Dün yaşanan silahlı saldırının ilk adresi, Konak Murat Mahallesi 2475 Sokağındaki kahve oldu. Saat 22.00 sıralarında, üstü açılan bir otomobille gelen kimliği belirsiz şahıslar, aracın üstünden sarkarak pompalı tüfekle kahveye ateş açtı. Rast gele açılan ateşte kahvede oturan Ünal Koçak (59), Ünal Karakaya (70), Ramazan Aker (46), Hasan Yılmaz (37), Serdar Rencber ile yoldan geçen Cem Bal (17) ve Yıldız Bal (19) yaralandı. Ateş açan kimliği belirsiz şahıslar olay yerinden kaçarken durumun bildirilmesi ile olay yerine çok sayıda ambulans yönlendirildi. Sağlık ekipleri olay yerinde yaptığı ilk müdahalenin ardından yaralıları ambulanslarla Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırdı. Burada tedaviye alınan yaralıların sağlık durumlarının iyi olduğu öğrenildi.
KAHVENİN ARDINDAN EVE SİLAHLI SALDIRI
Kahveye saldırının ardından Esentepe Mahallesi 2740 Sokakta kimliği belirsiz yüzü kapalı kişilerce Hanife Tırpan'ın evine av tüfeği ile saldırı oldu. Saldırı da sokakta bulunan Ersan Tırpan (30), Sercan Karabaş (22), Güney Karakuş (27), Hasan Karakuş (53), Yıldıray Işıkyol (34) ve Ferhat Çiftçioğlu (35) yaralandı. Olayın bildirilmesi üzerine çok sayıda polis ve sağlık ekibi olay yerine yönlendirildi. Çevik kuvvet ekibi ve TOMA'lar olay yerinde güvenlik önlemi alırken sağlık ekipleri yaralıları yakındaki hastanelere kaldırdı. İzmir Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tedaviye alınan Sercan Karabaş, yapılan müdahalelere rağmen hayatını kaybetti.
ÖLENİN ÜZERİNDEN AV TÜFEĞİ FİŞEĞİ ÇIKTI
Hastanede hayatını kaybeden Sercan Karabaş'ın cebinde av tüfeği fişeği bulunduğu ileri sürüldü. İzmir Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlüğü ekipleri, olay yerinde bulunan boş fişekler ile av tüfeği üzerinde parmak izi çalışması yaparken kahvehane baskını ile ev baskınının birbiri ile bağlantılı olup olmadığını araştırmaya başladı. Polis her iki olayda kaçan kimliği belirsiz saldırganları bulmak için soruşturmayı derinleştirdi.
DEHŞET DAKİKALARI ANLATTILAR
Ev baskınında yaralanan Yıldıray Işıkyol'un annesi Kevser Işıkyol, şöyle konuştu: ''Piknikten geldik. Eve geçecektik, komşumuz çay yapmış oraya oturduk. Eve gelirken baktık kavga var. Birini vurmuşlardı, yerde yatıyordu. Oğlum Yıldıray, 'Yardım edeyim' dedi. Yerde yatanı kaldırayım derken oğlumu da vurdular. Oğlum kavgayı ayırayım derken vuruldu'' dedi. Mahalleliden bir vatandaş ise gelenlerin 6-7 kişi olduğunu belirterek sözlerini şöyle tamamladı: "Yüzleri puşi ile kapalıydı. Ardı ardına kurşun sıktılar. Cehennem yeri gibiydi. Ölenin de yüzü puşiliydi. Ben bu mahallede oturuyorum 50 senedir böyle bir olay görmedim.'' Kahvehane saldırısında yaralan ve dehşet anlara tanıklık eden Ünal Koçak ise, ''Kahvede maç izledim. Maç bittikten sonra camiye gitmek için kahveden çıkarken arabayla gelen 3 kişi pompalı tüfekle kahveyi taradı. Saçmalar burnuma, yüzüme, alnıma ve kafama geldi yaralandım'' dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.