BDP nin provokasyon oyunu tutmadı…
Biliyorsunuz. Karadeniz’e BDP’liler sözüm ona KARDEŞLİK bilmem ne gezisi düzenlediler. İlk durak Sinop oldu. Sinop öylesine bir karşılama yaptı ki!. Şaşkınlık şaşırtmamalıydı.
Çünkü yıllardır Doğu’da en fazla ŞEHİT Karadeniz’den çıktı. Binlerce ocağa acı, feryat düştü, ayrılıklar düştü…
Kim, teröristlere terörist diyemeyenlerin kucaklanması bekler. Ne yani koşa koşa gidip iyi ki Mehmetçiklerimize kurşun sıktınız mı deseydiler…
Sonra BDP liler Sinop’tan çıkıp Samsun’ a geldiler. Samsun’a gelmeden tepkiler artmaya başladı.
Tüm planlar altüst olmaya başladı. Samsun Omtel Otel’ de açıklama yapan BDP liler enteresan ve kendileri ile çelişen açıklamalarda bulundular.
Buyurun birkaç kelamı açıklamalarından bu terörist yandaşlarının:
BDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, "…Biz hedeflerimizi kendi bildiğimiz gibi elde etmek için çaba gösteriyoruz. Bu kızıştırılmış insanlara karşı herhangi bir düşmanlık beslemiyoruz”.
BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, HDK'nın Türkiye'de daha özgürlükçü, daha eşitlikçi yeni bir yaşamın mümkün olduğuna inanan insanların oluşturduğu bir bileşen olduğunu dile getirdi. Tuncel, "Kendimizi anlatıyoruz. Karadeniz'de de bunu anlatıyoruz, İnsanların alternatifi var, insanların alternatifi olduğunu, bu alternatifin de kendisi olduğunu söylüyoruz. Bütün halklarla bir aradayız. İstanbul Bağımsız Milletvekili Levent Tüzel, "VATAN BİZİM VATANIMIZ, TÜRKİYE BİZİZ, BİZ TÜRKİYEYİZ. ŞEHİTLER BİZİM ŞEHİTLERİMİZ. YANLIŞ ANLAMADAN, İNKARDAN KAYNAKLANAN BİR ANLAYIŞIN SONUCUNDA BU İNSANLAR ÖLDÜ, YENİ KANLAR DÖKÜLMESİN İSTİYORUZ. BİZ HALKLARIN KARDEŞLİĞİNİN BARIŞIN OLACAĞINA YENİDEN İNANIYORUZ. BU DOĞRULTUDA BURADAYIZ."
BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, toplumun "barışı isteyenler ve istemeyenler olarak ikiye ayrıldığını belirterek, "Toplum bir çok noktada ayrışabilir, Ancak Türkiye toplumu bir biri ile helalleşmek zorundadır. Devletin içinde barışın gelmesinden rahatsız olan özel kuvvet, gladyo rahatsız olmuştur. Bu sefer sökmeyecektir. Hiçbir şey bizi barış yolundan döndüremeyecektir. Sürece devam edeceğiz."
***
Yalanın, riyakarlığın son noktası bunlar da yok. Daha düne kadar TBMM de pkk ya terör örgütü diyemeyen, Şehitlerimize ŞEHİT diyemeyen ama pkk lı teröristleri kucaklayanlar, düne kadar ellerinde silahla askerine, polisine, Öğretmenine, çoluk- çocuk, eş, ana, baba demeden katledenleri kucaklayanlar BDP liler… Bu olaylar ve söylemler BDP nin kendi sahte yüzünü ortaya çıkartmadı mı?
Ben sadece şu cümlelerini net açıklamalarını bekliyorum: “VATAN BİZİM VATANIMIZ, TÜRKİYE BİZİZ, BİZ TÜRKİYEYİZ. ŞEHİTLER BİZİM ŞEHİTLERİMİZ.”
Düne kadar bu lafları edemeyenler Sinop ve Samsun’ da korkudan mı yoksa beyinlerinin arkasında ki gerçekleri mi telaffuz ettiler. Öyle ise, yani dürüstlerse pkk terör örgütünün silahlı saldırılarını kınarlar. Dürüst değilseler dinlemeye bile gerek duymuyorum. Duymayacağız da…
Ama bunun çözüm yolu dağda silah olmadığı gibi Karadeniz’de de kavga, kan, şiddetle çözüm değildir. Kimsenin bu zavallılara saldırmasını tasvip etmiyorum etmeyeceğim de…
Ama riyakarlık, TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİNİN bayrağına, toprak bütünlüğüne, askerine, polisine, vatandaşına ( ki Kürt vatandaşlarımızda dahil) saldırmadan, kavgadan, bombalı, Molotof saldırıları düzenlemeden, demokratik ve barışçıl ortamda tartışarak çözülmesidir.
Sinop ve Samsun’ da yapılanları tasvip etmemekle birlikte suskun kalmayı da anlayamam. Kimse bu kadar Şehitlerimiz sonrasında BDP nin takiyyelerine sessiz ve sükûnet içinde karşılık vermesini beklememelidir.
Kimse VATANSEVERLİK MUHABBETİ yaparak eyyamcılık yapmamalıdır. Eyyamcılıkla bu günlere gelmedik mi?
Son söz Başbakan Erdoğan bile Karadeniz ziyaretinin sırası şimdi değil, bu bir provakasyondur demedi mi? Yine, Başbakanın deyimi ile Bu ülkede seçilmiş Milletvekillerine yapılan saldırıyı asla kabullenemeyiz. Bu BDP liler de olsa…
Ama BDP boşuna provakasyon için yırtınmasın. Buna ne Türkiye Devleti, ne de Hükümet izin vermeyecektir. Önce BDP ilk adımı atıp pkk teröristtir demelidir. Aksi oldukça bu Ülkede BDP’nin dürüstlüğüne asla inanmayacaktır.
Sonuç ne mi oldu?
BDP ne beklediği ve planladığı gibi provakasyon ile ne de kendilerinin oyunları ile hedeflerine ulaşamadılar. Sanırım bu oyunda en önemli faktör Medyamızdı. Medya duyarlı ve tutarlı haberciliği ile BDP nin oyunlarını bozdu. Bozmaya da devam edecektir.
BDP haberlere konu olarak dikkat çekip Ülkeyi Karadeniz’i aşırı Milliyetçi ve saldırgan ilan etmeye hazırlanırken, sanırım kendi kazdıkları kuyuya kendileri düştü.
Turlarını sona erdirdiler ve dönme kararı verdiler. Ama şimdi Karadeniz daha çok tedirgin oldu.
Çünkü Ahmet Türk’e yapılan yumruklu saldırı sonrasında Ladik ve Giresun’ da Polis ve askere yapılan saldırıların bir başka şeklinin yeniden tırmandırılması mutlaka göz önüne alınmalı ve önlemler alınmalıdır. Bu uyarıyı yapmak ihtiyacı duyduk. Çünkü BDP’nin terör şeceresi geleceğin göstergesidir.
Ama ne olursa olsun bu memleket bu ülke bizimse hak ettiği şekilde mücadele hukuk kuralları içinde sürdürülmelidir.
Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.