SAMSUN'DA MUHALEFETİN YEREL SEÇİMİ
Uzun zaman oldu, kalemim ile arama mesafe koymuştum. Biraz yoğunluk, biraz motivasyon düşüklüğü, biraz da süreçleri sessizce takip etme isteğimden kaynaklıydı.
Büyük umutlar, büyük tartışmalar ve düşüncelerin ötesinde gelişmelerin yaşandığı genel seçimleri artık geride bıraktık. Mevcut iktidarın ciddi dezavantajlarına rağmen muhalefetin ortaya koyduğu strateji hataları nedeniyle mevcut iktidara seçim "kazandırıldı". Kazandırıldı derken kastım planlı bir operasyon kesinlikle değildir. Tamamen yapılan hatalar sonucu muhalefetin elinde bulunan avantajlar yitirilerek koca bir dezavantaj kazanımı elde edildi. Bunun üzerine çok fazla konuşulacak nokta var. Ancak bu alanda birçok değerlendirme yapıldı. Tekrara girmek istemiyorum.
Siyasi partiler artık yerel seçimler için gün saymaya başladı. Özellikle Ak Parti saflarında siyaset düşüncesi olan isimler sahaya şimdiden inerek alttan alta çalışmalarını yürütüyorlar. Yöneticiler ise geçen yerel seçimlerden aldığı derslerin ödevini iyi çalışmış. Özellikle kaybedilen bölgelerin tekrar kazanılması hususunda ciddi çalışmalar yürütülüyor.
Peki muhalefet ne yapıyor? Muhalefet henüz genel seçimlerin yorgunluğunu atamamış görüntüsünü veriyor. Birçoğunda ise genel seçimlerde yapılan hataların muhasebesi unutulmuş, iç hesaplaşmalar ve meseleler masanın ana gündemi haline gelmiş. Sahaya inen, aday adaylığını fiili bir irade göstererek ortaya koyan isimlerin varlığından şüphe ediyoruz.
Muhalefet partilerinin yöneticileri yerel seçimlerde "başarı" inancını kaybetmişse, derhal görevlerinden istifa etmelidir. Başarı inançları devam ediyorsa da ciddi atılımlar yapmalı ve sahada derhal varlık göstermelidir. Burada işaret ettiğim husus bayramlaşma programları, düğün ve cenaze katılımları değil. Aday adaylarının motive edilerek, cesaretlendirilerek sahaya sürülmesi gerekmektedir.
Peki bu nasıl sağlanır? Öncelikle teşkilatlar sahaya enerjilerini yansıtmalıdır. Özellikle muhalefete oy veren seçmenlere "Biz buradayız!" mesajını vererek umut aşılanmalıdır. Ancak en önemlisi de iç meseleler "profesyonelce" çözüme kavuşturulmalıdır.
Eğer mevcut yönetimlerin görevden alınma durumu yoksa mevcut yöneticilerin şapkayı önlerine koyup dürüstçe kendileriyle yüzleşmeleri şarttır.
İlçe başkanının kişisel hesapları ve ihtirasları yüzünden küstürülen yöneticiler, teşkilatların mobbingleri nedeniyle istifa eden meclis üyeleri gözden kaçırılmamalı ve "duyulmalıdır".
Ekipçiliğe, kişisel hesaplaşmalara, tepeden bakmalara son verilmelidir. Makam odasında oturulup koltuklardan ibaret siyaset anlayışı terk edilmeli ve halk tipi siyaset anlayışıyla halka dokunulmalıdır.
Şimdi size tarafıma gelen istihbari bilgiyi pimini çekerek "bomba" gibi buraya bırakıyorum!
Ak Parti'nin özellikle İlkadım ve Atakum üzerine yürüttüğü stratejik hamleler kulağımıza gelmeye başladı. 2019 yılında kaybedilen bu ilçeleri tekrar almayı hedefleyen Ak Parti, buralardaki stratejisini muhalefet kadroları üzerinden şekillendirmeyi planlıyor. Muhalefet kadrolarında kamuoyuna mal olan ve sahada sempatisi bulunan isimlere ciddi teklifler götürülebilir. Bu tekliflere belediye başkan adaylıkları da dahil! Bu sayede muhalefet seçmeninden gelecek oylarla kaybedilen belediyeleri tekrar kazanmayı hedefliyorlar.
Muhalefet temsilcilerinde ayyuka çıkan aile içi sürtüşmeler, Ak Parti'nin bu gibi hamlelerini güçlendirecektir.
Dolayısıyla muhalefet temsilcilerinin yöneticileri, oturdukları koltuklarda temsil ettikleri genel başkanlarının büyüklüğünü göstererek aile içi hesaplaşmaların kutup başları olmayı bırakmalı, herkesin bir değer olduğunu fark ederek hızlı bir şekilde kucaklaşma hareketi başlatmalıdır.
Mevcut yöneticilerle yerel seçimlere gidilip, yerel seçimlerde de başarısızlık ortaya çıkarsa birçoğunun partilerindeki siyasi hayatları acımasızca sona erecektir.
Bu satırları belli bir siyasi görüşe sahip kişi olarak değil, köşe yazmaya gayret eden bir vatandaş olarak kaleme aldım.
Tekrardan merhaba!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.