Geçtiğimiz günlerde Amasya'daki Yeşilırmak'ta yırtıcı pirana balığının bulunmasının ardından dün de Adana'daki Seyhan Baraj Gölü'nde balıkçılar tarafından yakalanan pirana, bir kişinin eli ve ayağından yaralanmasına sebep oldu.
Konuya ilişkin açıklama yapan Prof. Dr. Cem Çevik, pirana türü balığın tropik olduğunu ve Türkiye'de dağılımının bulunmadığını söyledi. Göllerde bulunan piranaların muhtemelen kedi-köpek gibi sahiplenildikten sonra suya terk edildiğini belirten Prof. Dr. Çevik, “Ülkemizdeki tüm akvaryumcularda bu balığı rahatlıkla satın alabilirsiniz. Büyük bir ihtimalle insanlar tarafından bilerek, kasten göle bırakılmış olduğunu tahmin ediyorum. Muhtemelen alan kişi ya bakamadı göle attı ya da kasten de atmış olabilir. 'Bakalım ne olacak' diye gıcıklığına da yapmış olabilir. Ama yüzde 100 eminim ki bunun bir vatandaş tarafından göle bırakılmış bir balık olduğunu düşünüyorum” dedi.
Timsah balığına da rastlandı
Seyhan Baraj Gölü'nde, 'timsah balığı' olarak bilinen atractosteus spatula cinsi balıklara da rastlandığını kaydeden Prof. Dr. Çevik, bu türün de aynı şekilde akvaryumculardan rahatlıkla satın alınabileceğine dikkat çekti. Akvaryumcularda bu konuda denetim ve kontrol mekanizması olmadığını söyleyen Çevik, şöyle devam etti: “Timsah balığı dediğimiz türü zaman zaman çıkarıyorlar ve bize getiriyorlar. Gölde oldukça da büyüyor. Üreme imkanı da bulabilirler çünkü yakalanan bireyler büyük bireyler. Akvaryumcularda denetim olmadığı için isteyen istediği balığı alıyor ve büyüdüklerinde tıpkı kedi köpeklerde olduğu gibi öldürmeye kıyamayıp doğaya bırakıyorlar. Bu türler zaten yabancı türler. Dünyada büyük bir problem. Ülkemizde de özellikle denizlerimizde büyük problem. İç sularımızda da özellikle yayılımcı türlerle ilgili son yıllarda çok çalışmalar yapılıyor ve çok ciddi sorunlarımız var. Akvaryum balıkları da bu yayılımcı türlerin tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de yayılmasına etkili bir tanesi.”
“İnsanlara karşı da tehdit olabilir”
Prof. Dr. Cem Çevik, piranaların iç sularda üreme şansının zayıf olduğunu ancak üremesi halinde başa bela olacağını vurgulayarak şunları kaydetti: “Zaten gölümüzde mevcut sazan, yayın, sudak gibi balıkların bunlar karşısında rekabet etme şansı olmayacaktır. İnsanlara karşı da bir tehdit olabilir. Çünkü bunlar özellikle yaralı, kan kokusuna karşı hassas türler. Böyle vakalarla da karşılaşabiliriz. Tabi bunlar senaryo. Böyle bir şey olacağını sanmıyorum ama olursa böyle şeylerle de karşılaşabiliriz.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.