini de, kendisini bildiğim için önemli görmüyorum. Dünkü yaptığı konuşma, yenilir yutulur gibi değildir. Siz bu ülkenin cumhurbaşkanına böyle hitap edemezsiniz. Bunların ağızlarından dökülenler, bedenlerindekilerdir” diye konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.