Yaz ayları gelmeden başlanılan diyet programları, az kalori uğruna bilinçsiz ve sağlıksız beslenme sorunları da beraberinde getiriyor. Kişinin isteksiz başladığı diyet, verilen kiloların fazlasıyla geri alınmasıyla son bulabiliyor. Öğretim Üyesi Doç. Dr. Müge Arslan, diyete başlamadan önce beyni bu sürece hazırlamak gerektiğini ve kalıcı kilo kaybının ancak başarı olarak görülebileceğini söyledi.
“Diyeti ağzınızla değil, beyninizle yapın”
Diyetin sosyal yaşamları kısıtlama olarak algılanmaması gerektiğini belirten Doç. Dr. Müge Arslan, başlanılan diyetin hemen sonlandırılmaması gerektiğini belirtti. Arslan, “Diyete yönelik yanlış bakış açısı var. Bahaneler üretiyoruz. Fakat şunu unutuyoruz. Diyeti ağzımızla değil beynimizle yapmalıyız. Diyet kavramının oluşmasındaki en önemli etken; toplumun yanlış, yetersiz ve dengesiz beslenmesi. Bunlar beraberinde obezite, kardiyovasküler hastalıklar, diyabet, hipertansiyon gibi bir çok sağlık sorununu da getiriyor. Yani temeldeki sorun, yetersiz, dengesiz ve sağlıksız beslenme” dedi.
“Diyete başlamadan önce beyin diyeti yapmalısınız”
Diyete başlamadan önce kendinize yaptığınız uyarılara dikkat edin diyen Doç. Dr. Müge Arslan, şunları söyledi: “Diyet düşündüğünüz gibi sevdiğiniz yiyeceklerden uzak kalacağınız, sadece meyve ve sebze tüketeceğiniz bir süreç değildir. Diyet, kişilerin yaşam tarzlarına adapte edilmiş listelerle, onların sevdiği yiyeceklere de yer vererek, sosyal yaşantılarını kısıtlamadan, uzun dönemde davranış değişikliği yaratabilir. Bu yüzden diyete başlamadan önce beyin diyeti yapmalısınız.”
İşte beyin diyetinin 5 ilkesi
Beyin diyetinin 5 ilkesinin yaşam stili haline getirilmesinin ardından diyet sürecinin başlaması gerektiğini belirten Arslan, “Beyin diyeti sayesinde diyete bakış açısını öğrenecek ve beraberinde getirdiği başarıya daha kısa sürede sahip olacaksınız. Birinci ilkemiz sevgi. Bu nedenle işe kendinizi sevmekle başlayacaksınız. Kendinizi seveceksiniz ki içinizdeki potansiyelin ve gücün farkına varın. İkinci ilke güven ve inanç. Yaşamınızda elde ettiğiniz tüm başarılar ve gerçek diye tabir ettiğimiz her şey güven ve inanç üzerine kurulmuştur. Bu nedenle başarılı olmanız için kendinize güvenmelisiniz. Üçüncü ilke hedefinizi doğru belirleyeceksiniz. Hedefiniz geçici başarılar olmamalıdır. Yani asla kısa sürede çok kilo kaybetmeyi hedeflememelisiniz. Uzun dönemde sağlıklı kilo kaybını ve kaybedilen kiloların geri alınmamasını hedeflemelisiniz. Dördüncü ilke emek ve azim. Bu sürece emek vermelisiniz. Diyet süresince her zaman aynı hızla ve miktarda kilo kaybetmeyebilirsiniz. Bu yoldan vazgeçmeme ve inancınızı kaybetmemelisiniz. Beşinci ilke ise başarı. Sevgi, inanç, doğru belirlenmiş hedef ve emek sonrasında elde edilen başarı yani yeterli ve dengeli beslenerek aç kalmadan, yaşam tarzına adapte edilmiş diyet kalıcı kilo kaybına neden olur” ifadelerini kullandı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.