Başbakan Yardımcısı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, bir dizi panel ve konferansa katılmak için geldiği Samsun’da Ondokuz Mayıs Üniversitesinde (OMÜ) “28 Şubat Darbesi Toplumsal Etkileri” adlı panele katıldı. Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, OMÜ’de panel öncesi öğrencilerle birlikte yemekhanede yemek yedi. Tabldot yemek alabilmek için öğrencilerle birlikte sıraya giren Kurtulmuş, ardından onlarla aynı sofrayı paylaştı.
Numan Kurtulmuş, yemeğin ardından “28 Şubat Darbesi Toplumsal Etkileri” paneli için OMÜ Atatürk Kongre ve kültür Merkezine geçti. OMÜ Rektörü Prof. Dr. Sait Bilgiç’in selamlama konuşmasının ardından söz alan Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, “28 Şubat’ta gelen süreçte gazetelerin nasıl manşetler attığını, nasıl manipülasyon yaptığını biliyorsunuz. Türkiye’de cami, iman, inanç, başörtüsü ve hatta Kur’an-ı Kerim negatif bir algı üzerinden köşeye hapsedilmeye çalışılmıştır. 3 tane buldukları 10 sınıf istihbarat elamanı ile filmler çevirmişlerdir. Hem de İstanbul’un en büyük camilerinden bir tanesinde. Oralarda güya zikir adı altında zanaatlarını icra eden bir takım şarlatanları ortaya salmışlardır. Şimdi bu sistem nasıl vesayet kurabiliyorsa öyle kurabiliyordu. Anayasa Mahkemesiyle, yüksek yargıyla, askeri bürokrasisiyle bunlara yapıyorlardı. 12 Mart’ta ise bir muhtıra ile siyaseti hizaya sokmaya çalıştılar. 27 Nisan’da da aynısını yapmaya çalıştılar. Eğer 27 Nisan’da zamanın hükümeti olan AK Parti hükümeti biraz zayıf dursa hiç şüpheniz olmasın ki 27 Nisan’da da en az 12 Mart gibi güçlü bir muhtıraya dönecekti. Ama AK Parti hükümeti o muhtıra verenlere ‘haddinizi bilin, işimizin başındayız. Millet görevi bize vermiştir’ diye uyararak kışlalarına geri sokmuştur” diye konuştu.
“2008’de AK Parti’nin kapanmasına ramak kalmıştı”
Türkiye’de yaşanan süreçler sonrasından AK Parti’nin de kapanma riskiyle karşı karşıya kaldığını ifade eden Numan Kurtulmuş, “Türkiye’de 1960’dan bu yana 68 siyasi partinin kapatıldığını biliyoruz. Bunların içerisinde 28 Şubat sürecinde Refah Partisi kapatıldı. AK Parti’nin de 2008’de ramak kalmıştı. 6 yargıç kapanmasın demiş, 5 yargıç kapansın demiş. Birisi daha öteki tarafa geçse kapanıyordu. Kimsiniz siz? 11 tane yargıç. Bu partiye milyonlarca insan oy vermiş. Siz milyonlarca insanın oy verdiği partiyi 11 tane adamın eliyle nasıl yok sayarsınız? Ya da 12 Eylül’de bütün siyasi partileri kapatarak milletin tamamının oy vermiş olduğu siyasi partileri siz kim oluyorsunuz da diskalifiye edersiniz. O dönemin siyasi liderleri Demirel’i, Ecevit’i, Erbakan’ı ve Türkeş’i nasıl oluyor da derdest edip bir yerlere götürüp milletin oylarıyla iktidara gelenleri hapishanelere gönderirsiniz” şeklinde konuştu.
“Türkiye’deki darbelerin önünü açan husus Türkiye’nin üzerindeki hesaplardır”
Türkiye’nin üzerine oynanan olayların yönetim değişikliği yapmak olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, “Türkiye’deki darbelerin önünü açan husus Türkiye’nin üzerindeki hesaplardır ve Türkiye’nin darbeler marifetiyle dış müdahalelerle yönetiminin değiştirilmesidir. Bizim vatanımızın üzerinde yaşayan 80 milyon kişi var. Dünyanın en büyük ülkelerinden bin yıllık köylere rastlayamazsınız. Ama bizde bin yıllık, 2 bin yıllık ve 10 bin yıllık yerleşim yerlerine sahip olduğumuzu görürsünüz. Biz çok büyük bir medeniyetin çocuklarıyız. Bu medeniyet sadece kültürel olarak bu ülkenin insanlarını diri tutmuyor. Türkiye’nin insanları ufuk olarak da zihin olarak da çok ileriye gidiyor. Dünyanın hangi yerinde mazlum bir insan varsa bu aziz millet onla ilgileniyor. Bu olaylar yüzünden birileri Türkiye’nin kendi bölgesinde güçlü bir ülke olmasını istemiyor. Şu anda Türkiye ve çevremizde büyük olaylar oluyor. Büyük resmi görmeden bu coğrafya da neler olduğunu anlayamazsınız. 15 Temmuz bu resmin sadece bir parçası. Tek başına ona bakarsanız bir şey anlamazsınız. Onu yerine koyup büyük resme bakmalısınız. PKK’yı, DEAŞ’ı, PYD’yi, FETÖ’yü büyük resimdeki yerine koyup öyle bakmak gerekir. Büyük resim, 1 asır önce Osmanlı Cihan Devleti’nden sonra bu coğrafyayı lime lime ederek suni sınırlarla dağıtanların planlarını uygulamasıdır. Bir asır sonrasının hesabını yaptılar. Bir şeyi unuttular. Bu Türkler, Kürtler, Araplar, Acemler ve bu coğrafya da yaşayan insanlar, 1 milyar 750 milyona yetişmiş olan büyük İslam medeniyetinin parçasıdır. Sınırlarını böldüler ama gönüllerini ve zihinlerini bölemediler” ifadelerini kullandı.
Öte yandan panele ayrıca Samsun Valisi İbrahim Şahin, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çiğdem Karaaslan, AK Parti Milletvekilleri Ahmet Demircan, Fuat Köktaş, Orhan Kırcalı, Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, AK Parti İl Başkanı Muharrem Göksel, ilçe belediye başkanları, öğrenciler ve davetliler katıldı.
Program karşılıklı hediye alışverişi ile sonlandı.
İHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.