Medikal Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. İdris Yücel ve Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Dr. Özge Özdemir, hem Türkiye'de hem de dünyada kadınlarda en sık görülen kanser türlerinden biri olarak dikkat çeken ve erkeklerde de görülen meme kanseri ile ilgili olarak ilk evreden son evreye kadar süreçte uyulması gereken hususlar ve tedavi yöntemleri hakkında bilgiler verdi
“Meme kanseri, tedavi süreci uzun ama iyileştirilebilir bir hastalık türüdür”
Sadece bir tedavi yöntemi ile değil birçok tedavi yöntemi ile meme kanserinin değişik evrelerine tedavi uygulayabildiklerinin altını çizen Medicana International Samsun Hastanesi Medikal Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. İdris Yücel, “Meme kanserinin tedavi süreci biraz karmaşıktır. Uzun bir süreçtir. Hastaların sabırla bu süreci izlemesi ve doktorlarının tavsiyelerini ve takiplerini aksatmamaları gerekiyor. Tedavi süreci biyopsi ile tespitin ardından hastalığın evresi belli ediliyor. Tümör memede midir, koltuk altına gitmiş midir, karaciğer, kemik gibi organlara gitmiş midir? Bunlara bakılır. Eğer başka organlara gitme durumu yoksa olay sadece memedeyse ve küçük bir tümörse doğrudan cerrahiye gönderebiliyoruz. Çoğu kez tümör büyüyor ve başka yerlere sıçrıyor. Böyle olursa önce tedaviyle başlıyoruz. Kemoterapide evre küçülürse hastayı cerrahiye veriyoruz. Cerrahi sonrası patoloji raporundaki özelliklere göre uzun bir süreç olan koruyucu tedaviler uyguluyoruz. Hormona duyarlı hücreler söz konusu ise o zaman hastaya endokrin tedavi veriyoruz. Bu 5-10 yıl gibi bir zamana yayılabiliyor. Meme kanserinin bazı özel tiplerinde immünoterapi yapabiliyoruz. Tümörün ve hastanın genel özelliklerine göre bazı akıllı ilaç tedavileri var. Oldukça komplike, faydası çok fazla ve beli bir kalıpta her hastayı tedavi edemiyorsunuz. Her hastanın tedavisini o hastaya özel olarak planlıyoruz. Meme kanseri tedavisinde cerrahi, onkoloji, radyasyon onkolojisi, hormonoterapi ve immünoterapi gibi bölümlerde tedavi gerçekleştiriliyor. Tedavi süreci uzun ama iyileştirilebilir bir hastalık türüdür meme kanseri” dedi.
“Radyoterapi güvenilir bir tedavi yöntemidir”
Meme kanserinde radyoterapinin önemine değinen Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Dr. Özge Özdemir ise, “Meme kanseri, kadın kanserlerinin 3'te 1'ini oluşturmaktadır. Bu nedenle farkındalık önem arz ediyor. Radyasyon onkologları olarak tedavinin her aşamasında hastaların yanındayız. Hem cerrahi hem kemoterapi hem de radyoterapi bir ekip olarak işbaşındayız. Meme kanserinin radyoterapisini erken evrede meme koruyucu cerrahi yapılmış olgularda daha sonra meme ve lenf bölgesine vaka kontrolü sağlamak yani nüksleri engellemek ve hastanın sağ kalımını sağlamak amacıyla uygulamaktayız. Yine lokal ileri hastalıkta sistemik kemoterapi sonrası uygulanan cerrahinin ardından nüksleri engellemek ya da kemoterapi sonrası cerrahi uygun olmayan vakalarda tümörü küçültmek amaçlı radyoterapi yapıyoruz. Ayrıca beyin metastazlarında, kemik metastazlarında ağrıyı gidermek, yumuşak doku metastazlarında kitlenin ağrısını, kanamasını, kokusunu gidermek amaçlı da palyatif radyoterapi yapmaktayız. Meme kanserinde radyoterapi her aşamada olmazsa olmaz bir yaklaşımdır. Radyoterapi alanındaki bilimsel ve teknolojik gelişmeler sayesinde hedeflediğimiz dozu uygulayacağımı volume uygun, yan etki profili en az olacak şekilde uygulayabilmekteyiz. Bu açıdan radyoterapi güvenilir bir tedavi yöntemidir. Meme kanseri farkındalığı hayatımızda olsun ama meme kanseri hayatımızda olmasın” diye konuştu.Uzmanlar ayrıca meme kanserinin çok önemli bir halk sağlığı sorunu olduğuna dikkat çekerek, her kadının kendi meme muayenesini yapabilecek düzeyde bilgi sahibi olmasının ve düzenli doktor kontrolüne gitmesinin zorunlu olduğunu söylediler.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.