Vakıf, 22 Ortadoğu ve Avrupa ülkesinin etnik köken, inanış biçimleri ile gelenek ve göreneklerini göz önünde bulunduran bir eylem planını harekete geçirdi. ‘Dünyanın her yerinde bağımlılıklara hayır’ demek amacıyla yola çıkan kurum Türkiye’de de ilk kez bir çağrı merkezi ile, “çocuğum çok televizyon izliyor ne yapmalıyım? Hastanede sıra alamıyorum” gibi durumlarına karşı hizmet verecek.
Bağımlılıklarla mücadele alanını genişleten Yeşilay, sınırları aştı ve 22 ülkede bayrağını göndere çekti. İçki ve sigaradan sonra kumar, teknoloji ve fuhuşu da mücadelene alanına ekleyen Yeşilay Cemiyeti, bünyesindeki kurduğu vakıfla 22 Ortadoğu ve Avrupa ülkesini hedef alan bir eylem planı hazırlığı içerisine girişti.
Gün geçtikçe bağımlılık çeşitlerinin çoğaldığını zincirin en önemli halkasını ise teknolojide artan yenilikler olduğunu açıklayan Türkiye Yeşilay Cemiyeti Genel Başkanı Prof. Dr. Mücahit Öztürk, bunun da kumar alışkanlığını tetiklediğini öne sürdü. Önümüzdeki Sonbaharda özellikle teknoloji bağımlılığına ilişkin geniş çaplı bir toplantı yapacaklarını belirten Başkan Öztürk, “En önemlisi teknoloji bağımlılık. Hepimizin elinde akıllı telefonlar ve bilgisayarlar var. Ama işin başka boyutu var özellikle çocuklar ve gençler bunları sadece iletişim amaçlı kullanmıyorlar. Bunları kumar bağımlılığında olduğu gibi oyun bağımlılıklarında da kullanıyorlar. Buradan elde ettikleri karlar sadece maddi değil. Maddi boyutu da var. Ama oyundan elde ettikleri psikolojik doyum sağlaması söz konusu. Özellikle erken yaştan itibaren ekrana ve oyuna bağlı kalan çocukların akademik ve sosyal alanda becerilerinde gerilik söz konusu oluyorlar ve ilerleyen yaşlarında da bu bağımlılığına devam ediyorlar. Yani 30 yaşına gelmiş bir adam hala bir masanın başında oyun oynayabiliyor. Bu nedir? Bir insanın içine kapanmasıdır ve üretkenliğinin azalmasıdır. O nedenle her bağımlılık kendi içinde ciddidir ve mücadele edilmesi gerekir. Bizler Yeşilay olarak, alkol ve sigara üzerinde yaptığımız çalışmalar gibi teknoloji ve kumar bağımlılığı üzerine çalışmalar de başlattık. Önümüzdeki sonbahar döneminde uluslar arası bir toplantı düzenleyerek teknoloji bağımlılığı üzerine bir dünyanın dikkatini çekmek istiyoruz. “
ÖĞRETMENLERE ÖZEL EĞİTİM VERİLDİ
Bağımlılık aşamasının anaokulu sürecinde start aldığını açıklayan Mücahit Öztürk bunun için Türkiye genelinde birçok öğretmenin özel eğitime tabii tutulduğunu bunun sonucunda formasyon verildiğini söyledi. Türkiye Bağımlılıkla Mücadele Eğitim Platformu çatısı altında yapılan çalışmayı aşama aşama anlatan Öztürk; “ Kişilerin bağımlı olmanın risklerini, bağımlılıkla nasıl mücadele edileceğini? Bir şeye nasıl bağımlı olmayacaklarını öğreniyorlar. Bu aşamada biz birçok öğretmenimize bağımlılıkla mücadele ile ilgili özel eğitimlere tabi tuttuk. Formasyon kazandırdık ve bu kişiler birçok öğrencilere bilgilerini aktardılar.
BAZEN BİR FUTBOLCU BAZEN BİR SANATÇI…
Bağımlılık noktasında profillerin model oluşturabileceğine de dikkat çeken Öztürk, “Ekranda gördükleri kötü bir görüntü bile model olabiliyor. Sevdikleri bir sanatçının sigara içmesi, favori bir futbolcunun alkol kullanması onlara kötü bir örnek olabiliyor. Bu nedenle erken dönemden itibaren çocukların algıları çok açık. Riskli grup dediğimiz daha çok tabiî ki ortaokul ve lise bu tür durumlarda başlama ve deneme için riskli ama zihinsel risk her yaşta var” dedi.
ORTADOĞU’DAN AVRUPA’YA FEDERASYON HAZIRLIĞI
Bağımlılıkla dünya çapında etkin bir mücadele verilmesi için bir çok ülkenin kapısını çaldıklarını ve ikili ilişkilerin getirisi sayesinde Yeşilay bayrağını 22 ülkede dalgalandırmaya başladıklarını aktaran Öztürk izledikleri rota hakkında şu bilgileri verdi: “ Birçok ülkenin ikili ilişkiler sayesinde kapılarını çaldık. Özellikle oradaki hekim arkadaşlarımıza Yeşilay’ı anlattık. Böyle bir güçlü kuruluşun her ülkede bir yeri ve rolü var. Her ülkenin de böyle bir güçlü kuruluşa ihtiyacı var. Biz anlatabildiğimiz kadarıyla 22 ülkede Yeşilay’ı açtık. Amaç karşılıklı iş birliği. Çünkü dünyada artık sınırlar kalktı. Birlik oluşturmak hatta kısa süre sonra Yeşilay Federasyonu kuracağız. Önümüzdeki günlerde çalışmaları tamamlayacağız. Bu federasyonda ortak akıl ve politikalar üretecek. O yüzden Filistin’den Sudana ülke Yeşilayları açtık. Bu model asında bir Türkiye modeli olacaktır. Çünkü tedavi sonrasındaki süreçte kültürel dinamikler çok ön plana çıkar. Her ülkenin kendi kültürel özelliklerine göre de rehabilitasyon modeli geliştirmek ve sunmak istiyoruz.”
İŞ Mİ BULAMIYORSUNUZ? ÇOCUĞUNUZ ÇOK MU TV İZLİYOR?
Sağlıklı bir rehabilite aşamasını da göz önünde bulundurdukların bunun için de Türkiye’de yakın zamanda Yeşilay Eğitim ve Danışma Merkezi (YEDAM) çatısı altında bir çağrı merkezinin hizmete gireceğini açıklayan Öztürk şunları söyledi: “YEDAM adı altında bu danışmanlık hizmetleri ile insanlar 7 gün 24 saat telefon açtıklarında karşılarında bu konuda uzmanlaşmış profesyonel psikologlar bulacaklar ve bu insanlara bağımlıkla ilgili her şeyi soracaklar. Biz de onları doğru yönlendireceğiz. Örneğin, “iş bulamıyorum, ben hastanede sıra alamıyorum nereye gideceğim? Çocuğum çok televizyon izliyor ne yapacağım?” gibi bunlarla ilgili bilgi alabileceği, çok canlı bir çağrı merkezi oluşturuyoruz insanlarımızı oraya ulaşacaklar ve profesyonel destek alacaklar."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.