Haziran ayındaki genel seçimler için ülkemiz hızla seçim havasına bürünüyor...

Seçimler arefesinde üzerinde kara bulutlar dolanan uyuşturucu baronları en hummalı aday çalışmalarını yapmaya çoktan başladı...

Sanıyorlarki, destekledikleri adaylar için kesenin ağzını açtıkları zaman, vekil seçtirecekler...

Evet, geçmiş seçimlerde bu yaklaşım doğruydu!..

Kim kime dum duma, kimin ne bağlantısı olduğu anlaşılmadan öne sürdükleri adaylar zart diye TBMM çatısı altına doluşuyordu...

Ne oldukları da milletvekili seçildikten sonra ortaya çıkıyordu...

Fakat bu seçimlerde kazın ayağı hiçte öyle değil...

Artık yalnız Türkiye'de değil, Avrupa'da da deşifre oldular...

Bu bağlamda 2012 yılında Almanya'da bir bankada ..... isimli şahsa ait olan 500 milyon TL için Almanya yetkilileri tarafından soruşturma başlatıldı...

2011 yılında Hollanda'ya ve 2012 yılında Almanya'ya gönderilmek istenirken, fındık yüklü TIR'larla yakalanan yüzlerce kilo eroin, Samsun bağlantılı uyuşturucu baronlarını deşifre etti...

Edinilen bilgilere göre; Türk istihbaratının yanı sıra Avrupa Ülkelerinin istihbarat örgütleri de, deşifre olan uyuşturucu baronlarını yakın takibe aldı...

Türkiye Cumhuriyeti birkaç tane çapulcu yüzünden Avrupa'nın eline, ülkemizin uyuşturucu ile anılması kozunu vermez veremez...

Bu bağlamda, dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 5 Temmuz 2014 tarihindeki Samsun Mitingi'nde birileri tarafından asılan pankartların, istihbaratçılar tarafından sökülmesi devletin bu konudaki hassasiyetini göstermektedir...

Baronların, AK Parti'nin yanı sıra CHP ve MHP'den de adamlarına adaylık başvurusu yaptırdıklarını biliniyor...

Fakat hesaplamadıkları olay, MİT'in AK Parti aday adayları hakkında çalışma yaptığı ve hazırlanan raporları T.C. Başbakanı'na sunduğudur...

Yine istihbaratın diğer partilerdeki aday adayları hakkında çalışma yaptığı ve sakıncalı bulunan aday adaylarını partilerin üst yönetimine iletecekleri edinilen bilgiler arasında...

Hükümetin paralel söylemleri öne sürerek, uyuşturucu yapılanmaları ile temasta olup, önemli görevlerde bulunan meclisteki mensuplarını kızağa çekerek sade ve yetkisiz konuma getirdiği biliniyor...

Deşifre olan uyuşturucu baronlarının öne sürdüğü aday adaylarının Haziran ayındaki seçimlerde partiler tarafından aday gösterilmeleri oldukça zor görünüyor...

Aday listelerine girebilseler bile seçilebilecekleri yerlere isimlerini yazdıramayacakları ileri sürülüyor...

Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun "Şeffaflık paketi", Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın önerisi ile seçimler sonrasına ertelenmişti...

Bundan anlaşılıyor ki, devletin uyuşturucuyla mücadele amacıyla 1978 yılında hayata geçirdiği ve 2005 yılında yürürlükten kaldırılan "Nereden Buldun Yasası"na benzer bir yasa çalışması seçimlerden sonra hayata geçirilecektir...

Bu gelişme seçimlerin ardından Türkiye'de uyuşturucu yapılanmalarına karşı büyük bir operasyon başlatılacak olmasının habercisidir...

Hükümetin 2014 yılının Kasım ayında gerçekleştirdiği "1. Uyuşturucu İle Mücadele Şurası" bu operasyonun ilk emaresidir...

Ayrıca, Milli Güvenlik Kurulu'nun (MGK) uyuşturucu ile mücadeleyi detaylı şekilde masaya yatırdığı öne sürülüyor...

Söz konusu şura, narkotimler ve  hazırlıkları süren şeffaflık paketinin, MGK tavsiyesiyle hükümet tarafından gündeme alındığı söyleniyor...

Aralarında Samsun'un da bulunduğu 11 ilde kurulan "narkotimler"in, şeffaflık paketinin hayata geçirilmesiyle pasif konumdan aktif konuma geçecekleri kaydediliyor...

Uyuşturucuya karşı büyük bir operasyona hazırlanan devlet, uyuşturucu baronlarıyla irtibatlı insanların meclise girmemesi için gerekli çalışmaları yaptığı görülüyor...

Bu arada deşifre olan uyuşturucu baronlarının konumlarına göz diken kimi yapılanmalar, deşifre olan baronların yerini almak için hazırlık içerisinde oldukları da kamuoyunda dillenen gerçekler arasında...

Geçtiğimiz yıl Aralık ayında Türkiye'de yaşanan uyuşturucu cinayetlerinin bu bağlamda olduğu ve mevcut uyuşturucu yapılanmasını ele geçirmek isteyen grupların silahları konuşturduğu dedikoduları mevcut...

Silahların konuşmasının ardından eski uyuşturucu yapılanmasının tasfiye olup olmayacağı ise önümüzdeki seçimlerden sonra netlik kazanacaktır...

Seçimlerin ardından yapının değişmesi durumunda, yeni uyuşturucu aktörlerinin uyuşturucu işini yine fındık üzerinden sürdürüp sürdürmeyeceklerini değerlendirecektir...

Aktörlerin değişmesi durumunda da yine aynı güzergahın kullanılıp kullanılmayacağı da ortaya çıkacaktır...

Bir sonraki yazımda buluşmak umuduyla...