Günlerdir AK Parti Grubunun TBMM’de başıboş ve sokak köpekleri ile ilgili yasa teklifi gündemde. Türkiye’nin tüm sorun ve sıkıntılarını bir kenara bırakarak gündeme getirilen başıboş ve sokak köpekleri yasa tasarısı hakkında www.haberexpres.com.tr internet adresimizde bu yasa ile ilgili geçtiğimiz haftalarda Türk Veteriner Hekimler Birliği 2. Başkanı Taner Canbulut yazılı ve internet gazetemize çarpıcı açıklamalarda bulunmuştu.
Canbulut, asla yasayı kabul etmeyeceklerini ve uygulamayacaklarını belirtmesinin ardından aynı kanun yasa tasarısını bu kez de Hayvanları Koruma Derneği Karadeniz Bölge Temsilcisi Kemal Zafer Özdemir’e sorduk. Özdemir, İngiltere modeli uygulamaya çalıştıklarını ayrıca ve hiçbir belediyenin 5199 sayılı yasaya uymadıklarını belirterek şu ifadeleri kullandı.
“Vicdan sahibi olan hiç kimse bu yasayı kabul etmiyor”
İngiltere modeli uygulamaya çalıştıklarının altını çizen Hayvanları Koruma Derneği Karadeniz Bölge Temsilcisi Kemal Zafer Özdemir, “Bakanlık, sokak hayvanlarını bir İngiltere modeli ile sokaklardaki tüm canlıların toplanıp barınaklara getirilip burada 1 ay sahiplendirme ilanı açılıp 1 ay sonra bu hayvanları öldüreceği üzerine bir kanun yasası geçirmeye çalışıyorlar. İngiltere, 1960’lı yıllarda bakım evlerini kurmuş, kısırlaştırmalarını yapmış, popülasyonu yani üremeyi durdurmuş. Bugün İngiltere sokaklarında gezseniz sokakta köpek bulamazsınız ki orada bulunan köpek aynı gün sahiplendiriliyor.” İfadeleri ile devam etti.
Özdemir, “Şu an Türkiye'mizde 4 milyon civarında devlet sağlık örgütü tarafından belirlenen sokak hayvanımız var. Bu hayvanları toparlayıp alabileceğimiz barınağımız dahi yok. Türkiye’de 1389 tane belediye var ve bu belediyelerin 1200’ünde bakımevimiz yok. Aksi gibi bu hayvanları topladığımız zamanda yeteri kadar başka bakımevimiz yok. Bir diğer sorun ise içerisinde 4 milyon hayvanı sahiplendirme gibi bir şansımız da asla yok. Aslında burada amaç hayvanları direk toplamak, öldürmek, katletmek! Türkiye’de yani vicdan sahibi olan hiç kimse bu olayı kabul etmiyor, etmeyecektir.” diye ifadeleri ile açıklamasını sürdürdü.
“Ölüm asla bir çözüm değildir”
Başıboş ve sokak köpeklerini öldürmek yerine kısırlaştırılması gerektiğini de vurgulayan Kemal Zafer Özdemir, “4 tane bakanımızın oturup böyle bir karar alırken hiçbir STK’dan görüş almamışlar, hayvan hakları ile ilgili kurumlara bir şey danışmamışlar. Neye istinaden bu 4 bakanımız bu kararı almışlar bilemiyoruz. Uzman kişilere danışmadan karar alınmaması gerekir. Çünkü ölüm asla bir çözüm değildir.
Daha önce biliyorsunuz binlerce köpeğimizi doldurdular, öldürdüler ama ne oldu? Sözleri ile açıklamasını sürdüren Özdemir, “Birkaç ay sonra aynı hayvan sayısı tekrardan oldu. Bunun tek çözümünün kısırlaştırma olduğunu söylüyoruz ama bizi dinlemiyorlar. Kısırlaştırmamızı da il bazında, ilçeler ile koordineli, eş zamanlı Türkiye genelinde aynı olmalı. 1 yıl içerisinde bu üremenin önüne geçilecek ve 2 yılda bu sorun çözülmüş olacak.” ifadelerini kullanarak devam etti
“Yasayı bilmeyen belediyeler var”
5199 sayılı yasayı belediyelerin bilmediğini söyleyen Zafer Özdemir, “2004 yılında 5199 sayılı yasa çıktı. Yasaya göre 75 bin ve üzeri nüfusu olan belediyeler 2022 yılına kadar bakımevlerini kuracak, kısırlaştırmasını yapacak ama hiçbiri kurmadı. 25 bin ve üzeri olan belediyelerimiz de 2024 yılının sonuna kadar kurması gerekiyor ama geldiğimiz noktada tek bir bakımevi açmadılar, kısırlaştırma ünitesi hala açmadılar. Sanki bugün bu hayvanların öldürülmesi ile ilgili özellikle bir çaba sarf edilmiş, adım atılmamış. Biz yüzlerce belediye dolaşıyoruz, bu yasayı bilmeyen, okumayan belediye başkanlarımız var. Bu durum üzücü ama biz ne pahasına olursa olsun bu yasayı çıkarttırmayacağız.”
“Bu yasayı kabul etmeyeceğiz”
Kısırlaştırma fiyatının uyutma fiyatına göre daha az olduğunu belirten Özdemir, “Belediyenin bu sokak hayvanlarını uyutma veya öldürme maliyeti 2 bin ve 4 bin arasında değişiyor. Devletin buna böyle bir para harcayacağına inanmıyorum. Hiçbir canlıyı öldüremeyiz, bu yasayı da kabul edemeyiz. Bir kısırlaştırmanın maliyeti bugün 400 ve 500 TL arasındadır. Bunun 200 TL’sini Doğa Koruma Birliği veriyor zaten. Şimdi siz 400-500 TL masrafı olan bir kısırlaştırmayı yapmıyorsunuz, 2 ile 4 bin TL arasında maliyeti olan hayvanı öldüreceğiz diyorsunuz. Bu kesinlikle kabul edilecek bir şey değil.” dedi.
Kaynak:Ünal Daldal
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.