10 OCAK
10 Ocak çalışan gazeteciler günü yani Pazar günü bazı etkinliklerde bulunduk. Yeni kurulan Çarşamba Gazeteciler Cemiyeti olarak Seven Cafe’de buluştuk. Oradan belediye meydanına geçip çelenk bıraktık. Pazar günü akşamı da Salıpazarı Belediye Başkanı Sayın Halil Akgül’ün davetlisi olarak bazı etkinliklere katıldık. Yılda bir kere de olsa hatırlanmak, önemimizin, değerimizin farkında olmak güzel bir olaydı. Gazetecilik gerçekten de zor bir meslek. Belki geriden, bazı insanlara kolay gelse de gerçekten zor meslektir. Kar-kış-yağmur demeden haber peşinde koşmak, bazen emeğin karşılığını alamadan boş geri dönmek pahasına da olsa.. Ama zevkli, heyecanlı ve bir o kadar da meşakkatlidir.
Gazetecilik, toplumun aynasıdır. İnsanları doğru yolda bilgilendirmek, haberi kaynağından yapmak, gerçekçi haber yapmak, toplumun ve ortamın eksikliklerini gün yüzüne çıkarmaktır. Fakat her toplumda olduğu gibi gazeteci camiasında da art niyetli kişiler olabilir. İşte zaten bu tip gazeteciler de bu mesleğin nankörleridir. Bunlarla ya hukuk uğraşır ya da devlet.
Gazeteciliğin birden çok dalları, birimleri vardır. Bu kavram ışığında bu kollarda mücadele ederken hayatlarını kaybeden çok meslektaşımız vardır. Onlara da bu vesileyle Allah’tan rahmet dilerim. Gazeteciliğin en zor yönü muhabirliktir. Onlar sahada çalışır. Bazen savaş meydanında bazen de toplumsal olayların içinde olurlar. Bu meslektaşlarım canları pahasına da olsa gazetecilik görevlerini burada da yaparlar. Gazetecilik genel yanı ulusal basın ve yerel basınlardan oluşur. Ulusal basın devletten desteğini tam manasıyla alsa da yeterli değildir ama yerel basın aşırı zorluklar içerisinde yayın hayatını sürdürmektedir. Bugün ülkemizde yüzlerce yerel gazete yayına son vermiştir. İmkansızlıklar içerisindeki yerel basın ya haftalık ya da aylık çıkarılmaktadır. Bu da basının ne zor şartlarda olduğunun emaresidir. Toplumun ışığı diye adlandırılan basının ne kadar sahipsiz olduğu aşikardır. Bugün sadece reklamlarla ayakta kalan bu kutsal meslek sahipsiz bırakılmıştır. Sadece yılda bir defa 10 Ocak’ta hatırlanmakla, ucuz geçiştirilmelerle olmamalıdır. Bugün gazetelerden çok görsel medyaya önem verilmekte, kaynaklar oralara aktarılmaktadır. Kısacası yerel gazetelerin durumu içler acısı olup, bu mesleği sevenlerin emeği ve katkısıyla ayakta kalabiliyor diyelim.
Türkiye‘de basın haklarının tam anlamıyla yerine oturmadığı kanısındayım. Basın içinde de çöple samanı ayırmak da önemlidir. Bugün bakıyoruz gazeteler de kendi aralarında ayrımlaşmıştır. Çıkar ve menfaat çatışmaları buralara da yansımıştır. Hukuk bazında da en çok mağdur olan kesim de basın ve gazetelerdir. Tabi ki basın özgürlüğü altında hukuksuz işler yapanları katmamak şartıyla diyorum. Özellikle yerel basın her konuda ve her alanda mağdur edilmiş, bırakılmıştır. Bu nedenle biz de naçizane basının sıkıntılarını bu köşemde dile getirelim dedik. Bu sebeple ebediyete göç eden tüm meslektaşlarımı rahmetle anarım.
Ülkemde tam anlamıyla basına ve basının her birimine tam destek verilmesi, özlük haklarının iyileştirilmesi dileğiyle…
Tüm meslektaşlarımın gününü kutlarım…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.