Hayatınızda Plasebo İnsanlar Varsa Şanslısınız
“Hoşnut etmek” anlamına gelen plasebo Latince bir terimdir.
Plasebo; bir hastalığın tedavisinde etkisiz bir ilaç olmasına rağmen iyileşmeye inanmaktır. Fiziksel anlamda tedaviye yönelik bir gücü olmasa da; “bu sana çok iyi gelecek”, “ağrılarını azaltacak”, “işe yarayacak” motivasyonunu kazandırmasıdır.
Zihin ve beden arasındaki bu büyüleyici etki aslında inançlarımızın ne kadar önemli etkiye sahip olduğunun göstergesidir. İnsan zihni inandıklarına kendini koşullar ve bu koşullandığı her ne ise gerçekleştirme eğilimindedir.
İkinci Dünya savaşı sırasında Dr.Henry Beecher isimli doktor, yaralı askerlerin tedavisi sırasında kullanılan morfin tükendiğinde, hastalarına tuzlu su karışımı verir ve ağrılarının dineceği konusunda güven verici sözlerde bulunur. Sonuç itibariyle yaralı askerlerin %35’inden fazlasında bu karışımın etkili olduğu gözlemlenmiştir.
Hareket halindeki bir uçakta, yolcular arasında ölümcül ve çok bulaşıcı bir hastalığı olan birisinin olduğu ve birkaç kişiye bulaşmış olacağı anons edilir. Vücudunda kızarıklık olan ve sol elde titreme hissedenlerin bildirilmesi istenir. Yolculardan çoğu bu belirtilerin kendisinde olduğunu söylerler. Hakikaten sol eli titreyenler bile vardır. Oysa olay çılgın bir doktorun “toplu histeri deneyi”nden başka bir şey değildir.
Bu örneklerden hareketle demem o dur ki; inançlarımız ve düşüncelerimiz çalışmalarımızı, insanlarla olan ilişkilerimizi, vücudumuzun çalışma sistemini kısacası hayatımızı çok etkiliyor.
İlk plasebo etkisini bize tanıtan kişi annemizdir. Küçükken bir yerden düştüğümüzde ya da acıyan yaramızı gördüklerinde annelerimizin en içten ve en sıcak sözü; “Öpeyim de geçsin” dir. O sevgi dolu sihirli söz ile acılarımızın şiddeti dinerdi.
Annelerimizden sonra hayatımızda plasebo etkisi bırakan kişiler de var elbette.
“İyi ki hayatımdasın”, “Allah eksikliğini göstermesin”, “sesini duymak nasıl da iyi geldi” dediğimiz tüm insanlar hayatımıza birer plasebodurdur. İşte onlar vazgeçemediklerimizdir, iyi ve değerli hissettiklerimizdir. Zaman ve ayrılık bilmeden kaldığımız yerden devam ettiklerimizdir. Dertlerimize derman, üzüntülerimize sevinç, yolculuğumuza rehber, duygularımızın en iyi tercümanıdırlar.
Plasebo insanların limanında olmak ve onların pozitif enerjilerinden nasiplenmek büyük bir nimettir.
Plasebo insanlara sarılmak içimizdeki eczanedir. Çünkü sarılmak; stresi, acıyı, kaygıyı, ağrıyı hafifletmekte büyük bir etkiye sahiptir.
Hayat yolculuğunda plasebo insan kalmayı amaç edinen kişilere, şiirden bazı mısralarla seslenerek sözlerimi bitirmek istiyorum.
…Düşüncesi bile gülümseten,
Omuzlarındaki tüm yüklerinden seni azad eden,
Keder değil yaşama sevinci veren,
Tüm yaralarını kendi bile fark etmeden saran,
İyileştiren, iyi gelen sevgilere ihtiyacı var insanın.
Beklentileriyle yormayan, fazla soru sormayan,
Yanında sen gibi sen olduğun,
Tüm yanlış bildiklerini unuttuğun,
Hiçbir hesap yapmadığın, yapamadığın,
İyi gelen, iyileştiren sevgilere ihtiyacı var insanın…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.