Baraj ve göller ‘İsrail sazanı’ tehdidi altında

Baraj ve göller ‘İsrail sazanı’ tehdidi altında
Kızılırmak Deltası'ndaki Yörükler Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Yaşar Ergün, ekonomik değeri olmayan İsrail sazanının barajlarda ve göllerde balık neslini yok ettiğini söyledi

Yöredeki balıkçıların balık göllerinden her gün ekonomik değeri olmayan çok sayıda İsrail sazanı yakaladığını ifade eden Yörükler Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Yaşar Ergün, "Yörede halk geçimini balıkçılıkla sağlıyor ancak göllerimiz ve barajlarımız İsrail sazanı tehdidi altında. İsrail sazanı, ekonomik değeri yüksek olan balıkları yok ediyor. Eğer önlem alınmazsa barajlarımızda ve göllerimizde balık kalmayacak. Yakaladığımız İsrail sazanlarını kediler bile yemiyor. İsrail sazanı ile mücadele edebilmek için misina ağı kullanmamız gerekiyor” dedi.

"Çok pis bir balık"

Balıkçılar olarak İsrail sazanıyla mücadele için devletten destek istediklerini belirten Ergün, “Balıkçıya kilosunda 2 lira versin biz bunu temizleriz. Çok pis bir balık, bunu ağdan çıkarması da mesele. Ellerimiz hep yara bere oldu. Kefal, akbalık gibi sıyırma çıkmıyor. Balıkçı bunu ağdan temizleyebilmesi ve ağın torbasını bulup atabilmek için, bir balıkta 10 dakika uğraşıyor, ağların torbaları yırtılıyor. Düşünün ki ağa vuruyor 200 İsrail sazanı balıkçı da ağın gözlerini patlatarak çıkartmaya çalışıyor. Yem fabrikaları İsrail sazanını 1. ayda başlıyor, 3. aya kadar alıyor. İsrail sazanı ile mücadele yapabilmek için bakanlıktan kilosuna 2 lira destek istedik. 2 lira destek alırsak ağ yırtılsın ama bu balığı da yok edelim. Balıkçıda kazandığı parayla yırtılan ağını yeniden yapsın” diye konuştu.

İsrail sazanının gölü değil barajlardaki balığı da bitirdiğini belirten Yaşar Ergün, “İnsanlar farkında değil. Yılda 4 sefer yayılarak normal göldeki balık sayısının 10 katına çıkabiliyor. Bir yılda hem onların yem alanlarını tüketiyor hem de ekonomik türler olan yerli balık ırkının yumurtalarını toplayarak onların çoğalmasını etkiliyor. Hayvan çoğalmadıkça nesli tükeniyor. Burada baskın ırk haline gelmeye başladığından 2015 yılında kendi imkanlarımla Ulu Göl’e 150 bin sazan yavrusu attım. 2016 yani bu ay sezon başında 300 bin sazan yavrusu daha attım. Balıkla yerli sazan türünü buraya tekrar kazandırarak sorunu çözmeye çalışıyoruz. Balık stoklarının artması lazım ki önümüzde ki yıl balıkçılar para kazansın. Hazırladığım proje ile yerli balık ırkını, ekonomik balık olan yerli sazanı burada 1 milyon kapasiteli balık üretim tesisi, yavrulama ünitesi kuralım, buraları düzenleyelim diyoruz. Ancak sit alanı olduğu için bir şey yapamıyoruz. Buralarda bulunan binalarımızı doğa desenleriyle kaplayalım, lüzumsuz binaları yıkıp kaldıralım. Yerine bölgeye gelenlerin çay kahve içebilecekleri tamamen ahşaptan proje hazırladık, 1.5 yıldır Sulak Alan Komisyonu’ndan cevap bekliyoruz” şeklinde konuştu.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler
Bunlar da İlginizi Çekebilir
Güncel